Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2006 00:00
Şemdinli davasında Savcı Sarıkaya’nın baştanığı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt’ı ’çete’ kurmakla suçlayan işadamı Mehmet Ali Altındağ olacak. 100 sayfalık iddianamede savcının 21 sayfasını ayırdığı tanık Altındağ’ın iddialarını mercek altına aldık. Ortaya çıkan tablo bölgede süregelen ’kanlı’ oyunu gözler önüne seriyor.
4 Mayıs’ta başlayacak Şemdinli davasında Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın Baştanığı
Mehmet Ali Altındağ olacak. Neden mi? 6 Mart 2006 sabahına dönerek anlatayım.
Orgeneral
Hilmi Özkök’ün Başbakan
Tayyip Erdoğan’la buluşmasına birkaç saat kala. Türkiye’yi karıştıran Şemdinli iddianamesini kabul eden Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi 13 sayfalık bir belge daha kabul etti. Bu duruşma hazırlık tutanağıydı. Eski deyimiyle tensip zaptı. Tutanak sessiz sedasız geçiverdi. Gözden kaçtı. 13 sayfanın bir bölümünü geçen gün ilk kez Hürriyet’te yayınladık.
13 SAYFALIK TUTANAKGenelkurmay, 13 Mart akşamüstü ulaşan 100 sayfalık iddianameyle, 13 sayfalık tutanağı mercek altına aldı. Ben de tutanağı usta hukukçulara danışarak okudum. Tutanak, duruşmaların hukuki altyapısını oluşturuyor. Duruşma nasıl yürütülecek? Kimler sanık, kimler tanık olacak. İşte 8 Mart’ta kabul edilen 13 sayfalık tutanak, davanın alt yapısını oluşturdu.
3 ÖNEMLİ NOKTA
Tutanakta 3 önemli nokta var. 1’incisi, mahkeme kendi görevine girmediği halde, savcının görevsizlik kararlarını takip etmeye karar verdi. Bu ne anlama mı geliyor? Genelkurmay’a gönderdiği dosyayı ve suçlamaları da izleyecek. Peki bu ne demek?
Büyükanıt ve bazı subayların terörle mücadele ederken çete kurdukları suçlamasını Van’daki duruşmaya taşıyacaklar.
Bir başka önemli ayrıntı daha aktarayım. Duruşmada,
Büyükanıt’ı ve birçok ordu mensubunu çete kurmakla suçlayan Diyarbakırlı işadamı ve Söz Gazetesi sahibi
Altındağ baştanık olacak. Yani 100 sayfalık iddianamede savcının 21 sayfasını ayırdığı
’ünlü tanık.’
Şemdinli Komisyonu’na eski avukatı AKP’li
Cavit Torun tarafından davet edilen ve 1998’de başlayan kavgaları, Şemdinli olayına bağlayan işadamı. Nasıl olur diye şaşırmayın. Mahkeme bunun için hukuki zemini oluşturdu. Nasıl mı? Bir hukukçu tutanağın
’Tanıklar’ bölümüne bak dedi. Baktım. Tutanağın 4’üncü sayfasında aynen şöyle deniyor:
"İlerde doğacak duruma göre, Altındağ’ı bizzat duruşmada dinlenmesi ilerde değerlendirilecek."
KANLI OYUN
Peki
Seferi Yılmaz’ı 100 avukat savunursa en az 1’er soru sormazlar mı? Van duruşması Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK terörüyle mücadelesinin yargılanacağı bir platforma dönüşmez mi?
Altındağ’ın iddialarını ve ilgili açılan bütün davaları inceledim. Ortaya çıkan tablo bölgede yıllardır devam eden
’kanlı’ oyunu gözler önüne seriyor.
