Güncelleme Tarihi:
“Biraz kül biraz duman, o benim işte’, ‘Kader, kime şikayet edeyim seni bilemem’, ‘Mihrabım diyerek sana yüz vurdum’, ‘Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan’ gibi 120'ye yakın sanat müziği eserinin bestesine imza atan Avni Anıl, bugün, saat 07.30 sıralarında, İzmir'in Üçkuyular Semti'ndeki evinde yaşamını yitirdi. Yaklaşık iki yıldır solunum yetmezliği rahatsızlığı ile mücadelesine yenik düşen Avni Anıl'ın ölümüyle eşi Mine Anıl, çocukları Eser Tunal ve keman virtiözü Ezgi Anıl, gözyaşlarına boğuldu. Anıl'ın diğer kızı Alev Anıl Işıkçı da ölüm haberi üzerine Ankara'dan İzmir'e gitti. .
Avni Anıl'ın gözyaşlarına boğulan eşi ve iki çocuğu, yakınları tarafından güçlükle teskin edilirken, ölüm haberiyle sevenleri, evi akın etti. Anıl'ın ölümünün ardından ayakkabıları, oturduğu Nar Apartmanı'nın önüne çıkarılırken, 45 yıllık hayat arkadaşı Mine Anıl, “O çok büyük bir değerdi. Türkiye için herşeyi yaptı. Acımız çok büyük” dedi.
Avni Anıl'ı ‘Babalar Günü’ öncesi kaybetmenin acısını yaşayan kızı Eser Tunal da, “Hem çok büyük bir insandı. Ama herşeyden önce benim babamdı” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Avni Anıl'ın damadı Süleyman Tunal da “Son günlerinde halüsinasyonlar görüyordu. Sürekli sayıklıyordu. Deniz Baykal'ın da adını sayıklamıştı” dedi.
HATIRALARI KALDI
Üç gün önce sağlık durumunun daha da kötüleştiği belirtilen Avni Anıl'dan geriye, evinde kendi adına hazırladığı oda, kibrit kutusu ve tesbih koleksiyonları, şarkı kasetleri, bugüne kadar aldığı ödüller, devlet büyükleri ve ünlü sanatçılarla çektirdiği fotoğrafları hatıra olarak kaldı.
Avni Anıl'ın çalışma masasında, beş gün önce, kendi el yazısıyla kaleme aldığı, ‘Kadir Mevlam sen verirsin bu canı’ ve ‘Mihrabım diyerek’ adlı eserlerinin ‘Yalnız Sen’ adlı albümünde kullanması için Çiğdem Güldal'a verdiği muvafakatname bulundu. Anıl'ın, en son bestesini verdiği sanatçının Güldal olduğu öğrenildi.
DEVLET TÖRENİ
Ölümüyle sanat camiası ve sevenlerini üzüntüye boğan Avni Anıl için, pazartesi günü, Alsancak Hocazade Camisi'nde ikindi namazına müteakip devlet töreni düzenleneceği açıklandı. Çok sayıda sanatçı ve devlet büyüğünün katılımının beklendiği törenin ardından Anıl'ın, Balçova Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi.
Bu arada 23 Nisan doğumlu olan Avni Anıl için bir doğumgünü partisi düzenlenmek istendiği, ancak hastalığı nedeniyle 2 Temmuz'a ertelendiği de ortaya çıktı. Ünlü sanatçıların katılacağı gecede Avni Anıl'ın şarkılarının seslendirileceği, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de katılması için teyit verdiği de öğrenildi. İzmir'de yapılacak bu geceye hazırlanan sanatseverler ölüm haberiyle yıkıldı.
BESTEKAR GAZETECİ VE POLİS
AVNİ Anıl, 23 Nisan 1928'de İstanbul'da doğdu. Selimiye'deki Ondokuzuncu İlkokulu bitirdi, Paşakapısı Ortaokulu ve Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. Askerlik sonrası Polis Enstitüsü'ne girdi. 1955 yılında polislikten ayrıldı ve gazeteciliğe başladı.
Üç yıl Akşam gazetesinin sanat sayfasını yönetti. 1955-1967 yılları arsında İstanbul Radyosu'nun haber servisinde çalıştı. 1967 yılında ‘Anıl Yayın Ajansı’nı kurdu, Dünya gazetesinin sanat sayfasını yönetti. ‘Musıki ve Nota’ dergisini çıkardı. ‘Musıki Sözlüğü’ adı altında dört ciltlik eserinde musiki tarihi için önemli hatıralar yayımladı. 1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı.
ÇOK DEĞERLİ BİR İNSANDI
Kaya Bekat (Bestekar): “Kendisiyle 1956 yılında tanıştım. İzmir'de en eski tanıyan bendim. Büyük bir dostlukla geçti hayatımız. Büyük bir acı. Beni eski bakanlardan Yılmaz Karakoyunlu aradı, haber verdi. Değerli bir insandı. Gece rüyamda gördüm. Genç haliyle duruyordu karşımda. Çok değerli insandı. Söyleyecek bir şey yok. Türk Sanat Müziği'nin direğiydi. Avni Anıl ölmedi aslında. Sanatçı ölmez. Bu eserleriyle ölmesi zaten düşünülemez. Allah Aladdin Yavaşca'ya uzun ömürler versin.”
Sancar Maruflu (İzmir Kültür Sanat ve Derneği Başkanı): “Çok yakın dostumdu. Doğum günü olan 23 Nisan'da kendisine kutlama yapamadık. Çünkü ailesiyle kutlamak istedik. 2 Temmuz'da Kordon Otel'in çatısı altında güzel bir gece düzenlemeyi kararlaştırdık. Tüm hazırlıklar tamamdı. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bile gelecekti. Bunları telefonda konuşmuştuk. Eşi benzeri az bulunan bir sanat adamıydı. Türk Sanat Müziği'nin büyük duayeniydi. Tüm sanatçıları, üslupları bilen çok yönlü bir dehaydı. Öleceğini hissediyordu. TRT'de çalıştığı yıllarda çok sıkıntı çekti.”
Gönül Yazar (Sanatçı): “Çok üzgünüm. 2 Temmuz'da Coşkun Erdem'le İzmir'deki kutlamaya gelecektik. Nasip değilmiş. Onun şarkılarını çalışıyordum. Beş şarkısını söyleyecektim. Bizi telafisiz ve tesellisiz bir acı içinde bıraktı. Ailesine ve yakınlarına, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Söylenecek kelimeler bu kaybın geri gelmesine keşke yetse.”
Şadan Gökovalı (Sanatçı-öğretim üyesi-yazar): “Avni Anıl müzik adamlığının dışında çok nadide bir insandı. Sanatçılığı kadar insanlığı da bütün tanıyan, tanımayan herkes tarafından takdir görürdü. Bir yakını rahatsızlansa hemen peşine düşerdi. Herkesin sağlık durumuyla yakından ilgilenirdi. Maalesef Türkiye Avni Anıl gibi değerleri kolay yetiştirmiyor. Kendisine ‘abi' derdim. Bir ağabeyi kaybetmenin derin üzüntüsü ve acısı içindeyim.”