Güncelleme Tarihi:
Bugünkü başlıkta satış argosu olunca daha girişten yaptığım çalışmayı tekrar duyurmak istedim. Argo genelde belirli bir dilde halk arasında kullanılan dili ifade ediyor.
Her ne kadar ben satış jargonu isminde bir çalışma hazırlıyor olsam da satışçılar arasında kullanılan günlük dilin dışında bir takım sözcükleri, kavramları satış literatürüne kazandırmayı hedefliyorum.
Güncel dil incelendiğinde günlük hayata yansıyan birçok söz “Satış Jargonu” içinde yer almayacak. Çünkü bu dil, çağımızda kullanılmaması gereken sözleri de içeriyor.
Her mesleğin kendine has bir raconu var. Giyim, davranışlar, konuşma biçimi ya da sohbet konuları o meslekle ilgili kişiler arasında özel bir iletişim ortamı yaratıyor.
İnce çizgili mavi gömlek ve pantolon askıları Amerikan filmlerinde bize yansıtılan imajı ile borsacıları çağrıştırıyor. Tıpkı cenaze işlerinde çalışanların siyah giymeleri gibi...
Konumuz satış olunca, IBM’in iş dünyasına kazandırdığı bir görüntü olan lacivert takım elbiseler de satışçıları çağrıştırıyor. Bazen bu görüntünün kırılması için lacivert ceket ve gri pantolon ile okul çocuklarını da andırıyor.
Satıştaki argo sözler genelde müşteri ile kurulan ilişkiler anlatmak adına yapılır. Bunları sıralamadan önce yöresel bir takım sözlerin de olacağını düşünüyorum. Buradan tüm satışçı arkadaşlara müşteriler hakkında kullandıkları argo sözleri bana göndermelerini rica ediyorum.
Hatırladığım bazı sözler:
Kafa koparma: Satışın kapatılması ve satış ile sonuçlandırılması,
Mal çakma: Müşteriye ihtiyacından çok malın verilmesi,
Söğüşleme: Müşteriden fazla para alma,
Mezarlık satışı: Olmayan müşteriye satış sözleşmesi, senet vb.şeyler düzenleme,
Kafa kola alma: Müşteriyi istemese de ikna etme,
Bu sözlerin dışında pek kullanılmayan ama kullanılma imkanı olan sözleri de satış argosuna katkı olması için ben söylemek istiyorum. Kullanmak ya da kullanmamak size kalmış...
Kapağı içeri atmak: Satışçının görüşmesi için içeri girmesi,
Yıldızı barışmamak: Müşteri ile iletişim kuramamak,
Kilitlenmek: Satış konuşması esnasında müşterinin yaptığı itirazı cevaplandıramamak,
Bu ve benzer sözleri sizlerden de beklediğimi, özellikle yöresel ağızlar ile yapılanları bekliyorum.
Müşteriye takılan bir takım isimler ve sıfatlarda aynı zamanda argo sözlerdir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Alıcı müşteri, bakıcı müşteri, geveze müşteri, cimri müşteri, vb…Yeri gelmişken söylemek gerekir ki; müşterilerinizi bu tip isimler ile sıfatlar ile isimlendirmeyin, çünkü müşterinin ne zaman nerede nasıl davranacağı belli olmaz, sonra siz zor duruma düşmeyin.
Bu haftalık ta buraya kadar gelecek haftanın konusu Satış asması yani satışçıların satış yapmaları gereken zamanlarda yapmaması gereken şeylerin anlatımı da diyebiliriz. Bu konudaki görüş ve önerilerinizi her hafta olduğu gibi bu haftada bekliyorum.
Gelecek haftaya kadar satışlarınız bol ve size yararlı olsun. Hepinizin “dinamik satışçı” olmasını ve “baskıcı satış” tan uzaklaşmanızı diliyorum.
Hoşça kalın.
Hakan Ömer GİDER
Yazar hakkında
Hakan Ömer Gider, Satış ve Pazarlama Uzmanı, TV Program Yapımcı ve Sunucusu, Satış Eğitimi ve Yönetim konusunda Serbest Danışman ve Eğitimci. 1990’da Marmara Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü’nü, 1995’te aynı üniversiteye bağlı Sosyal Bilimler Enstitüsü Üretim Yönetimi ve Pazarlama Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansını “Kişisel Satışta Yaratıcı Satışçılık ve Satış İtirazları” konulu teziyle tamamladı. “Pazarlama Sohbetleri” başlığı altında beş yıl süreyle köşe yazıları yazdı. Çeşitli sektör ve ürün grupları için piyasa araştırma raporları hazırladı. Fuarcılık, yayıncılık ve reel sektörde yöneticilik görevlerinde bulundu. Kültür Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak perakendecilik yönetimi konusunda ders vermektedir. Kısa bir süre sonra yeni kurulan bir TV’de haftalıkprogram yapmaya başlayacaktır.
Görüş ve önerileriniz için: hgider@isnet.net.tr