Savaş: Sezer'e kırgın değilim

Güncelleme Tarihi:

Savaş: Sezere kırgın değilim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2001 00:00



Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, ''Seçilmememden dolayı herhangi bir kırgınlığım yok. Açıklamalarım duygusal değil. Yeni seçilen Kanadoğlu da Atatürkçü bir insandır'' dedi. Savaş, Sezer'in kendisine randevu vermeme ihtimali nedeniyle veda etmediğini söyledi.

Kanal 6 Televizyonu'nda, gazeteci Hulki Cevizoğlu'nun ''Ceviz Kabuğu'' programına katılan emekli Başsavcı Savaş, Cumhuriyetin ilk yıllarındakinden daha fazla tehlikede olduğunu savundu.

İrtica, bölücülük ve çıkar amaçlı suç örgütlerine karşı mücadele için elinden geleni yaptığını söyleyen Savaş, halkın sevgisinin önemli olduğunu, bunu da kendisinin bildiğini kaydetti. Toplumun büyük kesiminin kendisine karşı sevgi beslediğini, ancak sevmeyenlerin de olabileceğini belirten Savaş, medyada, hukukçular arasında hainlerin bulunduğunu, bununla sadece bu kesimi değil, devlete karşı örgütlenme içinde olan yasadışı örgütleri de kastettiğini, Atatürkçü, hukukçu ve basın mensuplarının da çoğunlukta olduğunu söyledi.

Beni en iyi Demirel anladı

4 yıl önce yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı seçiminde ikinci sırada yer aldığını hatırlatan Savaş, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, daha seçimler yapılmadan kaç oy alacağını tahmin ederek söylediğini, bunu gerekçeleriyle de anlattığını kaydetti.

Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'e yaptığı çalışmaları içeren kitapları sunduğunu ve Demirel'in uzun bir araştırmadan sonra kendisini Başsavcılığa atadığını hatırlatan Savaş, ''Buradaki seçim, boşalmış bir makama yapılmış atamadır. İkinci defa yapılan seçim ise benim halen görevim devam ederken yapılan, yenileme seçimidir. Sayın Demirel, beni en iyi anlayan insanlardan biriydi. Benim düşündüklerimi o ifade edebiliyordu'' diye konuştu.

Sezer çelişti

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen 25 Nisan 2000 tarihinde yaptığı konuşmada, ''Cumhurbaşkanlığına verilen yetkiler, parlamenter demokrasinin sınırlarını aşmaktadır'' dediğini hatırlatan Savaş, Cumhurbaşkanı Sezer'in aynı konuşmada, ''Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi üyelerini seçme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı atama yetkisine mutlaka son vermesi gerektiğini'' ifade ettiğini söyledi. Savaş, şöyle konuştu:

''Cumhurbaşkanı bu sözü söyledikten sonra Yargıtay'ın büyük bir çoğunlukla birinci sırada gösterdiği bir adayı seçmemesi, takdir hakkının nasıl kullanıldığının değerlendirmesinin yapılması açısından önemlidir. Yargıtay, hakimlerin takdir hakkını kullamasına müdahale etmektedir. Cumhurbaşkanı'nın seçme yetkisi, yargı denetiminin dışında olduğu için dava açılamıyor. Yargı denetimine tabi olsaydı Danıştay ne derdi?''

Savaş, Cumhurbaşkanı'nın tercihi karşısında kırgın olmadığını, anlattıklarının da takdir hakkının kullanılmasını delillendirmek için olduğunu, yeni seçilen Başsavcı Sabih Kanadoğlu'nun da Atatürkçü bir insan olduğunu, görevini en iyi şekilde yapacağına inandığını belirtti.

Yaranmak için değildi

Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi üyeleriyle Danıştay'ın bir bölüm üyeleri doğrudan seçme ve atama yetkisi bulunduğunu hatırlatan Savaş, dolayısıyla buralara yapılacak seçim ve atamaların rejim açısından önemli olduğunu, kendisinin bu konuya dikkati çekmek istediğini kaydetti.

