Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2005 00:00
Rüşvet almakla suçlanan YDK üyesi Cafer Dursun: 'Sarıgül'ü ihraç et milletvekilliğin garanti teklifi' yapıldı.CHP'de YDK Başkanı İsmet Çanakçı’ya rüşvet verdiği iddia edilen YDK üyesi Cafer Dursun, tam tersine, kendisine rüşvet önerildiğini söyledi. Dursun, "Sarıgül’ün ihracı yönünde karar çıkması halinde milletvekilliğinin garanti dendiğini" öne sürdü.CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Cafer Dursun, CHP İstanbul Milletvekili Hasan Aydın, Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan ve Şanlıurfa Milletvekili Turan Tüysüz ile TBMM'de basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal gibi “40 yıllık CHP'li olduğunu” söyleyerek sözlerine başlayan Dursun, böyle bir konu ile kamuoyunun karşısına geçtikleri için partisi adına büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Hakkında son günlerde ortaya atılan iddiaların herkes tarafından bilindiğini ve şahsına yönelik, “suçlayıcı, aşağılayıcı, buram buram iftira ve komplo kokan” bu iddiaları aydınlatmayı sorumluluğunun gereği saydığını belirten Dursun, “Şu an yanımda oturan İstanbul Milletvekilimiz Sayın Hasan Aydın'ın, İstanbul Milletvekilimiz Ahmet Güryüz Ketenci, Ankara Milletvekilimiz Mehmet Tomanbay'ın partiden ihracı yönünde oy kullanan ben ve diğer disiplin kurulu üyesi arkadaşlarım, sayın Baykal'dan rüşvet mi aldık” diye konuştu. “KOMPLO TEORİSİ” Dursun, YDK üyesi Ergun Aydoğan'ı Balıkesir'de ziyaret edip, kendisine “hediye paketi götürdükleri” haberleri ile ilgili olarak da şunları söyledi: “Biz kendisini ziyaret ettiğimizi inkar etmiyoruz. Kendisi de İstanbul'a gelip bize misafir olduğunu açıklamalıdır. Ayrıca, paket olayı iddiası ile ilgili ziyaret tarihi 7-8 Aralık 2004'dür. 20 Aralık 2004 tarihinde YDK toplantısından sonra diğer kurul üyesi arkadaşlarımız Selahattin Öcal, Veli Ağbaba, Engin Baba, Ergun Aydoğan ile
yemek yedik, aynı otelde kaldık. Sabah ayrılıp biz İstanbul'a gittik. Kendisi de Genel Başkana gidip, komplo teorisi üretmişlerdir. Rüşvet iddiasına gelince; bunu ispatlamaları gerekir. Bizzat rüşveti aldığını söyleyen arkadaşımız, bir gazete haberinde Genel Başkanı yalanlamaktadır. Sayın Genel Başkan, daha da etkili olsun diye, poşetin içinde yeşil dolarlardan söz edebilmektedir. Oysa söz konusu şahıs, 'hayır ben dolar demedim' diyebilmektedir. Hatırlayın, önce çikolata kutusuydu, sonra poşet oldu. Önce dolardı, şimdi TL oldu. Yarın da Euro olacaktır.” Cafer Dursun, Genel Başkan Baykal'ın, Ergun Aydoğan kendisine bu olayı aktardığında savcılığa gönderme gereğini duymadığı gibi, kendisini çağırıp bu iddialarla ilgili bilgisine de başvurmadığını ve partinin yetkili organlarında hiçbir işlem yapılmadığını söyledi. "TEKLİFİ REDDETTİM"2 Ocak 2005 tarihinde YDK toplantısı öncesinde, Disiplin Kurulu Başkanı İsmet Çanakçı'nın kendisini Parlamenterler Evi'ne davet ettiğini ve Sarıgül dosyası ile ilgili Genel Başkan'ın görüşmek istediğini ilettiğini ifade eden Dursun, sözlerini şöyle tamamladı: “YDK Başkanı, Genel Başkan ile beni toplantı öncesi görüştürebileceğini söyledi. Başkan, önümüzdeki dönemde kararın olumlu olması halinde, yani ihracın gerçekleşmesi halinde siyasi olarak önümün açık olduğunu ve milletvekilliğimin garanti olduğunu ifade etmiştir. Ben bu talepleri reddettim. Bu teklifin, bir disiplin kurulu başkanına yakışmadığını ifade ettim. Genel Başkanın şahsımla ilgili iddiaları, beni son derece üzmüş, kişiliğimi ve onurumu zedelemiştir. Bu soyut iddiayı, elimdeki somut belge olan kasetle çürüteceğim. Kaseti yargı organlarına sunacağım. İlgililer hakkında tazminat davası açarak, yargı nezdinde hesaplaşacağım.” "KASET KULLANARAK TEDBİR ALDIK"Dursun, görüşmelerde neden kaset kullandığına ilişkin soruyu, ”Yapılanlar ve yapacakları ortada iken tedbirimizi aldık. Biz de yıllarca siyaset yaptık” diye yanıtladı. Balıkesir'e yaptıkları ziyaret ile ilgili soruya da Dursun, ”Kendisi arkadaşımız, ziyaret ettik ve sohbet ettik. Tabii ki bu sohbette Mustafa Sarıgül konusu da konuşuldu” karşılığını verdi. Cafer Dursun, “Yanınızda 3 ay önce partiden ihraç ettiğiniz milletvekilleri var. Bugün aynı dosya gelse yine o ihraç kararlarını verir miydiniz?” sorusu üzerine ise “O koşullarda bunu yaptık, bilemiyorum” dedi.
button