OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 17, 2003 00:00
Şehriban Coşkunfırat'ı "şeytana kurban eden" 3 sanık, müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı. Daha önce verilen 25 yıl hapis cezası Yargıtay'ca az bulunarak bozulmuştu.İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yapılan yargılama sonucu kararını açıklayan heyet, sanıklar Ömer Çelik, Engin Arslan ve Zinnur Gülşah Dinçer'i, Türk Ceza Kanunu'nun 450 Maddesi'ne göre ''canavarca bir his sevkiyle adam öldürmek'' suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırdı. Sanıklara, ''hırsızlık'' ve ''naaşa hakaret'' suçlarından da çeşitli hapis cezaları verildi. Şehriban Coşkunfırat, İstanbul Avcılar' daki evinden 13 Eylül'de Bakırköy'e gitmek üzere ayrıldı. Üç gün kendisinden
haber alınamadı. 17 Eylül 1999'da çıplak cesedi Ortaköy Mezarlığı'nda topraÄŸa yarı gömülü olarak bulundu. Polisin yaptığı araÅŸtırma sonucu 21 yaşındaki CoÅŸkunfırat'ın, "satanist" bir grup tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. "ÅžEYTAN DEPREMLE MESAJ VERDÄ°"Ä°stanbul polisinin operasyonları sonucu Ömer Çelik (23), Engin Arslan (18) ve Zinnur GülÅŸah Dinçer (19) adlı gençler gözaltına alındı. Çelik, Arslan ve Dinçer, poliste verdikleri ifadede suçlarını itiraf ederek, "ÅŸeytana taptıklarını ve bu nedenle CoÅŸkunfırat'ı kurban seçtiklerini" söyledi. CoÅŸkunfırat'ı 13 Eylül 1999'da gerçekleÅŸen 5.8 büyüklüğündeki depremden sonra öldüren gençler, genç kızı deprem olduÄŸu için ÅŸeytana kurban verdiklerini belirtti. Ortaköy Mezarlığı yanındaki ormanlık alanda, cesedin bulunduÄŸu yerde tatbikat yaptırılan gençlerden Çelik ve Dinçer cinayeti anlatırken, Arslan polis otosundan indirilmedi. Çelik olayı şöyle anlattı: "Ortaköy sahilinde otururken deprem oldu. Ä°nsanlar sahile akın etti. Polis de içki içmemize izin vermeyince ormanlık alana gittik. Depremden sonra GülÅŸah, ayın 13'ü olmasını hatırlatarak, 'Åžeytan depremle bana mesaj verdi. Bugün uÄŸursuz bir gün. Åžehriban evin altıncı çocuÄŸu. Altı da ÅŸeytanın rakamı. Bu yüzden onu kurban etmeliyiz' dedi. Olay yerinde otururken Åžehriban saat 20:00'de eve gitmek istedi. Engin kızın boÄŸazına sarıldı. O sırada GülÅŸah da kızı bıçaklamaya baÅŸladı. Öldükten sonra elbiselerini çıkarmaya karar verdik. Önce mezarlıktan kazma kürek alıp cesedi gömmek istedik, sonra dikkat çekmemek için vazgeçtik." Åžehriban'ı ÅŸeytana kurban etme fikrinin Engin'den, tecavüz fikrinin de Ömer'den çıktığını ileri süren Zinnur GülÅŸah Dinçer ise, "Engin'le altı aydır birlikteyiz. Ancak iki ay önce satanist olduÄŸunu öğrendim. Tanrıya olan nefretini ÅŸeytana taparak gösterdiÄŸini ve bu inançla daha önce iki kiÅŸiyi ve kedileri kurban ettiÄŸini söyledi" diye konuÅŸtu. Daha önce hiç karşılaÅŸmadığı Åžehriban'dan sevgilisini kıskandığını vurgulayan Dinçer, "Ormanda bir ara Ömer ile Åžehriban birlikte oldular. Ben Engin'e, kızı nereden tanıdığını sordum. O da ÅŸeytandan mesaj aldıklarını ve ayın 13'ü bitmeden gece yarısına kadar evin altıncı çocuÄŸu olan genç kızı ÅŸeytana kurban vereceklerini söyledi" dedi. Cinayeti engellemeye çalıştığını, hatta bir ara Åžehriban'ı uyarmak için birlikte uzaklaÅŸtıklarını öne süren Dinçer, ancak Ömer'in peÅŸlerinden geldiÄŸi için uyaramadığını bildirdi. ÖLÃœYE TECAVÃœZ Cinayetin Ömer ile Åžehriban'ın yanlarına gelmesinden beÅŸ dakika sonra iÅŸlendiÄŸini kaydeden Dinçer, ÅŸunları anlattı: "Ömer ile Åžehriban kucak kucaÄŸa oturuyorlardı. Ömer birden kızın boÄŸazına sarıldı. Engin de Ömer'e yardım etti. Bana boÅŸ durmamamı, kızı bıçaklamamı söylediler. Can korkusuyla bıçakladım. Birkaç saniye sonra kız öldü. Saçlarından sürükleyerek bir aÄŸaca yasladılar ve Ömer ÅŸeytana tapmanın