Güncelleme Tarihi:
TÜBİTAK, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) birlikte yürüttüğü ‘kriptolu telefon araştırması’ tamamlanarak Gölbaşı Savcılığı’na teslim edildi. ‘Dinlendi mi’ diye sorulan IMEI numaraları arasında 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e zimmetli olan kriptolu telefonun da bulunduğu bildirildi. TÜBİTAK’ın bağlı olduğu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, önceki gün Gül’ün de dinlendiğinin tespit edildiğini, dosyanın savcıya verildiğini açıklamıştı. Hürriyet’in edindiği bilgiye göre savcılığın isteği üzerine harekete geçen TÜBİTAK, kriptolu telefonların IMEI numaralarını TİB’e gönderdi.
70 KRİPTOLU TELEFON
Uzman polislerin de destek verdiği TİB, kayıtlarında geriye dönük yaptığı araştırma sonunda yaklaşık 70 kriptolu telefonun dinlendiğini tespit etti. TÜBİTAK da dinlenen telefonların zimmetlendiği isimleri, söz konusu telefonlar aracılığıyla kimlerin dinlendiğini, bayram tatili başlamadan 1 gün önce rapor haline getirerek savcılığa sundu. Gölbaşı savcılığı, delil toplama çalışmalarını tamamladıktan sonra harekete geçecek. Şu ana kadar kriptolu telefonları kullanan hiçbir isim ile temasa geçmeyen savcı, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de aralarında bulunduğu isimleri ‘müşteki’ olarak ifadeye çağıracak, “Şikayetçi misiniz, değil misiniz” diye soracak. Gül şikayetçi olarak soruşturaya müdahil olmasa da devlet güvenliği kapsamında soruşturmaya devam edilcek. 61’inci hükümette görev yapan bazı bakanlar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da dinlenen kriptolu telefonlar nedeniyle şikâyetçi olacağı bildirildi.
KÖSTEBEK DELİLİ DOSYADA
Başka bir köstebek soruşturması da Genelkurmay’da yürüyor. Ergenekon soruşturmaları sürerken, Genelkurmay’daki kritik isimler karargâh içinden de takip edilmişti. Bir ihbar üzerine başlatılan soruşturmada, Genelkurmay’ın güvenli fiber optik hattının bile dinlendiğine dair iddialar değerlendiriliyor. Askeri kaynaklar, Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları boyunca karargâh içinden önemli ve gizli bilgilerin dışarıya sızdırıldığını anımsatırken, Ergenekon sanıklarından Dursun Çiçek’in avukatı İrem Çiçek, dava sırasında babası Dursun Çiçek ile Mustafa Bakıcı’nın karargâh içi hattan yaptığı bir telefon konuşmasının tapesinin iddianameye konulduğuna dikkat çekmişti. İki askerin karargâh içi gizli hattan yaptığı konuşmanın dinlenmesine ilişkin hiçbir mahkeme kararı sunulmamış, tape yasadışı olduğu halde duruşmalarda kullanılmıştı.