Güncelleme Tarihi:
Depremlerin ardından, hayvanların sarsıntıları önceden hissedip hissetmediği konusu da gündeme geldi. Bazı depremzedeler sarsıntıyı önceden hisseden evdeki can dostları sayesinde dışarı çıktıklarını söyledi. Bu konuyu uzmanlara da sorduk. Türkiye’nin sayılı kuş veterinerlerinden Burak Uçar şunları söyledi:
“Hayvanlar bizim farkında olmadığımız frekansları ve ses titreşimlerini ayırt edebilir. Kuşlar ve köpekler için de bu geçerli. Örneğin titreşime karşı en hassas yılanlardır. Bir yaprak daha havadayken yere düşünce çıkaracağı titreşimi hisseder. Kuşlarda ise diğer hayvanlardan farklı olarak ultraviyole (UV) görüş vardır. Güneşten gelen ışınları, UV özelliklerine göre ışın dalgalarını görürler. Deprem anında ise iyon transferi söz konusudur. Yerin altından çıkan iyonizayon olayını kuşlar görebilir. Yine deprem manyetik alanla da alakalıdır. Kuşlar için bu çok önemlidir.
KAFESTE ÇIRPINIR
Tabii kuşların insanlardan farklı olarak tehlike anında kanat çırpma ve uçma şansı var. Ancak evdeki bir muhabbet kuşu kaçamadığı için kafeste çırpınıyor ve kendini sağa-sola çarpıyor. Muazzam hassas canlılardır. Örneğin eskiden madenciler kömür madenlerine inerken yanlarında kanarya götürürlermiş. Çünkü havada zehirli bir gaz varsa, koku duyusu gelişmiş olduğundan dolayı ilk olarak kanaryayı öldürürmüş ve bu olursa madenciler derhal kaçarmış.
TAMAMEN BİLİMSEL
Şehir efsanesi zannedilen bu tarz konular tamamen bilimsel ve daha önce de tespit edilmişlerdir. İnsanlık bu metotları yıllarca kullandı. Hiçbir teknolojik alet, UV görüşe sahip bir kuş kadar hassas olamaz. Bir posta güvercini İstanbul’dan Erzurum’a gidip gelebiliyor. Hepsi UV görüşle alakalı. Bir de şu var; bu tepki her kuşta yüzde 100 aynıdır diyemeyiz. Nasıl ki her insanın tat ve koku duyusu farklıysa, bazılarının gözü bozuk ve gözlük takıyorsa, kuşlar için de bu geçerli.”
‘HUZURSUZ OLUYORLAR’
- Hayvan davranışları konusunda uzman olan Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Yalçın ise şunları söyledi: “Hayvanlar bizden çok daha iyi duyabildikleri için, yerdeki titreşimi ve sarsıntıyı da daha iyi anlayabiliyor. Dalga boyu farklı olan sesi, ışığı görüp duyabiliyorlar. Yerküredeki sarsıntılar yukarı doğru geldikçe erkenden bir huzursuzluk başlıyor. Sadece muhabbet kuşları da değil, bazen bu tür büyük yer sarsıntılarından 2-3 gün önce bile karıncalar yön değiştiriyor ya da kuşlar uçma rotalarını değiştirebiliyor. Elektromanyetik alandaki değişimlerin de hayvanları şaşırttığı ve huzursuz ettiği söyleniyor. Japonya’daki büyük depremlerde de benzer gözlemler yapılmış.”
20 SANİYE ÖNCE HAVLADI
Depremin büyük yıkıma neden olduğu noktalardan biri de Hatay’ın Kırıkhan ilçesi oldu. Kırıkhan’da oturan Göksel Buzoğlu, deprem gecesi “kızım” diye sevdiği köpeğinin haykırışıyla uyandı. Bahçede zincire bağlı “Nati” isimli Kangal köpeği, zincirlerini koparacak dercede havlıyordu. Köpeğinin haykırışıyla uyandı, bahçeye çıkmaya hazırlanıyordu ki 15-20 saniye sonra deprem oldu. Sarsıntı kendisini evin içinde savurdu, Nati’nin haykırışları devam ediyordu. Buzoğlu, o gece yaşananları Hürriyet’e anlattı:
‘HİÇ BÖYLE HAVLAMAZDI’
“Nati, hiç böyle havlamazdı, zincirlerini koparacaktı. Böyle bir haykırış görmedim, köpek yırtınıyor. Yıllardır tanırım, hiç böyle olmazdı. Uyandım, bakmaya gidiyordum ki 15-20 saniye içinde deprem oldu. Deprem bitene kadar da susmadı. Çıldırıyordu. ‘Tamam kızım sakin ol, bekle, bir şey yok’ diyordum ama beni duymuyordu bile. Bir yumruk gibi ses bana vurdu. O an elektrikler gitti, sarsıntı beni savurdu. Bir sağa, bir sola düştüm. Alttan, arkadan, her yerden vuruyordu. Dünyanın sonu geldi diye düşündüm. Nati olmasa, depreme uykuda yakalanacaktım. Beni uyandırdı, depremi uyanıkken yaşadım.”
ARES’İN ISRARI UYANDIRDI
Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan Elif Belli, depremden 15 gün önce, 2.5 aylık Rus finosu 'Ares' isimli bir köpeği sahiplendi. Deprem gecesi köpeğinin ısrarlı havlamalarıyla uyanan Belli, ağır hasar gören evinden 3 çocuğuyla birlikte çıkmayı başardı.
YANAĞINA DOKUNDU
Köpeği yeni sahiplendiğini söyleyen Elif Belli, “Yaşıyorsak köpeğim ve komşularım sayesinde. Evden bir an önce çıkıp çocuklarımı ve köpeğimi kurtarmak istedim" dedi.
Ares’in havlamasını ilk önce umursamadığını belirten Belli, “Yatağıma çıkıp yanağımı yalamaya başladı. Uyandım, sallandığımızı hissettim. Tekrar yattım. Ares bu kez sürekli havlamaya başladı, yanağımıza dokunuyordu. Kapıyı açıp kendimizi dışarı attık, deprem durdu. Ares de sustu ama artçılar öncesi hep havlıyordu" diye konuştu. (Gül KABA - Ömer HASAR / DHA)