Bu açıklamaları duygusal olduğu için yapmadığını, Cumhurbaşkanı Sezer'in af yasasını veto etmesini alkışlamasını ''yaranmak için yapmadığını'' ifade eden Savaş, ''Ben sayın Cumhurbaşkanı'nın beni seçmeyeceğini çok önceden biliyordum. Herhangi bir kırgınlığım yok. Af Yasası'nı veto etmesini alkışlamam, benim de bu yasaya karşı olmamdandır. Yasada kamu vicdanını rahatsız eden çok şey vardı. Bunun için veto etmesini doğru bulmuştum'' diye konuştu.

RP kapatılmasaydı radikaller güçlenirdi

RP hakkındaki kapatma davası açmasına ilişkin gerekçelerini sıralayan Savaş, tüm dünyada demokrasilerin korunması için kurallar bulunduğunu, bu kurallara aykırı hareket eden partilerin o ülkelerde de kapatıldığını söyledi. Avusturya'daki ırkçı partinin durumu ile Almanya'daki aşırı sağcı partinin kapatılmasına ilişkin girişimleri örnek olarak gösteren Savaş, RP kapatılmasaydı, 8 yıllık eğitimin çıkmayacağını, imam hatip okullarının sayılarının hızla artacağını, radikal dinci grupların daha da güçleneceğini kaydetti. Savaş, ''İktidara şeriatçı bir parti ortak olsaydı, Hizbullah cephaneliği ortaya çıkarılamazdı'' dedi.

'Randevu vermez' diye vedaya gitmedim

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e kırgın olmadığını tekrarlayan Savaş, Sezer'e veda ziyaretine gitmediğini, eğer böyle bir talepte bulunsaydı, Cumhurbaşkanı'nın randevu vermeyebileceğini kaydetti.

Savaş, Cevizoğlu'nun ''Sizinle birlikte son dönemdeki bazı tasarrufların 28 Şubat'ın tasfiyesi olarak değerlendiriliyor. Ne diyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna, ''Bu iddiayı ileri sürenler, (Sayın Cumhurbaşkanımız da katılıyor) mu demek istiyorlar. Ben ona da ihtimal vermiyorum'' diye konuştu.

İçimden ayrılmak geldi

Savaş, 19 milyar 300 milyon lira emekli ikramiyesi aldığını, bunun 15 milyarını kendisine ayırdığını, geri kalanıyla da koruma aracı alacağını, bu koruma aracının benzinini de kendisinin karşılayacağını söyledi. Devletin kendisini korumak için elinden geleni yaptığını, lojman arayışının devam ettiğini belirten Savaş, yaş haddinden emekliliğine daha 2,5 yıl bulunmasına rağmen neden ayrıldığı sorusuna da, Yargıtay'da daha devam etmek istememesini gösterdi. Savaş, ''Bana Yargıtay'dan arkadaşlarım gelip (önce 11. Ceza Dairesi Başkanlığı'na seçelim, önümüzdeki yıl da Sami Selçuk'un emekliye ayrılmasından sonra Yargıtay Başkanlığı'na seçelim), dediler. Ancak ben karar verdim, içimden ayrılmak geldi'' diye konuştu.

Cumhuriyet tehlikede

Bir soru üzerine Mason olmadığını ifade eden Savaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Ben Cumhuriyetin ilk yıllarından daha tehlikede olduğunu görüyorum. Yasalar, hatta Anayasa değiştirilerek Cumhuriyeti korumaz hale getirilmeye çalışılıyor. Askerlerin, hukukçuların cumhuriyeti koruması yetmez. Tek çare halkın cumhuriyete sahip çıkması lazım. Oyuyla sahip çıkacak. Demokrasi dışı partilere oy vermeyecek de sahip çıkacak. Sözde aydınlara, medyanın propagandalarına kulak vermeyecek.''




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!