Güncelleme Tarihi:
AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde, avukat tutacak durumda olmayan şüpheli, sanık, mağdur ve müştekiler için zorunlu avukat görevlendirme uygulaması, ödenek sıkıntısı nedeniyle sosyal bir sorun haline gelmeye başladı.
Ankara Barosu, ödenek yokluğu nedeniyle avukat görevlendirmelerini bugünden itibaren durdururken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Baro Yönetim Kurulu hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan soruşturma başlattı.
Ankara Barosu, Türkiye Barolar Birliği Başkanlar Kurulunun 22 Temmuz tarihinde aldığı karar doğrultusunda, talep edilen avukat görevlendirmelerini ödenek sağlanmadığı için bugün durdurdu.
Baro, emniyetten ya da mahkemelerden avukat görevlendirilmesi için gelen yazılı talepleri, Barolar Birliği Başkanlar Kurulu kararına atıf yaparak, geri çevirdi.
Adli tatilin başlaması nedeniyle tutuklu sanık bulunan davalarda ya da emniyet ve savcılık aşamasında bulunan soruşturmalarda, avukat tutacak durumda olmayanlar için herhangi bir görevlendirme yapılmadı.
Bu arada, avukat görevlendirilmemesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Baro Yönetim Kurulu hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan soruşturma başlatıldı.
Başsavcılık, Avukatlık Kanunu uyarınca avukatların görevlerinden kaynaklanan suçun söz konusu olması halinde Adalet Bakanlığının izin şartı bulunduğundan bakanlıktan izin istedi.
Adalet Bakanlığının izin vermesi halinde, baro yönetim kurulu hakkındaki soruşturma devam edecek ve eylemin suç olarak değerlendirilmesi halinde dava açılabilecek.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150. maddesine göre, şüpheli ya da sanığın avukat seçebilecek durumda olmaması halinde avukat görevlendirilmesi gerekiyor.
Avukat, Türkiye Barolar Birliğinin belirlediği ücret tarifesine göre hizmetinin karşılığını Adalet Bakanlığının ayırdığı ödenekten alıyor.
Ancak, uygulamanın başladığı 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren zorunlu avukat görevlendirmelerindeki artış nedeniyle ödenek sıkıntısı yaşanıyor.
Türkiye Barolar Birliği ve barolar ise avukatların cezai yaptırımla karşı karşıya olmalarının yanında, ücret alınmadan yapılan zorunlu avukatlık hizmetini “angarya” olarak niteliyor ve bunun Anayasa'ya aykırı olduğu görüşünü ileri sürüyor.
'SAVCILIKTAN BİZE ULAŞMIŞ BİLGİ YOK'
Ankara Barosu Genel Sekreteri Senay Ertem, Türkiye Barolar Birliği'nin(TBB) aldığı karar uyarınca avukatların CMK davalarına bugünden itibaren çıkmaması sonrasında, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın haklarında soruşturma açmasıyla ilgili olarak, "Bu konuda bize ulaşan bilgi ve belge yok" dedi.
Cumhuriyet Savcılığının açtığı soruşturmayla ilgili açıklamalrda bulunan Genel Sekreter Ertem, "Daha önce ayın 20'sinde uygulanmak üzere aldığımız bir karar vardı, bu karar uyarınca CMK davalarına çıkmayacaktık. Ancak 20 trilyonluk kaynak aktarılınca aldığımız bu karardan vazgeçtik" dedi.
Ertem, TBB'nin daha sonra aldığı karara ise uyduklarını belirterek, açılan soruşturmanın avukatların CMK uyarınca maddi durumu iyi olmayan vatandaşların davalarına bakmaması ile ilgili olduğunu zannettiklerini ancak savcılığın kendilerinden sadece yönetim kurulu üyelerinin adres ve kimliklerini istediğini söyledi. Ertem, savcılığın 29 Temmuz 2006'da kendilerinden bilgi istediğini, yazıya bugün yanıt verdiklerini belirtti.
İSTANBUL BAROSU DA DURDURDU
İstanbul Barosu Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren CMK ile önceki yasaya göre zorunlu müdafiliğin genişletilmesi, mağdur ve suçtan zarar görenlere de avukat verilmesiyle avukat atama sayısının 3 katına çıktığı anlatıldı.
Daha önce bir yılda 50 bin civarında avukat görevlendirmesi yapan baronun, 1 Haziran 2005 tarihinden sonraki bir yıllık dönemde 170 bin civarında atama yaptığı belirtilen açıklamada, “Uygulama kapsamı bu kadar genişletilmiş olmasına karşın CMK'nın yürürlük ve uygulama yasasının 13. maddesiyle tespit edilen yargı harçları ve adli para cezalarının toplamının yüzde 15'inin bu işler için ayrılması öngörülmüş ve bu miktar eskisi gibi sabit tutulmuş, bu nedenle ödemelerde çok büyük bir açık meydana gelmiştir” denildi.
Ayrılan kaynakların görevlendirmelerdeki artış nedeniyle yetersiz kaldığı belirtilen açıklamada, 2005 yılı içinde görev alan avukatlara 2006 yılı ödeneğiyle ücretlerinin verildiği, 2006 yılı ödeneğinin bu şekilde tüketildiği anlatıldı.
Avukatların 2006 yılı başından beri yerine getirdikleri hizmetlerin ücretlerini alamadıkları kaydedilen açıklamada, ücretlerini alamayan bu avukatların görev yerine gitme sırasında yol ve diğer giderlerini de kendilerinin karşıladığına dikkat çekildi.
Açıklamada, şöyle denildi: “Şu anda baromuzda görevlendirme yapılan avukatlara ödenmesi gereken rakamın 20 milyon YTL olduğu görülmüştür. Ödemenin yapılması konusundaki ısrarlı taleplerimiz Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve diğer barolarla birlikte yazılı ve sözlü olarak yetkililere bildirilmiş, bu konuda gerekli önlemlerin alınarak ödemelerin bir an önce yapılması istenmiş, ancak bugüne kadar ödemelerin yapılmasını sağlayacak ve gelecekte bu sorunların ortaya çıkmasını engelleyecek bir tedbirin alınmadığı görülmüştür.”
TBB'nin “CMK Ödenekleri” konulu gündemle yaptığı toplantıda 1 Ağustos 2006 tarihinden başlayarak tüm baroların sorun çözülünceye kadar CMK kapsamındaki tüm müdafi-vekil görevlendirmelerini durdurma kararı verdiği hatırlatılan açıklamada, “Karar gereğince, İstanbul Barosu olarak çocuk şüpheli/sanık ve çocuk mağdurlar haricinde 1 Ağustos 2006 tarihinden itibaren müdafi-vekil görevlendirmelerinin durdurulduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız” denildi.