Güncelleme Tarihi:
DSP'nin ‘‘üstün zekálı’’ Grup Başkan Vekili Emrehan Halıcı'nın önerisi
DSP Konya Milletvekili, Elektrik ve Elektronik Yüksek Mühendisi Emrehan Halıcı ile meslektaşı eşi Prof. Dr. Uğur Halıcı, ülkemizin belgeli ‘‘üstün zekálı’’ çiftleri. Oğulları Eren Şems ile kızları Aslı da onların izinde. Mutfağından acı biberi eksik etmeyen Emrehan Halıcı, Yener Süsoy'la meclis çalışmalarından müziğe kadar her konuda sohbet etti. Halıcı, 21'inci yüzyılda satranç bilmeyen, bilgisayar kullanmayan ve İnternetten yararlanmayanın milletvekili olmaması
gerektiğini söyledi.
Adalet Partisi eski Konya Senatörü, şair Fevzi Halıcı'nın oğlu olan Emrehan Halıcı'nın marifetleri çok: DSP Grup Başkan Vekili; ODTÜ'de 5 bin metrekarelik kapalı alanı olan Türkiye'nin ilk teknopark projesinin sahibi; bilgisayarla beste yarışması düzenleyicisi; profesyonel davulcu; Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) Asbaşkanı; Türkiye Zeka Vakfı Başkanı; Uluslararası yüksek IQ topluluğu MENSA'nın üyesi...
Emrehan Halıcı, HEY Dergisi yıllarımda önce Konya'nın, sonra Başkent'in uzun saçlı, başarılı bir bagetiydi. ODTÜ-Kent'teki mütevazı lojmanın balkonunda o günleri anarak başladık sohbetimize. Çaylarımızı içtikten sonra sonra konu zekáya, siyasete geldi. Bilesiniz ki, üstün zekalılarla konuşmak bizim gibi normalleri yoruyor.
ÇÖZEMEDİĞİ 8 SORU VAR
Önce onun dünyanın üstün zekalı insanları arasına nasıl katıldığını öğrenelim.
- Yener bey, dört sene önce uluslararası yüksek IQ topluluğu MENSA'nın sınavına katıldım. Yaklaşık 100'e yakın İngilizce sorunun tamamını doğru cevapladım. İlgililerin bana aktardığına göre bu çok sık rastlanan bir durum değilmiş. Bu cemiyete üye olarak kabul edilerek amaca ulaşmış oldum. MENSA'nın iddiası, dünyadaki 100 zeki kişi arasından 1 kişiyi seçmek. Ben zeká soruları çözme konusunda hayli iyiyim. İnanın, çözemediğim bir soru bana çözdüğüm bir sorudan fazla zevk verir. Şu anda benim portföyümde çözemediğim, üzerinde düşündüğüm 8 tane soru var. Bu arada şunu söyleyeyim, kesinlikle çocuklarımızın zekálarını ölçtürmek gibi bir yarış içinde olmayalım. Ancak onların meraklı, ilgili, araştıran, soran çocuklar olmasını muhakkak desteklemeliyiz.
Halıcı'nın çözemediği soruları merak ettiniz değil mi? İşte size bunlardan ikisi:
‘‘0, 0, 3, 40, 505, ?’’ - Soru işaretinin yerine hangi sayı gelecek?
‘‘1, 1, 2/3, 3/8, 24/125, ?’’ - Soru işaretinin yerine hangi sayı gelecek?
BEYNİ TETİKLEMEK
Siz bunları düşünedurun, ben üstün zekánın nereden geldiğini sorayım.
- Genetik faktörlerin olduğu da söylenir ama, çalışarak büyük aşamalar gerçekleşebilir. Beynin en büyük besin kaynaklarından biri meraktır. Etrafımızdaki bütün olaylara ilgiyle bakarsak, kendimize sık sık sorular sorarsak beynimizle ilgili ilk tetiklemeyi başlatmış oluruz. Egzersiz yaptırdığınız takdirde beynimizin daha verimli neticeler alacağını görürüz. Beyin egzersizi, düşünmektir. ''Düşün düşün, sonu yoktur işin'' gibi karamsar, üretken olmayan düşünceden bahsetmiyorum. Çevremizdeki her olay bizim beynimize bir bilgi girişi sağlar. Bu ekonomik koşullar da olabilir, doğa koşulları da. Düşünmemin zamanı olmaz, bu bir alışkanlık, bir kültürdür. Her şeyi olduğu gibi kabullenen, yorum yapma ihtiyacında olmayan, kendisine ezberletilenleri uygulayan bir insan olmamalıyız. Bilgi çağı, düşünme kültürüne sahip insanlar demektir.
SATRANÇTA ŞANS YOK
Beynimizi zorlayıcı meşgaleler de bulmalıyız, örneğin satranç gibi. Satranç beyni direk etkileyen, onun gelişmesine çok yarar sağlayan bir oyun ve eğitim aracıdır. Satrançta şans faktörü yoktur, kazanıyorsanız da kaybediyorsanız da sorumlusu sizsiniz. Dama ve briç de yine beyinden güç alan oyundur. Geçmişte şövalye olacaklarda satranç bilme şartı vardı. 21. yüzyıl Türkiye'sinde de artık satranç bilmeyen, bilgisayar kullanmayan, internetten yararlanmayan milletvekili olmasın.''
Halıcı’dan zeka soruları
Uluslararası Satranç Federasyonu Asbaşkanı ve Türkiye Zeka Vakfı Başkanı olan DSP Konya Milletvekili Emrehan Halıcı, arkadaşımız Yener Süsoy'un ısrarlarını kırmadı ve Hürriyet okurları için 4 zeka sorusu hazırladı. Soruların ikisini ve cevaplarını bugün yayımlıyoruz.
SORU 1
Hürriyet Gazetesi, kuruluş yıldönümü kutlamaları nedeniyle Ankara'da yemekli bir davet vermektedir. Her masada bir Hürriyet yazarı bulunacak ve davetlilerle ilgilenecektir. Hazırlıkları denetleyen Sedat Ergin, organizasyon görevlisine şöyle der: ‘‘Her şey çok güzel, ama ben sizin yerinizde olsam, Muharrem Sarıkaya'yı üç nolu masaya, Yener Süsoy'u yedi, Ertuğrul Özkök'ü iki, Oğuz Aral'ı altı, Bekir Çoşkun'u dört, Oktay Ekşi'yi beş, Emin Çölaşan'ı bir ve Fatih Altaylı'yı sekiz numaralı masaya oturturum.’’
Görevli biraz düşündükten sonra ‘‘Harika bir fikir’’ der. Acaba neden?
SORU 2
Aşağıdaki kesire en fazla nerede rastladığını hatırlamaya çalışın.
CEVAPLAR
1- Yazarların isimlerindeki masa numaralarına karşılık gelen harfler birleştirildiğinde ‘‘Hürriyet’’ elde ediliyor (Muharrem Sarıkaya'nın üçüncü harfi H, Yener Süsoy'un yedinci harfi Ü, Ertuğrul Özkök'ün ikinci harfi R...)
2- Takvimlerde rastlarsınız (Ayın 24'ü ve 31'i aynı kareye sığdırıldığı zaman).