Güncelleme Tarihi:
SAVAŞ AY'IN CENAZESİNDE KAVGA ÇIKTI
Savaş Ay’ın cenazesi düzenlenen törenin ardından cenaze namazı için Fatih Camisi’ne getirildi. Ancak Savaş Ay’ın cenazesi haricinde Fatih Camisi’nde 3 cenaze daha vardı. Cami bahçesini Savaş Abi’lerinin son yolculuğunu haber yapmak isteyen gazeteciler doldurdu. Bu sırada diğer bir cenazenin yakınları, kendilerini rahatsız ettikleri gerekçesiyle gazetecilere saldırdı. Gazetecilerin bazılarının kamera ve fotoğraf makineleri kırıldı. Kavga, diğer cenaze yakınlarının araya girmesiyle son buldu. (Sefa ÖZKAYA / İSTANBUL)
Tedavi gördüğü Samatya'daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 9 Kasım'da hayatını kaybeden gazeteci-yazar Savaş Ay için, yıllarca görev yaptığı Sabah gazetesi önünde tören düzenlendi.
Savaş Ay'ın cenazesi, Fatih Camii’nde ikindiden sonra kılınan cenaze namazın ardından omuzlara alınarak cenaze arabasına kondu. Cenaze, alkışlar eşliğinde götürüldüğü Topkapı'da Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
CENAZESİNDE KAVGA ÇIKTI / FOTO GALERİ
ŞAPKASI UNUTULMADI
Sabah Gazetesi önündeki törene Savaş Ay'ın gazeteci arkadaşları katıldı. Duayen gazetecinin meslek hayatı boyunca başından çıkarmadığı şapkası ise tabutun üzerine konuldu.
Cemal Reşit Rey'deki tören ise Can Dündar'ın seslendirdiği, Savaş Ay'ın hayat hikayesiyle başladı.
"Yine o menekşe gözler aralı
Oya kirpiklerde yaşlar sıralı
Uyu ey gönlümün nazlı maralı
Susun garip kuşlar
Ötmeyin susun
Güzeller güzeli yavrum uyusun"
Işıl Ay, konuşmasına "Mekanı cennet olsun, rahat uyusun.." sözleriyle son verdi ve ardınan abisi için yazdığı bir şiiri okudu.
'KAN KUSARAK HABERE GİDEN BİR GAZETECİYDİ'
Tören öncesi gazeteci arkadaşları Savaş Ay'ı anlattı.
Korcan Karar, "Savaş Abi'yi anlatmak için uzun bir program lazım. Sevgili Savaş o tabutun içinde, muhabir olarak ölen bir gazeteci. Kan kusarak, son dönemine kadar habere giden bir gazeteciydi. Haberle yaşayan, haberle kalkan bir meslek büyüğümdü benim.
Aslında Savaş Abi haberle bütünleşmiş bir adamdı, Dolmabahçe'de gazetecilerin toplandığı kafeyle bütünleşmiş biriydi. Uyumazdı, soluğu orada alırdı. Arka sokakları iyi bilirdi, tek derdi haberdi.
Bugün Türk televizyonlarına, A Takımı gibi bir program hediye etti. Arka sokakların programıydı. Bilmediklerimizi oradan öğrendik.
Son anına kadar haberin, hastalığı insanlara nasıl anlatırımın peşindeydi.
'UTANIYORUM'
Halit Kıvanç, "Utanıyorum. Ondan kaç yaş büyük bir abisi olarak ben burda... Konuşmakta zorlanıyorum. Nur içinde yatsın, diyecek bir şeyim yok. Öz evlatlarından birini kaybeden baba gibiyim."
"ONU ÖLÜME UĞURLAMIYORUM"
Tayfun Talipoğlu, "Masa başı programcılığından, olay yeri programcılığına geçirdi. Hiç "gazete ya da televizyon yönetici olayım" demedi, "beni sokaktan almayın" dedi. Bir insan hastaneye yatana kadar elinde fotoğraf makinesiyle dolaşıyorsa, bu başka bir sevdadır. Ben, onu ölüme uğurlamıyorum, meslek hayatındaki 40'ıncı yılını kutlamak için burdayım."
Cemal Reşit Rey'de düzenlenen tören; ailesi, sevenleri ve meslektaşlarının sahneye çıkarak Savaş Ay'a verdiği son selamın ardından sona erdi.
59 YAŞINDA HAYATA VEDA ETTİ
Televizyoncu, muhabir ve gazeteci Savaş Ay’ın kalbi, Cumartesi günü 1,5 aydır gırtlak kanseri tedavisi gördüğü Samatya'daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde durdu.
Uzun süredir gırtlak kanseriyle mücadele eden 59 yaşındaki Savaş Ay’ın boğazında son dönemde yeni bir tümör oluşmuştu. Doktorları acil ameliyata alınmasını istemesine rağmen buna izin vermeyen usta gazeteci, yaşama veda etti.