Savcı için hakaret, gazeteci için görev
Güncelleme Tarihi:
İzmir’de bir kadını dövdükleri iddia edilen karakol polisleri için ‘işkence’den açılan davanın savcısı, mütalaasını ‘skandal’ ifadesiyle haberleştiren gazeteci hakkında ‘hakaret’ten suç duyurusunda bulundu. Gazeteci Kemal Göktaş ise, “Eleştirel haber yapmak basının sadece görevi değil, topluma karşı bir sorumluluğudur” dedi.
İZMİR Karabağlar Polis Merkezi’nde Fevziye Cengiz isimli kadını dövdükleri görüntülerle ortaya çıkan polislerin “işkence” suçundan yargılandığı davanın savcısı Göksel Er, mütalaasını yazan Milliyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcının suç duyurusu üzerine Göktaş’a, İstanbul Başsavcılığı’nca 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle “kamu görevlisine hakaret” ve “yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs” suçlarından soruşturma açıldı.
‘SKANDAL İBARESİ’
Mütalaaya ilişkin haberin Milliyet’te Kemal Göktaş’ın imzasıyla yayınlanmasının ardından suç duyurusunda bulunan savcı Göksel Er, haberde mütalaaya ilişkin, “skandal” ifadesinin kullanılması nedeniyle kendisine hakaret edildiğini öne sürdü. Er, haberin yayınlandığı internet sitelerinde hakkında çok sayıda olumsuz haber yapıldığını da öne sürdü ve haberle yargılamanın etkilenmeye çalışıldığını da savundu.
‘GAZETECİ SORUMLULUĞU’
Geçtiğimiz pazartesi günü talimatla Ankara’da ifade veren Göktaş, soruşturmayla ilgili Hürriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı: “İşkence gibi bir insanlık suçunun yargılandığı davada basının eleştirel haber yapması sadece görevi değil topluma karşı sorumluluğudur. Türkiye’de kamu görevlilerinin işlediği suçlarda cezasızlık bir yargı pratiği haline gelmiştir. Hakkımda suç duyurusunda bulunan sayın savcı, eleştirel haber yapmamı yargıyı etkilemeye teşebübbüs olarak nitelemekte, hatta hakaret olarak değerlendirmektedir. Oysa bu davalarla ilgili süreç devam ederken basının ve kamuoyunun ilgisi olmadığı durumlarda vahim hukuk hataları yapılmakta ve bu suçlar cezasız kalmaktadır. Bu yönüyle hakkımda üst sınırı altı yılı bulan suçlamalarla şikâyetçi olması hem işkence suçuna hem de basın özgürlüğüne ilişkin daha katedeceğimiz çok yolun olduğunu göstermektedir.”
O MÜTALAA NEYDİ
Savcı Göksel Er, polis merkezinde dayak mütalaasında, üç polisten ikisine 1.5 aydan 1 yıl 1 aya kadar hapis, diğerine ise beraat isterken, mağdur Fevziye Cengiz hakkında ise polislere hakaret ettiği ve direndiği gerekçesiyle 2 yıl 1 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası istedi. Cengiz dövülürken perdeleri kapatarak görülmesini engelleyen polis Nevzat Ataseven’e ise, “yaralama suçuna yardım”dan 3 aydan 9 aya kadar hapis talep etmişti. Savcı Er, mütalaasında, “sanık polisler işkence kastı ile değil, kendilerine hakaret edilmesinden duydukları kızgınlıkla bu suçu işlemişlerdir” değerlendirmesi yapmıştı.