Satır aralarından

Güncelleme Tarihi:

Satır aralarından
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2001 00:00

GEORGE Bush'un başkan seçilmesindeki en büyük etkenlerden bir tanesi Arap-Amerikan ve Müslüman Amerikalılardan aldığı oylardı.Bu seçmen kitlesi Clinton'ı, dolayısıyla da Al Gore'u çok İsrail yanlısı olarak tanımlıyordu ve bütün oy gücünü Bush'a vermişti.Son seçimde Başkan Bush kıl payı seçildi. Bu nedenle Bush bu seçmen kitlesine kendini borçlu hissetmekteydi.İnternetteki Salon.com sitesinden öğrendiğime göre, terör olayı gerçekleşmeden önce Bush'un Arap-Amerikan ve Müslüman derneklerinin yöneticileriyle 11 Eylül'de bir zirvede bir araya gelmeleri kararlaştırılmıştı.Zirve Amerikan Müslüman ve Arap nüfusu açısından son derece önemliydi.Bu nüfus son yıllarda kendi özgürlük alanlarının kademeli bir şekilde daraltıldığını ve diğer Amerikan vatandaşlarına uygulanmayan bir resmi baskının kendi üstlerinde uygulandığını görmekteydi.Amerikan yönetimi, bir süredir ülkedeki Arap ve Müslüman vatandaşlarının ‘‘etnik profilini çıkartma’’ çalışması yapmaktaydı.Yani bu vatandaşlara şüpheyle yaklaşılıyor ve gerekenler takibe alınıyordu.Bununla birlikte bir başka uygulama da yasal hale getirilmişti.Bunun adı ‘‘secret evidence’’ yani ‘‘gizli delil’’di. Otoriteler, terörist bağlantıları olduğundan şüphe edilen yabancı uyrukluları gözaltına aldıklarında onlara neden tutuklandıklarını bu ‘‘gizli delil’’ kuralını öne sürerek söylememe hakkına sahiptiler.Bu bilgi gizli tutuluyordu; çünkü ulusal güvenlik söz konusuydu ve bilgi istenildiği takdirde sadece yine gizlilik şartlarında hákime açıklanabilirdi.Amerikan halkı savunma hakkını fiilen yok eden bu uygulamaya da ses çıkarmadı.Eğer terör olayı olmasaydı Bush, Arap-Amerikan ve Müslüman Amerikalı liderlerle yapacağı zirvede bu konuları ele alacak ve büyük olasılıkla ertesi gün bu uygulamaları ortadan kaldıracak bir yasal düzenlemeyi Kongre'ye gönderecekti.Şimdi tabii bu olasılık tamamen ortadan kalktı. Hatta Amerika Adalet Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı son yasal düzenlemeyle şimdi ‘‘gizli delil’’ uygulaması daha da ağırlaştırılıyor.Bugüne kadar otoriteler, şüpheli olarak tutukladıkları kişiye hakkındaki delilleri söylemiyorlar, bunu sadece mahkemeye istenirse açıklıyorlardı.Şimdi yeni yasa geçerse bunu mahkemeye de söylememe hakkına sahip olacaklar.***Benim gelmek istediğim konu başka.Görüldüğü üzere Amerikan yönetimi, Arap-Amerikan ve Müslüman Amerikan vatandaşları üzerinde bile büyük bir denetim mekanizması kurmuş durumda.Durum böyleyken hiçbirisi Amerikan vatandaşı bile olmayan, sayıları 20 ile 50 arasında olduğu tahmin edilen ve ortak eylem için bir araya gelen birtakım insanların bu denetim sistemi dışına nasıl olup da çıkabildiklerini ben anlayamıyorum.Tamamen masum, Amerika sistemine entegre olmuş, kendisini Amerikalı olarak gören, dinini sevgiyle yaşayan insanlar bile baskı altına alınmışken, diğerlerinin otoriteye yakalanmaları gerçekten de çok ilginç.***Bunun komplo teorileriyle açıklanması olabilir tabii, ama daha rasyonel bir açıklama da mümkün.1960'lı yıllarda yaşananlardan sonra (Jack Kennedy, Robert Kennedy, Martin Luther King'in infazı, onları öldürenlerin de öldürülmesi, Watergate olayı ve gazeteci Seymour Hersh'in New York Times'ta Amerikan derin devletini afişe eden dizisi) Amerika'da resmi düzeyde kirli ilişkilere bir tepki oldu.Özellikle New York Times'taki ifşaattan sonra o zamanki Amerika Başkanı Gerald Ford ve Başkan Yardımcısı Nelson Rockefeller bu sistemin temizlenmesi için emir verdiler.İşte o günlerde Amerikan istihbaratının yabancı lider infaz etme yetkisi elinden alındı.Bugün gelinen noktada, bir terörist zanlısının telefonunu dinlemek için o numara dinlenebilir diye Adalet Bakanlığı'ndan izin almak gerekiyor. Terörist zanlı numarasını değiştirirse, yine Adalet Bakanlığı'ndan bu sefer o numara için de izin alınması zorunlu.Stansfield Turner CIA'ya başkan olunca, örgütün bütün yer çalışmalarını iptal etti, CIA'yı tamamen elektronik casusluğa konsantre etti.Bugün ne FBI'ın ne de CIA'nın, hiçbir terör örgütüne sızmış ajanı olmadığı söyleniyor.Bu nedenle FBI ilanlar vererek Arapça bilen ajan adayları aramaya başladı.Darbe almış olan bu sistemin yeniden inşası için 10 ile 15 yıl geçmesi gerektiği belirtiliyor.Anlayacağınız, verilecek casuslar savaşında da Amerika'nın işi hiç kolay değil.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!