Serpil KIRKESER- Cem TURSUN / DHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2012 00:00
Dün görülen 7’nci duruşmaya tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın da aralarında olduğu 11 kişi ve tutuksuz sanıklardan İklim Ayfer Kaleli katıldı. Barış Pehlivan tutuklandıktan 11 ay sonra iddialara cevap verdi: “Ülkem adına utanç duyuyorum çünkü hâlâ gerçek gazetecilik yapmanın bedeli hapse girmek. Kendi adıma onur duyuyorum çünkü neden burada olduğumun bilincindeyim.” 2005’te Soner Yalçın’la çalışmaya başladığını anlatan Pehlivan, “Askeri darbeleri tanıklarıyla televizyona taşıdım. İddianamede ‘Darbeye teşvik eden faaliyetlerde bulunduğum’ gibi saçma bir iddia var. Bunu hakaret kabul ediyorum. Ben darbe karşıtı bir gazeteciyim. Belgeseller darbe karşıtı belgesellerdi” dedi. Pehlivan, “Bir haberin tartışılacak yanı, doğru olup olmadığıdır. Savcılık, kendisini gazetecilik ödülü veren bir jüri yerine koymuş, haberlerimizle ilgili asılsız yorumlarda bulunmuştur. ‘Örgütsel talimatla’
haber yaptığımız iddiası gazeteciliğin kendisine hakarettir. Biz gazeteciyiz herkesle görüşebiliriz. Yalçın Küçük de haber kaynağıydı” diye konuştu.
Kitaplarını gösterdi: Şu molotof şu bomba
Tutuklu sanık Gazeteci-Yazar Doğan Yurdakul da dün ilk kez savunma yaptı. 10 aydır tutuklu olan Yurdakul, “Sayın başkan, sayın heyet, düşüncelerim nedeniyle huzurunuzda bulunuyorum” dedi. Tutuklu Müyesser Uğur da yazdığı kitapları göstererek, “Şu bir bomba, şu bir molotof, şu bir silah” dedi. Bilgisayarlarındaki virüsler nedeniyle suçlandıklarını belirten Uğur, “Türk sinemasında Nuri Alço vardı, milletin gazozuna ilaç koyardı. Şimdi de Nuri Alço’lar virüs attı, ama çok şükür biz bozulmadık” diye konuştu.