inancı olarak ölü kıza tecavüz etti. Engin tecavüzü baÅŸaramadı. Sinirlenerek cesedi yumruklamaya baÅŸladı." Dinçer suç aletlerini yıkayarak bir gün üzerinde taşıdığını, ancak Engin'in uyarısıyla KuruçeÅŸme Park Fora'dan denize attığını itiraf etti ve piÅŸman olduÄŸunu dile getirdi. "Engin Arslan'ın ÅŸeytana tapmak konusunda belli bir seviyeye ulaÅŸtığı için ÅŸeytandan kendisine mesajlar geldiÄŸini söylediÄŸini" iddia eden Ömer Çelik de, kurban Åžehriban CoÅŸkunfırat ile bir barda tanıştığını belirtti. Çelik, olay sırasında saçlarının uzun olduÄŸunu, tanınmamak için de kestiÄŸini kaydetti. Tatbikattan sonra suç aletlerinin bulunduÄŸu KuruçeÅŸme sahiline giden polis ve dalgıçlar, denizden CoÅŸkunfırat'ın çantasını çıkardılar. Ä°DAMLARI Ä°STENMÄ°ÅžTÄ°CoÅŸkunfırat'ı öldüren üç genç hakkında hazırlanan iddianamede "baÅŸka bir suçu iÅŸlemek amacıyla taammüden adam öldürmek" suçundan idam cezasına çarptırılması istendi. Ä°stanbul Cumhuriyet Savcısı Selmani Faris Akyol tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Dinçer, Çelik ve Arslan'ın CoÅŸkunfırat'ın bazı eÅŸyasını aldıkları gerekçesiyle hırsızlık suçundan 2 - 5'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Ä°ddianamede, öldükten sonra CoÅŸkunfırat'ın cesedine tecavüz ettiÄŸi ileri sürülen Çelik ile tecavüze yeltendikten sonra cesedi yumrukladığı iddia edilen Arslan'ın, "naaÅŸa saygısızlık" suçundan 3 ay ile birer yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. Ä°stanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruÅŸmada CoÅŸkunfırat'ın ailesiyle aralarında gerginlik yaÅŸayan satanist gençler, 26 Ocak 2000'deki duruÅŸmada da yine arbade çıkardı. DuruÅŸmada ilk kez ifade veren GülÅŸah Dinçer, "ÅŸeytana tapan" olduÄŸu iddialarını kabul etmezken, polisteki ifadesinin iÅŸkence altında alındığını iddia etti. Sanıklardan Arslan'ı yedi aydır tanıdığını anlatan Dinçer, "Engin içki içtiÄŸinde saldırgan olurdu. Daha önce içki içtiÄŸinde de beni dövmüştü. Bu durumu aileme söylediÄŸimde 'Seni sevdiÄŸi için kıskanıyordur' dediler. Ben de sesimi çıkarmadım. Ayrıca bakire olmadığım için aile kuramayacağımı ve toplumdan dışlanacağını düşünüyordum. Bunun için Engin'i bırakmıyordum" diye konuÅŸtu. Mahkeme sanıklardan Arslan ve Çelik'in akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesini kararlaÅŸtırdı. 25 YIL HAPÄ°SÄ°stanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Satanistler" davasında 14 Mart 2001'de karar verildi. Ortaköy'de Åžehriban CoÅŸkunfırat'ı ÅŸeytana kurban etmek amacıyla öldürdükleri öne sürülen üç sanık, "Kasten adam öldürmek" ve "Hırsızlık" suçlarından dolayı 25 yıl 6 ay 20'ÅŸer gün ağır hapis cezasına çarptırıldı. Avukatların, 4616 sayılı Åžartla Salıverilmeye Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'un geçerli olduÄŸu tarih aralığı yönünden Anayasa'ya aykırı olduÄŸu iddiasının deÄŸerlendirildiÄŸini belirten mahkeme heyeti, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi yolundaki talebin de reddini kararlaÅŸtırdı.YARGITAY KARARI Ä°KÄ° KEZ BOZDUÄ°stanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ''kasten adam öldürmek'' ve ''hırsızlık'' suçuyla 25 yıl 6 ay 20'ÅŸer gün ağır hapis cezasına mahkum etme kararı temyize götürüldü. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını, eylemin, ''canavarca bir his sevkiyle adam öldürme'' cürümünü oluÅŸturduÄŸu gerekçesiyle bozdu. Daire, sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun ''naaÅŸa hakaret'' fiilini içeren 178/1. maddesinden verdiÄŸi beraat kararının da bozulmasını istedi. Ä°stanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ilk kararında direnmesi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını bozmuÅŸtu.Â
button