Güncelleme Tarihi:
LÜTFİ Kırdar Kongre Merkezi'nde önceki gün başlayan ve dün Akgün Otel'de süren ‘Bediüzzaman Said-i Nursi’ Sempozyumu'nda ilginç bildiriler sunuldu. Toplantıyı izleyenler arasında uzun yıllar CIA Türkiye Masası Şefliği yapan Graham Fuller'ın bulunması dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. İbrahim Özdemir, ‘Bediüzzaman Said Nursi ve J.P. Sartre’ın Varlık ve İnsan Anlayışları Üzerine Bir İnceleme' adını taşıyan bildirisinde ‘varoluşçuluk’un çağımızda ‘en etkili, belki de en önemli’ felsefi akım olduğu vurgulandı. Bu akıma aralarında ateistlerin de bulunduğu büyük bir grup düşünürün katıldığı belirtilen bildiride, Said-i Nursi'nin de ‘çağdaş Müslüman nesillere kendi ifadesiyle -ter-ü taze bir Kuran dersi- olarak yol gösteren’ bir ‘varoluşçu’ olduğu belirtildi.
Özdemir, ‘‘Her iki düşünürün de varlık anlayışları, insanla ilgili anlayışlarını belirlemede esas olmuştur ve ikisi arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Sartre ateist bir düşünür olarak her tür manevi değeri ret etmiş, varlığı ‘kendinde varlık' ve ‘kendisi varlık' olarak izah etmeye çalışmıştır. Said Nursi ise sadece Kuran çizgisini sürdüren bir düşünür değildir. O bu çizgiyi ilk insan Hz.Adem'le başlatır ve zamanın sonuna kadar devam ettirir’’ dedi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Bilimi Öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Şakir Gözütok da hilafetin kaldırılması ile Tevhid-i Tedrisat kanunun ládini (dindışı) nitelikte bir sistem kurulduğunu savundu.