Savcı Sarıkaya'ya hukukçulardan destek

Güncelleme Tarihi:

Savcı Sarıkayaya hukukçulardan destek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2006 15:49

Şemdinli iddianamesini hazırlayan Savcı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihraç kararına hukuk çevlererinden eleştiriler devam ediyor.

Haberin Devamı

Konya Barosu Başkan Yardımcısı Fevzi Kayacan, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) ihraç kararının yargı içinde huzursuzluk ve rahatsızlık yarattığını belirterek, “Olay yargıya intikal ettiği halde verilen ihraç kararı, yargıya açık bir müdahaledir. İhraç kararı aslında bir gözdağıdır. Görevlerini korkusuzca yapmak isteyen savcıların sindirilmesidir. Bu karar Türk hukuk tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Bundan sonra savcıların suç örgütleri, devlet içinde hukuk dışı yapılanma ile korkusuzca mücadele etmeleri doğrusu oldukça iyimser bir beklenti olacaktır” dedi.

Baro Toplantı Salonu'nda basın açıklaması yapan Fevzi Kayacan, Hakim ve Savcıların karar verirken bağımsız olmaları gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Önünde ‘Cumhuriyet' kelimesi olan tek meslek savcılıktır. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Bu cumhuriyetin karakteristik özelliği demokratik bir hukuk devleti olmasıdır. Hukuk devletinin anlamı devletin tüm eylem ve işlemlerinin yargısal denetime tabi olduğu ve böylelikle bireylere asgari bir hukuksal güvence sağlayan devlet anlayışıdır. Bu denetimi hakim ve savcılarımız yapacaktır. Bu denetim yapılırken, hakim ve savcıların bağımsız olmaları her türlü dış unsurların etki ve baskılarından arınmış olmaları asıldır. Aksi olursa, hukuk devleti ilkesi uygulanamaz. Dolayısıyla da bireyler hukuki güvenceden yoksun kalmış olur.”
Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihraç edilmesini tasvip etmediğini belirten Kayacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“Türk tarihinde ilk defa hazırladığı ve ilgili mahkemece de kabul edilen iddianame nedeniyle bir savcının meslekten ihraç edilmesiyle karşı karşıya kaldık. Bu son derece vahim ve bir o kadar da tehlikeli bir hadisedir. Bundan sonra savcılarımız meslekten ihraç edilme korkusuyla yaşamsal olayların üzerine gidemeyecektir. İhraç edilen ve mesleğinde 15 yılını tamamlamış olan sayın Sarıkaya da seçkin, nitelikli ve geleceği olan bir hukukçuydu. Bir anda böyle bir kişinin serbest avukatlık hakkının da elinden alınmasına yönelik verilen ihraç kararını adil bulanların vicdani duygularından kuşku duyulmalıdır.”

Haberin Devamı

ANKARA BAROSU: HSYK'NIN, ASKERİN TALEBİ ÜZERİNE SAVCI SARIKAYA'YI MESLEKTEN İHRAÇ ETMİŞ OLMASI ENDİŞE VERİCİDİR

Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, “İnsanların mahkemeler önünde yıllarca acı çekmesine neden olan savcılar hakkında bugüne kadar hiçbir işlem yapmamış olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), askerin talebi üzerine Savcı Sarıkaya'yı meslekten ihraç etmiş olması, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü adına son derece endişe vericidir” dedi.
  
Coşar, yaptığı yazılı açıklamada, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında ve Şemdinli'deki olaylar sonrasında hazırlanan iddianamelerin, “yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığını çok açık biçimde çiğneyen ve siyasi bir amaca hizmet eden” iddianameler olduğunu ileri sürdü.
  
Söz konusu iddianamelerin, Türkiye'deki “yargı bağımsızlığı ile tarafsızlığa aykırı, insanların lekelenmeme hakkına açıkça saldırı niteliği taşıyan” ilk iddianameler olmadığını savunan Coşar, açıklamasında şunları kaydetti:
  
“Bu nitelikteki iddianameleri düzenleyen ve insanların mahkemeler önünde yıllarca acı çekmesine neden olan savcılar hakkında bugüne kadar hiçbir işlem yapmamış olan HSYK'nın, askerin talebi üzerine Savcı Sarıkaya'yı meslekten ihraç etmiş olması, yargı bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğü adına son derece endişe vericidir. Bunun talihsizlik olmasının yanı sıra, Şemdinli'deki olayların üstünün kapatılmak istenmesinin de çok somut bir göstergesidir.
  
Yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü bağlamında endişe verici bu gelişme ile birlikte gündeme gelen ve aynı ölçüde endişe verici olan bir diğer husus ise 12 Eylül ruhunun ve hukukunun günümüze uyarlanmasından ibaret bulunan Terörle Mücadele Yasa Taslağı ve din ile ilgili olanlar dışında kalan özgürlükler konusunda duyarlılığı olmadığı anlaşılan sivil iktidarın, bütün bu gelişmeler karşısında teslimiyetidir.”
  
Coşar, siyasetin, sivil topluma yöneldiği oranda demokratik olacağını da belirterek, devlete, bürokrasiye ve askere doğru yönelen siyasal yapının demokratik değil, baskıcı olacağını kaydetti.

