Güncelleme Tarihi:
Şeçim havasına giren Şişli'de Mustafa Sarıgül'ün çeşitli kesimlere yolladığı mektuplar şaşırtıyor
1995 yerel seçimlerini kaybeden Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Sarıgül yeniden atağa geçti. Türkeş'ten sosyaldemokrat kesime, Şebinkarahisarlılar'dan İmam Hatipliler'e kadar pekçok kesime mektup gönderdi. Bazı kişilerin kendi adını kullanarak sağa sola mektuplar yazdığını öne süren Sarıgül, kampanya iddialarını reddetti.
1994 yerel seçimlerinde Gülay Aslıtürk karşısında 311 oyla başkanlığı kaybeden Mustafa Sarıgül'ün, DSP aday adayı olarak büyük bir kampanya başlattığı iddia ediliyor. Şişlili seçmenlere binlerce mektup gönderen Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Sarıgül'ün mektuplarında kullandığı ifadeler ise, şaşkınlık yaratıyor. Sarıgül'ün bu mektuplarda bütün eğilimleri hoşnut etmeye çalışan ifadeleri dikkat çekiyor.
Kendisiyle konuştuğumuz Sarıgül ise, adaylık iddialarını reddetti. Şişli Belediye Başkanlığı'na aday olmadığını belirten Sarıgül, ‘‘Ama tahmin edersiniz ki, siyasetçinin adaylık sürecini halk belirler. Bu nedenle konuşmak için erken’’ dedi. Sarıgül vatandaşlara gönderdiği mektuplar konusunda ise, şöyle konuştu: ‘‘Şişli'liyim. Büromda Şişli'nin bütün envanterini bulabilirsiniz. Milletvekilliğim ve adaylıklarım sırasında da her önemli günde Şişli'de oturanlara mektup yollarım. 10 yıldır artık bu bir gelenek haline geldi.’’
Bu arada kendi adını kullanan bazı kişilerin sağa-sola mektup yolladığını da öne süren Sarıgül, ‘‘Bir ay önce Galatasaray Kulübü antetli kağıtlara genel sekreterin imzasını taklit ederek benimle ilgili mektuplar gönderildi. Bunlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bu olay basında yer aldı’’ dedi.
Herkesin bir şansı var
DSP Şişli İlçe Başkanı Oğuz Tolga'nın söyledikleri ise, Mustafa Sarıgül'ün anlattıklarından bir hayli farklı: ‘‘Mustafa Sarıgül'ün bir senedir adaylık çalışması içinde olduğunu biliyoruz. Ancak resmi olarak daha başvurmadı. Sayın Sarıgül biliyorsunuz milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir. İki kere de Şişli'den seçimlere girmiş ve kaybetmiştir. Partideki genel eğilime göre herkesin yalnızca bir şansı vardır.’’
Sarıgül'ün ve parti yetkililerinin açıklamaları çelişiyor. Ama çelişki yalnız bununla sınırlı değil. Sarıgül'ün çeşitli kesimlere gönderdiği mektuplar da çelişkilerle dolu. İşte bunlardan bazıları.
Türkçülüğün önü kesilemez
Bir süre önce kurulan Aydınlık Türkiye Partisi Genel Başkanı Tuğrul Türkeş'e gönderdiği mektupta Sarıgül, ‘‘Sizler ve bizler gibiler oldukça bu ülkede milliyetçiliğin ve Türkçülüğün önü kesilemez. Ülkücü camia Şişli'de de çok güçlü ama dağılmıştır. Bu dağınıklığı toparlamak amacıyla sizinle birlikte mücadele etmeye hazırım’’ diyor.
Sarıgül, ‘‘Şişlili komşum’’ diye seslendiği ilçede yaşayan ortalama eğitimli, gelir düzeyi yüksek, laik seçmene ise, şöyle hitap ediyor:
‘‘Şişli'de en önemli sorun yapılacak seçimlerde oyların bölünmemesidir. Sizler mutlu olmanız için oylarınızı mutlaka kişi bazında kullanmalısınız. İdeolojiler, partiler ve politik görüşler artık gerilerde kalmaktadır. Becerikli insanlar ortaya çıkmaktadır. Ne sol ne de sağ artık varlığını sürdüremez.’’
