Satılık değil korumalık

Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle satışı gündeme gelen 9 ormanlık alan, Avrupa'nın biyolojik çeÅŸitlilik bakımından "en deÄŸerli ve acil korunması gerekenler" arasında yer alıyor.Dünya DoÄŸal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye TemsilciliÄŸi'nden aldığı bilgiye göre, 1999 yılında vakıf tarafından yapılan çalışmayla, Avrupa'nın en deÄŸerli yeÅŸil dokuları belirlenerek,bu alanların koruma altına alınması istendi.  ''Avrupa Ormanlarının Sıcak Noktaları'' olarak tanımlanan 100 alanarasında, Türkiye'den de çeÅŸitli tahribatlara uÄŸrayan ve tehlike altında bulunan ''Ä°stanbul Ormanları'', ''Küre DaÄŸları'', ''Ä°bradı-Akseki Ormanları'', ''Amanos DaÄŸları'', ''Karçal DaÄŸları'', ''Datça Yarımadası ve Bozburun'', ''Fırtına Vadisi'', ''Yenice Ormanları'' ile ''Fethiye BabadaÄŸ'' bulunuyor.  WWF Türkiye'nin, bu deÄŸerlerin korunmasını saÄŸlamak amacıyla baÅŸlattığı ''Dünyaya ArmaÄŸanlar Projesi'' kapsamında, 9 bölgenin 2005 yılına kadar korunan alanlar statüsüne kavuÅŸturulması hedefleniyor. Orman Bakanlığı'nca da benimsenerek uygulamaya konulan proje kapsamında, 2000 yılında Küre DaÄŸları ''Milli Park'', geçen yıl da Karçal DaÄŸları'nın Borçka-Karagöl bölgesi ''Tabiat Parkı'' ilan edilerek koruma altına alınması saÄŸlandı.       GECÄ°KME YA DA GERÇEKLEÅžMEME ENDÄ°ÅžELERÄ°''9 sıcak noktanın'' tamamının 2005 yılına kadar koruma altına alınmasının hedeflendiÄŸi projenin gerçekleÅŸmesinde ise son günlerde dikkatlerin orman vasfını yitirmiÅŸ alanların satışına iliÅŸkin yapılmakistenen Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine çevrilmesi nedeniyle endiÅŸeler yaÅŸanıyor.  Proje sorumlusu Yıldıray Lise, Anayasa'da yapılmak istenen deÄŸiÅŸikliÄŸin doÄŸurabileceÄŸi sonuçlar hakkında kaygılar taşıdıklarını söyledi.  Getirilmek istenen düzenlemede en büyük sakıncanın, ''suiistimale açık olmasından'' kaynaklandığını belirten Lise, şöyle konuÅŸtu:  ''Ormanlık alanlara gidildiÄŸinde oralara evler yapıldığını görebiliyorsunuz. Ä°stanbul ormanlarında Sultanbeyli ve benzeri yerler zaten tamamen tahrip edilmiÅŸ ve ÅŸu an kullanılan yerler. Ancak bu düzenlemenin yeni kullanımlara yol açmasından endiÅŸe ediyoruz. Anayasal koruma varken koruma saÄŸlayamıyorsanız, bu ortadan kalktığı zaman neler olur bilemiyoruz. Olay daha korkunç boyutlara ulaÅŸabilir. Benimsenen proje ile Anayasa'da yapılmak istenen deÄŸiÅŸiklik çeliÅŸiyor.Bu sadece, bu ormanlar için deÄŸil tüm Türkiye açısından sakınca yaratacak. Orman Bakanlığı ile bu bölgelerin milli park ya da tabiat parkı ilan edilebilmesi için ortak çalışmalarımız sürüyor. Ancak, bakanlığın dikkatini orman vasfını yitirmiÅŸ alanlara çevirmesinden dolayı 2005 hedefini aÅŸma endiÅŸesi taşıyoruz.''  Â