OluÅŸturulma Tarihi: Mart 22, 2003 00:00
Ä°hracatın iki önemli ismi, TÄ°M BaÅŸkanı OÄŸuz Satıcı ve TGSD BaÅŸkanı Umut Oran, özel sektörü ve hükümeti uyardı. Satıcı, ‘‘Üretim ve ihracat aksamasın diye iÅŸe sıkı sarılalım. Hükümet ihracata ek destek versin’’ dedi. Oran, ‘‘Savaşı seyretmeyin, ihracat yapmaya bakın’’ diye konuÅŸtu.Irak Savaşı'nın Türkiye ekonomisine makro düzeyde etkisi sürerken, reel kesimden iki konuda uyarı geldi. Uzun süredir Türk sanayini ayakta tutan ihracatın savaÅŸ nedeniyle aksamasının felaket olacağını söyleyen Türkiye Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) BaÅŸkanı OÄŸuz Satıcı, hem özel sektörü hem de hükümeti uyardı. Satıcı, ‘‘İhracat pazarlarımızda santim kaybetme lüksümüz yok. O yüzden ihracatçımız iÅŸine dört elle sarılmalı ve dünya pazarlarına daha etkin yayılmalı daha çok fuara katılmalı. Hükümet ise ihracatçı üreticiye mutlaka ek destek saÄŸlamalı’’ dedi.Savaşın doÄŸal olarak bütün dünyada tüketim talebini ertelediÄŸini söyleyen OÄŸuz Satıcı, ‘‘Bu etki savaÅŸ öncesinde baÅŸlamıştı, savaÅŸla daha da arttı. Tabii ki bizim ihracat pazarlarımızda da talep daralmaya baÅŸladı. Türk üreticisi zaten iç pazardaki büyük daralma nedeniyle ihracata daha çok yönelmiÅŸti. Bu nedenle ÅŸimdi daha sıkı çalışmak zorundayız’’ diye konuÅŸtu.FUARLARDAN VAZGEÇMEYÄ°NOÄŸuz Satıcı, bazı ihracatçı firmaların ‘‘savaÅŸ var’’ diyerek fuarlara katılımdan vazgeçtiklerini duyduÄŸunu belirterek, şöyle konuÅŸtu:‘‘Bu yapılacak en yanlış iÅŸ. Tam tersine bu dönemde üretici ve ihracatçıda moral bozukluÄŸu kendimizi vurur. Yurtdışı temasları daha da yoÄŸunlaÅŸtıralım. Fuarlara daha çok katılalım. Tabii ki savaÅŸ nedeniyle fuarlarda ziyaretçi sayısı azalabilir. Ama unutmamalı ki bu dönemlerde fuara gelen ziyaretçiler kesin alıcılardır. SavaÅŸ uzun da sürse kısa da sürse mutlaka yapmamız gereken daha iyi pazarlamadır.’’Hükümete de seslenen Satıcı, hükümetin de bu dönemde iyi bir analiz yapmasın isteyerek, üretici ihracatçının rekabet gücünü artıracak acil önlemler alması gerektiÄŸini kaydetti. Satıcı, ‘‘Zaten maliyet rekabet sorunu büyük olan Türk ihracatçısının en azından ÅŸu dönemde pazar kaybetmemesi için acil önlemler alınmalı. Hükümetle oturup bu konuları müzakere etmeliyiz’’ dedi.İŞİMÄ°ZE BAKALIMTürkiye Giyim Sanayicileri DerneÄŸi (TGSD) BaÅŸkanı Umut Oran da savaşın baÅŸlamasından sonra ‘‘savaÅŸ var’’ diye iÅŸlerini yavaÅŸlatanlara şöyle seslendi: ‘‘Nedense bizim insanımız böyle durumlarda iÅŸine bakmayı unutuyor. Avrupa'da, ABD'de herkes iÅŸine gücüne bakıyor. Türkiye'de ise maalesef anormal bir karamsarlık var. Devlet mekanizmaları bile çalışmıyor. Herkes savaÅŸa odaklanmış. Kendi kendimizi dolmuÅŸa getiriyoruz. Bürokrasi durmuÅŸ, özel sektör durmuÅŸ. Herkes sabaha kadar savaÅŸ seyrediyor, iÅŸine bile gitmiyor. Bu durum kısa sürede piyasanın çarkını durdurur.’’Felaket tellallığının galip gelmemesi için bardağın dolu tarafını görüp daha çok çalışmak