HİZBULLAH MESELESİ
Önce Hizbullah dosyasını açalım. Altındağ , "Hizbullahçı diye tutukladılar. Beraat ettim" diyor. Dosyalarını hukukçulara birlikte inceledim. Karar aklanma anlamına gelmiyor. Altındağ’la ilgili Hizbullah davasının başlangıç noktası 8.5.1998, Şemdin Sakık’ın ifadeleri. Sakık yakalandıktan sonra "Altındağ firması, İntim İnşaat firması ve Söz Gazetesi ve tesislerinin Hizbullah’la ilişkisi olduğunu, tesislerde militan eğitildiğini, maddi destekte bulunduklarını, Batman ve Bingöl bölgesinde faili meçhul olayları gerçekleştiriyorlar" dedi. DGM dava açtı. Şirketlerde ve Disav Vakfı’nda arama yapıldı. Sonuçta Hizbullah üyesi olduğuna ilişkin yeterli delil bulunamadı, ama mahkemenin çok önemli tesbiti var. İşte 16.3.1999, dava sonucunda alınan karar şöyle: "Altındağ’ın kurucusu ve Başkanı olduğu Disav Vakfı’nın Elazığ yolunda bulunan binalarında vakfın kuruluş amacına aykırı ve izinsiz olarak küçük yaşlardaki gençlere ve çocuklara dini konularda dersler verildiği, derslerde
Atatürk ve Cumhuriyet aleyhine düşmanlığını işleyen dersler verildiği ve suç işledikleri saptandı."
İddialarıALTINDAĞ Savcı’ya ve Şemdinli Komisyonu’na verdiği ifadelerde ne iddia ediyor?
Astsubay Ali Kaya’yı tanıyorum.
Altındağ tesislerinin bombalanmasında Ali Kaya’yı DGM Başsavcısı Nihat Çakar ve o zaman 7. Kolordu Komutanı olan Yaşar Büyükanıt korudu.
Büyükanıt’la Ali Kaya arasında bir organizasyon vardı. Hedefleri beni sindirmekti. PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan, işadamı Ali İhsan Kaya’dan para alıp Astsubay Ali Kaya’nın organizasyonuyla beni öldürmek istediler.
Oğlum Emin Altındağ’ı öldürdüler.
Büyükanıt’ın talimatıyla sahte belge düzenlediler.
Devleti neden savunduALTINDAĞ,
"Kimsenin savunmadığı sırada ben devleti savundum" diyor. Gerçekten de 1990’ların ortasında Söz Gazetesi’nde devlet yanlısı yayınlar yapıyor. Bu arada da birçok askeri ihale alıyor. Nitekim 1997’den sonra askeri ihalelerin kapısı kapandı. Neden mi? PKK ve Hizbullah’a yataklık yaptığı yolunda açılan davalar. Hatta 1999’da Yargıtay’ın aldığı bir de karar var. 28.1.1999 Yargıtay 8. Ceza Dairesi Kararı: "Basın yoluyla halkı din ve mezhep farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etti." İşte bu karardan sonra Altındağ kendi adıyla Söz Gazetesi’nde yazı yazmadı.
Oğlunu devlet mi öldürdü, trafik kazası mıALTINDAĞ’ın en ciddi iddiası oğlu Emin Altındağ’ın Jandarma tarafından tuzağa düşürülüp öldürüldüğü yolunda. Altındağ, "Elazığ-Bingöl yolu üstünde bir yüzbaşı, bir uzman çavuş ve bir erin oğlu Emin Altındağ’ın aracının önünü panzerle kesip öldürdüklerini, ellerini bağlayıp uçurumdan attıklarını, sonra bu bağı çözdüklerini iddia ediyor. Kaza 25 Nisan 2000’de meydana geldi. Lice ilçe Komutanı Jandarma Yüzbaşı Ertan Yıldız’ın 28 Nisan 2000 tarihli raporunda olay şöyle anlatılıyor:
"26 Nisan 2000’de saat 07.50 sıralarında Örtülü Köyü Karadere Mezrası Şehittepe mevkiinde trafik kazası olduğu haberi geldi. Olay yerinde yapılan araştırmada kazanın 25.4.2000 tarihinde olduğu ve Mehmet Emin Altındağ ile Münir Mennan’ın öldükleri saptandı."
Yüzbaşı Yıldız’ın raporunda 7 de ek var. Bu belgelerin arasında 2 tanesi çok önemli. Tesbit tutanağı, savcı ve doktorun ölümü muayene ve otopsi tutanağı. Tespit tutanağında, "Aracın yolun sol tarafından 30 metrelik fren izi ve patinaj izlerinin olduğu, aracın yolun sol tarafındaki uçuruma yuvarlandığı, 100-150 metre mesafede yan yattığı saptandı. Aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu tek taraflı ölümlü trafik kazası" deniyor. Doktor raporunda ise "Sağ temporal kafa kemiği kırığı, servikal vertabra kırığına bağlı olarak akut travmaya bağlı ölümdür. Kesin sebebi belli olduğundan klasik ve lokal otopsiye gerek yoktur" sözleri yer alıyor.
YARIN: Büyükanıt’ın suçlandığı sahte belge