Sarıgül'ün Şebinkarahisar Gecesi'ne katılanlara gönderdiği mesajı ise, şöyle: ‘‘Ulusal birlikten taviz vermeyen benim değerli dostlarım...’’
Ateist çocuk yetişecek
Türbana karşı büyük eylemlerin öncüsü olarak bilinen İmam Hatip Liselileri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel başkanı İbrahim Solmaz'a da gönderdiği ve Aleykümselam diyerek bitirdiği mektubunda destek isteyen Sarıgül'ün ifadeleri şöyle:
‘‘İmam hatiplilerin orta kısmının kapatılması tamamen saçmalık, hatta dinsizlik. Kim diyebilir ki, imam hatip mezunları devlete ve millete karşı suç işlemektedir? Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Bey (Özkan) üzerinde bazı baskılar olmalı ki, bu işi yumuşatabilsinler. Yoksa bizim ihtiyarlar bu işi halledecek ve birçok Allah dostu çocuk ateist yetişecektir.’’
Hep olay yarattı
1980'den önce CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı olan Mustafa Sarıgül, 1955 yılında Erzincan'da doğdu. Politikaya Ali Topuz'un yanında başladı. İlk eşinin babası olan CHP İstanbul milletvekili Abdurrahman Köksal, silahlı saldırıda öldürüldü. 1987'de İstanbul'dan SHP milletvekili seçildi. 1991 seçimlerinde liste birincisi olmasına rağmen partisi listeyi aşamadığı için kaybetti. Haziran 1992'de SHP Şişli İlçe Başkanı seçildi. Kongrede Sarıgül'e karşı bir başka listeyi desteklediği için temizlik işçisi İbrahim Atmaca dövülerek hastanelik edildi. Sarıgül bu olaydan sorumlu tutuldu ve adam dövdürtme suçlamasıyla seçildikten bir ay sonra partiden ihraç edildi. İstanbul'daki fırıncılık işini Romanya'ya kadar uzattı. Bir ara yakın dost olduğu Fatma Girik'i belediye başkanlığı sırasında hiçbir şey yapmamakla suçladı. 1994'te Şişli belediye başkanlığı Girik'e karşı adaylığını koydu. Ancak başkanlığı 311 oyla Gülay Aslıtürk'e kaptırdı.
Şişli'de mücadele
Şişli Belediye Başkanlığı için aday adayları arasında savaş başladı. En büyük çekişmenin ise, CHP'de yaşanacağı anlaşılıyor. CHP'de İlçe Başkanı Dursun Çaltı ile eski belediye başkanı Fatma Girik şimdiden yoğun bir çalışma başlattılar. 1984'deki ilk seçimde ANAP'tan belediye başkanı olan Mehmet Emin Surgur ise, bu kez CHP'den aday adaylığına soyundu.
Dursun Çaltı, Şişli Belediyesi'nde Gülay Aslıtürk dönemindeki yolsuzlukların ortaya çıkarılmasında parti olarak etkili olduklarını belirterek, ‘‘Aslıtürk'ün ilk tutuklanma kararı bizim yaptığımız suç duyurusuyla gerçekleşti’’ dedi.
1995 seçimlerini az bir farkla kaybettiğini söyleyen Fatma Girik ise, yarım kalan işlerini tamamlayacağını söyledi.
1980'den önce CHP'den milletvekili ve senatör olarak parlamentoda bulunan Mehmet Emin Sungur, geçmişte yaptığı hizmetlerini ‘‘Sen Ne Yaptın?’’ adlı bir kitapçıkta topladı.
ANAP cephesinde ise, Gülay Aslıtürk'ten sonra göreve getirilen Cüneyt Akgün ile şimdiki Şişli İlçe Başkanı Nur Beken'in adları geçiyor. Beken'den önceki ilçe başkanı, Yılmaz ailesinin eniştesi Yiğit İkiz'in ise, milletvekilliği için düşünüldüğü belirtiliyor.