Güncelleme Tarihi:
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Küre Operasyonu” kapsamında tutuklanan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) görevli Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile Bozkır'dan ÖKK ile ilgili gizli bilgileri içeren CD'leri aldığı iddia edilen özel güvenlik şirketi sahibi Mustafa Aksoy'un, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlandı.
İddianamede, sanıklar hakkında 6 yıl 6 aydan 14.5 yıla kadar hapis cezası istendi.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde bugün başlayan davanın ilk duruşmasına, Mamak Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanık Yüzbaşı Bozkır ve avukatı Ali Mehmet Kocaoğlu ile Sincan F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Aksoy ile avukatları Celal Nuri Demirtürk ve Kadriye Ünler katıldı. Askeri Hakim Kıdemli Yüzbaşı Cemil Çelik'in başkanlık ettiği mahkemede, tanık Ömer Faruk Çalışkan da hazır bulundu.
Sanıkların kimlik tespitlerinin ardından Genelkurmay Askeri Başsavcısı Kıdemli Albay Saim Öztürk, iddianameyi okudu.
Bozkır'ın, 2005 yılı sonlarında askerlik yapan Kasım Zengin'in akrabası Ömer Faruk Çalışkan'la tanıştığı belirtilen iddianamede, Ankara Emniyeti Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü'nün yürüttüğü soruşturma kapsamında, Zengin'in telefonlarının takibe alındığı, operasyon kapsamında Zengin'in evinde ÖKK faaliyetlerinin anlatıldığı 2 adet CD ile Aksoy'un bürosunda 1 adet CD'nin ele geçirildiği kaydedildi.
Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Bozkır'la ilgili dosyayı görevsizlik kararıyla Genelkurmay Askeri Başsavcılığı'na gönderdiği anımsatılan iddianamede, Bozkır'ın 2004 yılında aldığı gayri nizami harp kursu sırasında ÖKK'yı ilgilendiren bazı bilgileri içeren CD'yi izinsiz olarak kopyaladığı, aynı zamanda yaptığı ödevlerin de birer kopyasını aldığı belirtildi. İddianamede, savcılık tarafından ifadesi alınan Bozkır'ın, ele geçirilen CD'lerin Çalışkan tarafından alınmış olabileceğini söylediği de kaydedildi.
İddianamede Bozkır'ın, görev yaptığı dönemde emre itaatsizlik ederek, askeri birliğe ziyaretçi girişinin yasak olduğu zamanlarda ziyaretçi kabul ettiği, kullanılması ve sokulması yasak olmasına rağmen askeri bölgeye cep telefonu soktuğu belirtildi.
CEZA İSTEMİ
İddianamede, Yüzbaşı Bozkır'ın eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklayan kimseye 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir” hükmünü düzenleyen 329/1. maddesi ve TCK'nın 43. (Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da birinci fıkra hükmü uygulanır.) maddesi ile Askeri Ceza Kanunu'nun “itaatsizlikte ısrar” cezasını düzenleyen “Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan 2 seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar” hükmünü düzenleyen 87/1. maddesinden ayrı ayrı cezalandırılması istendi.
Yüzbaşı Bozkır'ın ceza alması halinde Askeri Ceza Kanunu'nun 30/1. maddesi uyarınca Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çıkarılması da talep edilen iddianamede, Aksoy'un, Bozkır'ı azmettirdiği gerekçesiyle, TCK'nın 329/1. maddesi uyarınca 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Buna göre iddianamede, sanıklar hakkında 6 yıl 6 aydan 14.5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
DURUŞMANIN KAPALI YAPILMASI TALEBİ
Askeri Savcı Albay Öztürk, iddianamenin son kısmında, duruşmaların kapalı yapılmasını ve yayın yasağı konulmasını da istedi.
Yayın yasağı ve duruşmaların kapalı yapılması konusunda talepleri sorulan sanıklar da savcılığın görüşüne katıldı. Ancak Bozkır'ın avukatı Kocaoğlu, müvekkilinin bu talebine katılmadığını belirterek, duruşmaların açık yapılması gerektiğini savundu. Duruşmaların açık yapılmasının müvekkilinin lehine olduğunu ifade eden Kocaoğlu, bunun, mahkemenin adil karar verip vermediği yönünde kamuoyunun karar vermesine yardımcı olacağını söyledi. Kocaoğlu, “Dosyadaki birçok belgenin gizlilik nedeniyle tarafımıza verilmemesi, yargılamanın baştan kısıtlanması anlamına gelmektedir. Bu durum, adil yargılamaya aykırı bir durum teşkil etmektedir” dedi.
YAYIN YASAĞI
Hakim Yüzbaşı Çelik, duruşmaya verilen aranın ardından, dosya içinde bulunan CD'lerin “devletin güvenliği ile iç ve dış siyasal yararları” bakımından gizli kalması değerlendirildiğinden, duruşmaların kapalı yapılmasına ve yayın yasağı konulmasına oy birliğiyle karar verildiğini bildirdi.
Yüzbaşı Bozkır ve Aksoy'un yargılandığı davanın bundan sonraki süreciyle ilgili olarak, basın ve yayın organlarınca yayın yapılamayacak.