Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile çok sayıda ünlü işadamının yer aldığı “25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması”nda, 15 Aralık’tan sonra toplanan delillerin dosya dışında tutulması emri verildi. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ikinci dalgasını başlatan TMK 10. Madde ile yetkili Savcı Muammer Akkaş’tan alınan dosya o dönem İstanbul Başsavcısı olan Turan Çolakkadı tarafından savcılar İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Murat Çağlak’a devredilmişti.
SORUŞTURMA SONA ERDİ
Savcılık kaynaklarına göre, 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili fezlekeler 15 Aralık’ta savcılığa gönderildi. Bu tarihten sonra da polis soruşturması bitti. Operasyon günü olan 25 Aralık’a kadar toplanan deliller ise fezlekelerin 15 Aralık’ta savcılığa ulaşması nedeniyle dosyaya delil olarak girmedi. 25 Aralık soruşturması kapsamında Bilal Erdoğan ifadeye çağırılırken, Suudi işadamı Yasin El Kadı ile işadamları Usame Kutub, Fatih Saraç, Latif Topbaş, Nihat Özdemir, Orhan Cemal Kalyoncu ve Faruk Kalyoncu’nun da aralarında olduğu 41 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Soruşturma sürecinde adı geçen kişilerle ilgili birçok teknik ve fiziki takip tutanağı dosyaya girdi. Ancak 15 Aralık’tan sonraki deliller dosyada yer almadı.
BAŞSAVCILIK GÖZETİMİNDE İMHA
25 Aralık’taki ikinci dalganın ardından Savcı Akkaş görevden alındı. Dosyanın devredildiği savcılar İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Murat Çağlak’ın imzasıyla 8 Ocak’ta İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda 15 Aralık sonrasındaki delillerin imha edilmesi talimatı verilerek, “Mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin 15/12/2013 tarihi itibariyle sonlandırılarak imha işlemlerinin Başsavcılığımız nezaretinde yapılmasını...” denildi.
EMNİYET: BİZDE BELGE YOK
Savcıların imha talebine aynı gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yanıt verildi. Yanıtta, ellerinde “25 Aralık soruşturmasına dair hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı” belirtildi. Üst düzey emniyet yetkilisi, “Savcılığın talep ettiği dosya arşiv yönetmeliğine aykırı olarak görevden alınan polislerce arşivden silindiği için savcılığın talebi ile ilgili herhangi bir işlem yapmak mümkün olmadı. Arşiv yönetmeliğine göre soruşturma dosyasının emniyetin arşivinde de bulunması gerekiyor. Bu da ayrıntılı olarak savcılığa yazılı olarak bildirildi” dedi.
TARTIŞILAN KONUŞMALAR VAR MI?
15 Aralık tarihinden önceki tüm teknik ve fiziki takip tutanakları dosyada yer aldı. Bunlar arasında Etiler Polis Okulu arazisinin imara açılması için yapılan görüşmeler, Türkiye Gençlik ve Eğitim Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) gönderilen paralar ve Sabah-atv’nin satışındaki usulsüzlük iddiaları, işadamlarının konuşmaları, tüm teknik ve fiziki takip tutanakları da dosyada yer aldı. İnternet ortamında yayınlanan Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında 17 Aralık tarihinde geçtiği öne sürülen telefon konuşmalarının yasal dinleme olup olmadığı tartışması sürüyor. Dinleme mahkeme kararıyla yapılmış olsa bile, savcılığın bu son yazısı nedeniyle tapeler 25 Aralık soruşturma dosyasına girmeyecek.
Savcılar suç işliyor
CMK’YA DAYANMIYOR
Avukat Mahir Işıkay: Bu haber doğru ise soruşturma konusu olan ve içeriği itibariyle suç teşkil edebilecek deliller CMK’ya aykırı olarak imha edilmiş demektir. İmha emrini verenler de emri uygulayanlar da suç işlemişlerdir. İstanbul Savcılığı’nın, Emniyet’e 8 Ocak 2014 tarihinde gönderdiği yazı ile geçmişe dönük (15 Aralık’tan sonrası için) hâkim kararı ile yapılan dinlemelerin imha edilmesini istemesi CMK’ya dayanmayan bir emirdir. Savcılar soruşturmayı bitirmek istiyorsa ancak emri verdiği tarih itibariyle soruşturmayı sonlandırabilir. Yani 8 Ocak’tan itibaren soruşturmayı durdurabilir ve o tarihten itibaren dinlemelere son verebilir.
DELİL KARARTMA
Avukat Hasan Gürbüz: Tüm verilerin silinmesi ve imhası yönünde bir talimat olduğu anlaşılıyor ki bu tamamen delilleri yok etmedir. Bunu icra edecek makam da talimatı veren makam da suç işlemektedir. Nasıl ki soruşturmayla ilgisi olmayan kişisel ve özel nitelikli tutanakların imha edilmemesi suç ise henüz soruşturma aşamasında olan ve hangisinin suç unsuru içerdiği hangisinin özel hayat kapsamında kaldığı tespit edilemeden tamamının imha edilmesi yönünde talimat verilmesi başlı başına delil karartmadır. En basitinden ‘Görevi Kötüye Kullanmak’ ve ‘Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme Veya Değiştirme’ suçlarına cevaz verir.
NORMAL DEĞİL
Avukat Celal Ülgen: Ergenekon ve Balyoz davasında duruşmalar yapılırken bile dosyaya yeni deliller konuluyordu. Operasyonlar yapılıyordu. Fezlekeler savcılığa gönderildi diye sonrasında toplanan delillerin imha edilmesi normal bir uygulama değil. Ek delil diye bir tabir vardır. Toplanan ek deliller fezleke gönderilse de dosyaya eklenir. Örneğin bir cinayet işlendi. Daha sonra fezleke hazırlandı ve savcılığa teslim edildi. Ama cinayette işlenen silah daha sonra bulundu. Şimdi fezleke gönderildiği için bu silahı soruşturmaya dahil etmeyecekler mi? Bu uygulama çok tartışılır. - Toygun ATİLLA / İSTANBUL