Savaşçı Kübra

Güncelleme Tarihi:

Savaşçı Kübra
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2022 07:00

18 yaşında lösemiyi yendi. Eklem sıkıntısından dolayı kalça protezi takıldı. “Çocuk sahibi olamazsın” dediler, iki çocuğunu kucağına aldı. 4.5 aylık hamileyken hipofiz bezi tümörü olduğu ortaya çıktı. Operasyonla tümörden kurtuldu. “Acaba sırada ne var?” dedi, meme kanserine yakalandı. Bu zamana kadar 13 ameliyat geçirdi. Savaştı ve kazandı. Hikâyesi ise bize umut oldu.

Haberin Devamı

İSTANBUL’da yaşayan Kübra Yaprak Demirtürk 2008 yılında henüz 18 yaşındayken lösemiye yakalandı. Ardından yaşadığı eklem sıkıntıları nedeniyle kalça protezi takıldı. İlk hamileliğinden sonra Cushing sendromuna (Vücutta aşırı miktarda kortizol hormonu üretimi sonucunda ortaya çıkan bir durum) yakalandı. İkinci çocuğuna 4.5 aylık hamileyken ise hipofiz bezi tümörü alındı. Hipofiz bezi tümörü sırasında hamile kalması oldukça zor olan ve neredeyse “mucize” bir hamilelik geçiren Kübra, son olarak da meme kanserini yendi. Şu ana kadar 13 ameliyat geçiren 32 yaşındaki Kübra, “En son meme kanseri olmadan önce ‘Acaba sırada ne var?’ diye düşünmüştüm. Meme kanseri olduğumu öğrendiğimde tek endişem tedavim yüzünden çocuklarımı okula götürmekte zorlanmak olmuştu. Çok şükür atlattım” dedi. Kübra’nın canını ise en çok sevdiklerinin sözleri yaktı: “Yakınımdaki insanlar bana yıllarca ‘Sen artık evlenemezsin, çocuk sahibi olamazsın, çalışamazsın’ gibi şeyler söyledi. Hastalıklar değil de etrafımdakiler beni daha çok üzdü.”

Haberin Devamı

‘HİKÂYEM UMUT OLSUN’

Son olarak geçen yıl temmuz ayında meme kanseri teşhisi koyulan Kübra, “Kansersin dediklerinde hiç üzülmedim çünkü biliyordum geçeceğini. İçim çok rahattı. Doktorlarım Bülent ve Hamdi Bey ilk gittiğimde ellerini omzuma koyup bir abi gibi konuştular. Bu durum bana güven verdi. Sonrasında hastalığa dair korkum hiç olmadı. Sadece ‘Çocuklarım ile hastalığı nasıl yürütebilirim?’ endişesi yaşadım. Ama çok şükür kemoterapi beni çok kötü etkilemedi. Çocuğumun okulundaki veliler kanser atlattığımı öğrenince çok şaşırdılar. Hikâyemin insanlara umut olmasını istiyorum. Kemoterapinin götürdüğü her şey sonradan yerine geliyor. Üzülmeyin” diye konuştu.

‘MORAL BOZMAMAK LAZIM’

Hastalığın tedavisinde moralin önemine değinen Genel Cerrah Prof. Dr. Bülent Çitgez, “Bizim hastalarımıza moral bozucu veya üzücü bir şey söylememiz mümkün değil. Bu gibi söylemler daha çok yakın çevreden oluyor. Hastanın, yenebileceğine dair inanç geliştirmesi çok önemli. Bu hastamız da bize geldiğinde meme kanserinin koltuk altına da sıçradığını belirledik. Hasta kemoterapiye çok iyi cevap verdiği için ameliyata hazırladık. Tedaviye iyi yanıt vermesinden dolayı da koltuk altı lenf bezini almamız gerekmedi” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!