Savaş istemiyoruz

MECLİS, iç savaş yaşayan Suriye’den kaynaklanacak tehditlere karşı hükümetin yurtdışına asker gönderme yetkisini 4 Ekim 2014’e kadar uzattı. CHP ve BDP milletvekilleri, ilk tezkerede olduğu gibi ret oyu kullanırken, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, “Ordumuzu zaafa uğratmanın vebalini taşıyamayız” görüşüyle ‘Evet’ oyu kullanacaklarını açıkladı. Buna karşın salonda bulunan MHP’lilerden sadece Hatay Milletvekili Mehmet Şandır AK Partililerle birlikte ‘Kabul’ oyu kullandı. Genel Kurul’da kabul edilen tezkereyle, “hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde” Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi konusunda hükümete bir yıl daha yetki verildi.

KUZEY IRAK TEZKERESİ YOLDA

TSK’nın Kuzey Irak’ta sınır ötesi operasyon yetkisini uzatan Başbakanlık tezkeresi de aynı saatlerde Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. Mevcut sınırötesi operasyon yetkisi 17 Ekim’e kadar sürerken, yeni tezkerenin bayram tatilinden önce Meclis’ten çıkarılması planlanıyor. İçişleri Bakanı Muammer Güler, yenilenen yetkinin önceki tezkereden çok farklı olmadığını söyledi. Muhalefet sözcüleri, Suriye’de devam eden savaşta AKP iktidarını El Kaide ve El Nusra’yı desteklemekle suçladılar.

MEZHEP ÇATIŞMASINA TAŞIYORLAR

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz eleştirileri şöyle yanıtladı: “Güvenlik riskleri maalesef sınırlarımıza dayanmış insanlarla sınırlı değildir. Sınır boyunda yaşayan vatandaşlarımızın da güvenliğini tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Tezkerenin gerekliliğine olan ihtiyaç, 4 Ekim 2012’den bu yana azalmamış, artmıştır. Suriyeli olmayıp Suriye’de savaşanlar, olayı bir mezhep savaşı boyutuna taşımaktadır. Bu durum Suriye halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesine zarar vermekle kalmayıp bölgesel barış ve güvenlik için son derece tehlikeli bir duruma sebep olmaktadır. Bu terör örgütlerinin örtülü gündemleri doğrultusunda gerçekleştirdikleri eylemler, rejime karşı mücadele eden muhalif grupların meşru hak ve arayışlarına uluslararası toplum nezdinde de gölge düşürmektedir. Biz, masum insanları öldüren, adı El Kaide olsun, adı El Nusra olsun, adı ne olursa olsun hepsi terör örgütüdür. Biz birini diğerinden ayırt etmeyiz.

TARİH BİZİ HAKLI ÇIKARACAK

Biz savaş istemiyoruz, biz mevcut savaşı durdurmak istiyoruz. Siyasi körlük Halepçe’deki katliamı görmediği gibi Şam’daki katliamı da görmez. Zaman göstermiştir ki Suriye en fazla kimyasal silah stokuna sahip ülkelerden birisidir. Belli bir zaman geçtikten sonra hiç şüpheniz olmasın ki tarih bizi haklı çıkaracaktır. Bir arkadaşımız, Türkiye’nin dışlandığını, dünyayla uyumlu olmadığını söyledi. Türkiye Suriye ile ilgili bütün politik süreçlerin tam merkezindedir. Türkiye hiçbir süreçte Suriye ile ilgili uluslararası toplantıların dışında değil, bizzat süreçlerin merkezinde bulunmaktadır. Biz vahşet uygulayan Beşar Esed’in yanında da olmadık, onların yanına gidenlere de rehberlik etmedik. Eğer Beşar Esed’in yanında olursanız kimin kimyasal silah kullandığını görmezsiniz.”

Askerler de geldi

MİLLİ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tezkere görüşmelerine dosyalarla geldi. Yılmaz, yapılan konuşmalar sırasında da notları üzerine çalıştı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve askeri yetkililerin de katıldığı Genel Kurul’daki görüşmelerde salonun boş kalması dikkat çekti. - Rıza ÖZEL / ANKARA

Sınırdaki tehlike

TEHDİT KAYNAĞI KİM?

- MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş: Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye sınırı şu anda 2 azılı terör örgütü tarafından paylaşılıyor; bunlardan biri El Kaide, diğeri PKK. Önümüze getirilen tezkerenin gerekçelerinden birisi Suriye kaynaklı saldırılar olarak lanse edilmektedir. Size soruyorum Türkiye-Suriye sınırında tek bir Esad yanlısı yapı kalmış mıdır? AKP hayal bulutlarından sert zemine düşmüştür. Yüksek uçmak isterken kanatları yanmıştır.

KÖŞEDE YALNIZLARI OYNUYOR

- CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu: Kimyasal silahların Türkiye’den tedarik edildiğine dair ciddi iddialar vardır. Bugün bir köşede yalnızları oynayan Sayın Davutoğlu değil midir? AKP hükümeti bu tezkereyle aklı sıra halkımıza kahramanlık taslamaya çalışmaktadır. Bu tezkereyle AKP ilke olarak bütün dünyaya asker gönderebilir. ‘Kriz süresince ve sonrasında’ ifadesi ne anlama gelmektedir. Kafanıza göre istediğiniz ülkeye saldırıp sonra orada kalmayı mı düşünüyorsunuz? Kendinize gelin, ölçüyü kaçırmayın.

KARARGÂHLARI TİGEM’DE

- BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken: El Kaide ve El Nusra çetelerini destekleyen bir anlayış maalasef ülkemizi Suriye’deki iç çatışmaların ve savaşın bir tarafı haline getirmiştir. Sınır koridorları Kürtlere karşı savaşan bu El Kaide, El Nusra çetelerine sonuna kadar aralanmış ve adeta Suriye’deki iç çatışmayı koordine eden bir iç savaş karargâhı konumuna gelmiştir. Ceylanpınar’da TİGEM (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü) arazileri bu süreç başladığı günden bugüne kadar El Kaide ve El Nusra çetelerinin rahat şekilde kullandıkları, bütün lojistik desteklerini aldıkları, orada savaşını yaptıktan sonra tekrar yaralarını sarmak üzere geldikleri bir bölge haline gelmiştir. Yüzlerce kamerayla bu TİGEM arazilerinin çevresi büyük bir güvenlik koridoru şeklinde kullanılmaktadır.