Haberin Devamı

HUKUKÇULAR DERNEĞİ: "HSYK KENDİSİNİ DARBECİ GENERALLER KONSEYİ GİBİ GÖRÜYOR

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun Şemdinli İddianamesi’ni hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’yı görevden ihraç etmesi hukukçular tarafından protesto edilirken, Hukukçular Derneği, HSYK’nın kendisini "Darbeci generaller konseyi" dedi.
  
Hukukçular Derneği üyesi bir grup avukat, Sultanahmet Adliyesi önünde toplandı. "HSYK emir ve görüşlerinize hazırdır", "Hukuk her zaman herkese lazımdır", "Brifing bağımlılık yapar", "Emir yargıyı kesti" yazılı pankartlar açan grup adına Hukukçular Derneği Başkanı Hüsnü Tuna, konuşma yaptı.

HSYK’YA "DARBECİ GENERALLER KONSEYİ" DEDİ

Haberin Devamı

HSYK’nın kendisini darbeci generallerden oluşan bir "Konsey" gibi gördüğünü belirten Tuna, Şemdinli iddianamesi nedeniyle Savcı Ferhat Sarıkaya’nın mesleğinden ihraç edilmesinin yasalara "aykırı" ve "keyfi" bir karar olarak değerlendirdiklerini belirtti. Tuna, bu kararın yargı bağımsızlığı bakımından kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, Sarıkaya’nın meslekten ihraç edilerek cezalandırılmasının Şemdinli’de ortaya çıkan, "Asker- itirafçı-silah tüccarı" işbirliğiyle kurulmuş olan çete davasının beraatla sonuçlandırmayı amaçladığına söyledi.
  
"Susurluk çetesinden sonra meşruiyet kazandırılmak suretiyle Şemdinli davası da kapatılmıştır" diyen Tuna, kararın yasadışı çeteleri ve yolsuzluk sülüklerini cesaretlendirdiğini ve güçlendirdiğini kaydetti.
  
Tuna, hazırladığı iddianamede "Bir komutanın ismini zikrettiği" için, Van Savcısı’nın yaptığı işin "meslek onuru ile bağdaşmadığını" iddia eden HSYK’nın "oğlu ile iş arkadaşlığı olan çete sanıklarını", kendi eliyle tahliye eden Savcıya, Sauna Çtesi sanıkları ile ve bir kadınla ilişkisi ortaya çıkan savcıya ve enerji yolsuzluğu soruşturmasında isimleri geçen yüksek yargıçlara uyarı ya da yer değiştirme cezası verdiğini hatırlattı. Tuna, "HSYK Van Savcısı’na karşı acımasız, keyfi ve yasadışı tutumu meslek onurundan ne anladıklarını açıkça göstermektedir. Bu yüzden HSYK meslek onurunu yeniden tahsis etmelidir. Yapılan bu keyfiliğin hüküm sürmemesi için HSYK yapısı değiştirilmelidir. HSYK’nın kararına topyekün itiraz edilmelidir" dedi.
  
Avukatlar, açıklamanın ardından dağıldı.

Haberin Devamı

ORTAÇAĞ ZİHNİYETİ"

İstanbul Barosu önünde toplanan İstanbul Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu’na üye avukatlar, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından meslekten men edilmesini protesto etti.
  
Grup adına açıklama yapan Avukat Mihriban Kırdök temel hak ve özgürlüklerin tehlikede olduğu bir dönemin yaşandığını belirtti. Kırdök, HSYK’nın kararının devlet içindeki hukuk dışı yapılanmaya dikkat çeken, devleti korumak ve devlet adına suç işleyenleri ortaya çıkarmak isteyen Savcı Sarıkaya’nın görevini yapmasına engel olduğunu iddia etti. "Bu yaşananlar ve kararlar hem hukuk tarihimize hem de siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir" diyen Kırdök, "Şemdinli olaylarını yargılayan mahkeme tarafsız ve bağımsız bir şekilde dürüst yargılanma hakkını, adil yargılamayı nasıl gerçekleştirebilir?" sorusunu yönelti.
  
Bu konuda Baroların tepki vermesi gerektiğinin altını çizen Kırdök, "Başta Barolar Birliği olmak üzere metropol barolarının tavırlarını da demokratik hukuk ilkeleri açısından kaygıyla karşıladıklarını" ifade etti.

SÜRESİZ OHAL GETİRİLMEK İSTENİYOR
 
TMY’ye ilişkin eleştirilerini de açıklayan Kırdök, tasarının "savaş, düşman hukukuna" göre hazırlandığını kaydetti.
  
Tasarının avukatların savunma temsilcisi olma fonksiyonunu engelleyecek kısıtlamalarla dolu olduğunu savunan Kırdök, "Devlete sınırsız özgürlük yönetilenlere hak arayanlara muhaliflere sınırsız baskı" anlayışı olduğunu vurguladı.
  
Ortaçağ ceza anlayışının diriltilmeye çalışıldığını iddialarına ekleyen Kırdök, baroları ve toplumun diğer kesimlerini tasarıya "hayır" demeye çağırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!