gerektiÄŸini anlatan Oran, ‘‘Zaten Türkiye'de uzun zamandan beri bir ekonomik savaÅŸ var. Biz bu yüzden herkesten daha çok iÅŸimize sarılmak zorundayız’’ dedi.Savaşın iÅŸimizin önüne geçmesine izin vermeyelimBoyner Holding Murahhas Azası Cem Boyner, savaÅŸ psikolojisinin ekonominin önünü birkez daha kestiÄŸini belirterek, ‘‘savaşın iÅŸimizin önüne geçmesine izin vermeyelim’’ dedi. Son dönemde yaÅŸanan olayların yeni bir dünyanın habercisi olduÄŸunu kaydeden Cem Boyner şöyle konuÅŸtu:‘‘Aylar öncesinden, savaÅŸ olmadan baÅŸlayan savaÅŸ psikolojisi yeni yeni toparlanan ekonominin hızını bir kez daha kesti. Hayatın devam ettiÄŸini görmeli, Türk ekonomisini canlandırmak için devlet, özel sektör, sivil toplum örgütleri, sokaktaki vatandaÅŸ, hepimiz üzerimize düşen görevleri yani iÅŸimizi yapmaya devam etmeliyiz. İçinde olmasak da savaÅŸ ortamında olduÄŸumuzu düşünerek ülkemizi her koÅŸulda savunabilmek için ekonomimizin çarklarını döndürebilmeliyiz.’’GeçmiÅŸten gelen yanlış düşünceleri de eleÅŸtiren Boyner, ‘‘Çalışmayalım, üretmeyelim, kendimizi zora sokmayalım ama Batı dünyası her nedense bizi desteklesin’’ ÅŸeklindeki düşüncenin artık geçerli olmadığının bir kez daha anlaşıldığını ifade etti. Boyner, Türkiye'nin, kendi ayakları üzerinde durabilen bir Türkiye için güçlü, istikrarlı, çarkları dönen ve üreten bir ekonomiye ihtiyacı olduÄŸunu belirtti. Boyner, ‘‘Grup olarak üretmeye, satmaya, ürünümüzü tanıtmaya, kısacası çalışmaya devam ediyoruz. Bunu da toplumsal sorumluluÄŸumuzun gereÄŸi olarak kabul ediyoruz. Toplumun tüm kesimlerinin aynı hassasiyeti göstereceÄŸini umuyor, savaÅŸ psikolojisinden bir an önce çıkarak hayatı normal seyrinde sürdürmeyi diliyoruz’’ dedi.TofaÅŸ: SavaÅŸ, ihracat tempomuzu etkilemeyecekIrak Savaşı'nın baÅŸlamasının ardından TofaÅŸ Otomobil Fabrikası CEO'su Antonio Bene, TofaÅŸ'ın savaÅŸ dolayısıyla etkilenecek dış pazarı olmadığını ve ihracatın geçen yılın altına düşmesini beklemediklerini söyledi. TofaÅŸ'ın bu yıl 850 milyon Euro ihracat hedeflediÄŸini söyleyen Bene, ‘‘SavaÅŸ dolayısıyla etkilenecek TofaÅŸ pazarı yok. Irak pazarı potansiyel olarak vardı. 2000'i aÅŸkın kontrat yapılmıştı. Fakat BirleÅŸmiÅŸ Milletler çerçevesinde petrol karşılığı olduÄŸu için ÅŸu anda orda beklemedeyiz’’ dedi.Reuters'in haberine göre, TofaÅŸ 2002'de Türkiye'nin 250 bin 873 adet olan toplam otomobil ve hafif ticari araç ihracatının yüzde 34.6'sını gerçekleÅŸtirdi. Fiat Doblo ile ön plana geçen TofaÅŸ ihracatını ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine yapıyor. TofaÅŸ'ın ana ortaklarından Fiat'ın stratejisi doÄŸrultusunda savaÅŸ bölgesine yakın olmayan ülkelere ihracatı geliÅŸtirmeye çalıştıklarını söyleyen Bene, yeni pazarlar arasında Sudan ve Yunanistan'ın yanı sıra Çin'in önemli yer oluÅŸturduÄŸuna iÅŸaret etti.