Güncelleme Tarihi:
Sarısülük’ün ölümüyle ilgili olarak Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Ekim 2013 tarihinde yapılan duruşmanın ardından çıkan olaylarla ilgili olarak savcılık iki çocuk hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına Muhalefet” suçlamasıyla Ankara 4. Çocuk Mahkemesinde dava açmıştı. Mahkeme, 14 Nisan tarihinde iki çocuğun beraatına karar verdi. Mahkeme, verdiği kararın gerekçesini tamamlayarak, taraflara gönderdi.
DELİL YOK
Gerekçeli kararda, iki çocuğun, yolu araç trafiğine kapattıkları, gösteri yaptıkları ve slogan attıklarına ilişkin dosyada herhangi bir fotoğraf bulunmadığı, sadece çocukların güvenlik güçleri tarafından götürüldüklerine ilişkin görüntü olduğu belirtildi. Kararda, “Suça sürüklenen çocukların savunmalarının aksine üzerlerine atılı suçu islediklerine dair her türlü şüpheden uzak, cezalandırılmalarına yeterli, kesin ve inandırıcı maddi delil elde edilmediğinden ve suça sürüklenen çocukların üzerlerine atılı suçu isledikleri sabit olmadığından ayrı ayrı beraatlarına karar verildi” denildi.
NEFES ALAMADIM
Gerekçeli kararda çocukların savunmalarına da yer verildi. F.A isimi çocuk mahkemedeki savunmasında, Sarısülük’ün ailesi aynı mahallede oturduklarını belirterek, “Davayı takip etmek için Ankara Adliyesi'ne geldim. Duruşmaya sadece yakın olanların alınması nedeni ile adliye dışında bekledim. Dışarda bekleyenler slogan atıyorlardı. Polisin dağılın uyarısını yaptığını duymadım. Daha sonra müdahale başladı. Nefes alamadığım için olay yerinden kaçtım. FMF hastasıyım, herhangi bir eyleme katılmadım” dedi.
Suça sürüklenen çocuk A.K de lise öğrencisi olduğunu, adliye dışında duruşma sonucu beklediği sırada, polisin bekleyen gruba müdahale ettiğini belirterek, “Kalabalığın en arkasındaydım. Kargaşa esnasında gazdan etkilendiğim için ne tarafa gittiğimi bile hatırlamıyorum. Adliyenin bahçesinde gözaltına alındım” savunmasını yaptı.
ÇOCUKLAR MAĞDUR EDİLİYOR
Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Avukat Dilruba Kayı, iki çocuğun yaklaşık iki yıl boyunca yargılandıklarına dikkat çekerek, “BM Çocuk Hakları Sözleşmesine, Çocuk Koruma Kanunu’na ve Türk Ceza Kanununa göre çocuğun yüksek yararının her aşamada gözetilmesi gerekirken maalesef toplumsal olaylarda çocuklar, polisin sert ve hukuka aykırı müdahalelerine maruz kalmaktadır. Çocuklar hakkındaki soruşturma ve kovuşturmanın ivedilikle yapılması gerekirken uzun süren soruşturma ve yargılama aşamaları çocukları mağdur etmektedir” diye konuştu. Aynı olay nedeniyle yaşı büyük 23 kişinin yargılanması da sürüyor.