Åžirket, 1998 yılından bu yana Polonya, Hindistan, Fas, Güney Afrika, Mısır, Vietnam gibi diÄŸer Fiat fabrikalarının, baÅŸta Palio, Siena, Palio Weekend olmak üzere, üretimlerindeki parça ihtiyaçlarını karşılıyor. Eylül 2000'de üretimine baÅŸlanan Fiat Doblo ilk 1 yıl içinde 100 bin adet üretildi ve bu rekor üretimin yüzde 90'ı dünyanın 43 ülkesine ihraç edildi.Ä°talya, Ä°ngiltere, Almanya, Fransa, Ä°spanya, Hollanda ve Belçika olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine gönderilen Doblo'lar, toplam ihracatın yüzde 83'ünü oluÅŸturdu. Avrupa otomobil pazarında bu yıl sonunda büyüme beklenmediÄŸine iÅŸaret eden Bene, ‘‘Doblo ile ticari araç tarafında güçlüyüz. Doblo'nun ticari araç satışları geçen yıl Avrupa'da son derece baÅŸarılı oldu. Bu yıl da geçen yılki adetleri koruruz’’ dedi.Savaşın baÅŸlamasının ardından iç pazara yönelik otomobil satışlarını tahmin etmenin çok kolay olmadığını belirten Bene, ‘‘Kısa vadede iç pazar için kolay bir geliÅŸme beklemiyorum’’ diye konuÅŸtu.Sabancı: Talih kuÅŸunu kaçırdıkSabancı Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Sakıp Sabancı, ‘‘Talih kuÅŸu omuzumuza kondu, biz burada bağırdık haykırdık, kış kış kış, kuÅŸu uçurttuk’’ dedi.Sabancı, Brisa Genel Kurulu'nun ardından A.A.'ya yaptığı açıklamada, istense de istenmese de savaşın baÅŸladığına iÅŸaret etti. ‘‘SavaÅŸa karşıyız diyen ve bunu tekeline alanlar var. Sanki birileri savaşı istiyormuÅŸ gibi, bu çok yanlış’’ diyen Sabancı şöyle devam etti:‘‘Türkiye'nin menfaati 65 milyonun menfaati nerede. Akıllı stratejiler yapmamız gerekirdi yapamadık. Ekonomik problem zaten giderek tırmanıyordu. Talih kuÅŸu omuzumuza kondu, biz burada bağırdık haykırdık, kış kış kış, kuÅŸu uçurttuk. Ne uçtu, neyi kaybettik bunu hep beraber göreceÄŸiz.’’Brisa Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Güler Sabancı da savaÅŸ kısa sürse bile piyasalarda bir durgunluk olacağını ifade etti. Güler Sabancı, ‘‘Satışlarda düşüş olacak. Normal savaÅŸ hali. Tüm dünya için geçerli. Aktivitelerin azaldığı bir dönem. Biz gerekli tedbirleri aldık’’ dedi.‘SavaÅŸ tahvili’yle canlı kalkan olalımAnkara Sanayi Odası (ASO) BaÅŸkanı Zafer ÇaÄŸlayan, hükümetin, ABD'den gelecek kaynağın yerine hem iç piyasaya hem de yurtdışındaki Türklere yönelik, en az 3 yıl vadeli savaÅŸ tahvili çıkarması önerisinde bulundu. ÇaÄŸlayan, Irak Savaşı ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, savaşın ve Türkiye-ABD iliÅŸkilerinde yaÅŸanan sıkıntıların tüm ekonomik hesapları deÄŸiÅŸtirdiÄŸine iÅŸaret ederek, son günlerde faizlerdeki yükselmenin ve kurlarda yaÅŸanan volatilitenin kaygı uyandırdığını, bu kaygının daha çok iç borçların çevrilmesi üzerinde yoÄŸunlaÅŸtığını belirtti. Türk ekonomisinin, ‘‘Canlı kalkanlara ihtiyacı olduÄŸunu’’ ifade eden ÇaÄŸlayan, kısa vadeli ve yüksek faizli mevcut iç borçların, piyasa kurallarına uygun enflasyon hedefleriyle uyumlu bir faiz yapısına sahip ve en az 3 yıl vadeli savaÅŸ tahvili ile deÄŸiÅŸtirilmesinin, son derece kırılgan hale gelmiÅŸ Türk ekonomisine nefes aldıracağını kaydetti. Â
button