Sarı zarfçılar kendini bilir
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2001 01:57
Sağlık Bakanlığı'nın geçmişte basın mensuplarına sarı zarfla "ödeme" yaptığı iddialarını tekrarlayan Durmuş, "Yarası olan gocunur. Ben, yarası olanları kastettim" dedi.
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, dün de basın mensuplarına sarı zarfla ödeme yapıldığını tekrarlayarak, ‘‘Yarası olan gocunur. İsim vermeyeceğim. İşin içinde olanlar kendilerini biliyorlar’’ dedi.
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, geçmişte sağlık bakanlığının basın mensuplarına sarı zarfla ‘ödeme’ yaptığı iddialarını dün de sürdürerek, ‘‘Yarası olan gocunur. Yarası olanları kastettim’’ dedi. Ancak Durmuş, hangi bakan döneminde ve hangi gazetecilere zarf verildiğine yönelik ısrarlı soruları yanıtlamayarak, şöyle konuştu:
‘‘Hayır isim vermeyeceğim. Ama istisnalar kaideyi bozmaz. ‘Bazıları, bir kısım' gibi kaideler bir meslek grubunun bütününü tenzih etmek için kullanılır. Oradaki ifade, yarası olanlar ve gocunanlar için söylenmiştir. Bütün meslek grubunu burada açıklıkla tenzih ediyorum. Ama bu işin içinde olanlar kendilerini biliyorlar.
Büyükçekmece Devlet Hastanesi'nin açılış törenine katılan Durmuş, dün Hürriyet'in manşetinde yer alan ‘Öğrenci harçlarını da vakfa aktarmış' haberiyle ilgili de şunları söyledi:
‘‘Sınavlar için, müracaat formları gibi şeylerin basılması lazım. Daha önce Sağlık Sosyal Vakfı tarafından yapılırken, bugün bu vakıf tarafından yapılıyor olması neden olumsuzluk? Bu gelirleri bakanlığa tahsis edilen vakıf tarafından yapılacaktır.’’
Su firmalarına hologram satabilmek için vakfın kurduğu şirket için de Durmuş, şöyle konuştu:
‘‘Birileri ülkede sağlıklı su satmak zorunda. Halk sağlığını tehdit edemezler. Sucuların avukatları, basının da avukatıysa basın onların arkasına geçmemeli. Halk sağlığını korumak için kaynak suyundan, güvenli dolum yapılan suyun halka doğrudan iletilmesini istiyoruz. Terkos, kuyu suyunun, kaynak suyu adı altında sunulmasını doğru bulmuyoruz. Bu mücadele devam edecek. Yakışıklı olmayan, şık olmayan sözlerle bize hakaret edenlerin arkasına basın yayın kuruluşları geçerse, kötüyü, çirkini, yanlışı, halk sağlığını tehdit edenin arkasına geçmiştir. Burada bir rant hedefi yoktur. Sağlık Bakanlığı'na ait bir vakfa gelen gelirlerin hiçbirisi, Sağlık Bakanı veya çalışanların lehine dönmez. Geçmişte dönen vakıfları esas alıyorsanız, onu ona soracaksınız. Bu vakıf kişiselleştirilecek ya da bakanlık dışına çıkarılacak bir vakıf değildir.’’
Basın kuruluşları: İsimleri açıkla
GAZETECİLİK meslek örgütleri, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, ‘zarfla para alan gazeteciler’ iddiasına açıklık getirmesini ve adlarını açıklamasını istediler.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Elinde belge varsa hem tüm gazetecilere yönelik haksızlığını gidermek, hem de meslek ilkelerinin uygulanmasını sağlamak için iddiasına konu olan adları açıklamak zorundadır.
Basın Konseyi: Bakan, bu ağır suçlamayı kanıtlayamazsa, tüm kamuoyu önünde hem kendinden önceki bakanlar, hem de görevini büyük fedakarlıkla yerine getirmeye çalışan gazeteciler açısından müfteri konumuna düşecektir.
Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Türkiye Temsilciliği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Foto Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Profesyonel Haber Kameramanları Derneği, Türkiyle Gazeteciler Cemiyeti Ankara Temsilciliği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan da ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, Durmuş’un isimleri bildirmesi istendi.
Tazminat parası da fondan
SKANDAL niteliğinde uygulamaları ve konuşmaları ile gündemden düşmeyen Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un yasal olarak cebinden ödemesi gereken ‘kişisel’ tazminat paralarını dahi, Sayıştay denetimine tabi olmayan 3418 Sayılı yasanın 39/b maddesine göre Bakanlık Fonu'ndan ödediği öğrenildi.
Durmuş'un görevden aldığı bazı bürokratları, haksız görevden alındıkları gerekçesiyle mahkemeye başvurarak yürütmeyi durdurma kararı alınca, buna Durmuş'un geliştirdiği formül şöyle özetlendi:
‘‘Bakan Bey yasal süresi içinde göreve başlatmayınca, mağdur bürokrat bu kez Bakan'ın şahsı aleyhine tazminat davası açıyor. Kişisel tasarrufu sonucu mahk*m olduğu bu parayı yasal olarak cebinden ödemesi gerekir. Ancak, Sayın Durmuş, yasalara ve etik kurallara aykırı olarak bu tazminatların parasını da fondan ödüyor. Oysa, kendisinden önceki bakanlardan H. İbrahim Özsoy, kişisel uygulamasından mahkûm olduğu tazminatı cebinden ödemişti.’’
Durmuş'un bugüne kadar bu nitelikte ödediği tazminat miktarı belirlenemedi.
SINAV PARASI DA VAKFA
Durmuş'un ayrıca, Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü'nce bir süre önce yapılan şef ve şef yardımcılığı sınavına katılan yaklaşık 2 bin adaydan kişi başına alınan 20 milyon liralık sınav ücretini de TÜRKSEV'e yönlendirdiği ve yaklaşık 50 milyar lira gelir sağladığı kaydedildi. Türk Tabipleri Birliği, bu sınavın iptali için yargıya başvurdu.
SAĞLIKBANK KURACAK
Bu arada, Durmuş sağlık kartı çıkarma hazırlığına girdi. Durmuş, 5'inci eseri olan ‘Bir Nefes Sağlık’ kitabında en önemli hedefinin ‘Sağlıkbank-Sağlık Finansman Kurumu’ oluşturmak olduğunu bildirdi. Durmuş, kurmayı planladığı Sağlıkbank ile herkese sağlık kartı verileceğini söyledi.
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, geçmişte sağlık bakanlığının basın mensuplarına sarı zarfla ‘ödeme’ yaptığı iddialarını dün de sürdürerek, ‘‘Yarası olan gocunur. Yarası olanları kastettim’’ dedi. Ancak Durmuş, hangi bakan döneminde ve hangi gazetecilere zarf verildiğine yönelik ısrarlı soruları yanıtlamayarak, şöyle konuştu:
‘‘Hayır isim vermeyeceğim. Ama istisnalar kaideyi bozmaz. ‘Bazıları, bir kısım' gibi kaideler bir meslek grubunun bütününü tenzih etmek için kullanılır. Oradaki ifade, yarası olanlar ve gocunanlar için söylenmiştir. Bütün meslek grubunu burada açıklıkla tenzih ediyorum. Ama bu işin içinde olanlar kendilerini biliyorlar.
Büyükçekmece Devlet Hastanesi'nin açılış törenine katılan Durmuş, dün Hürriyet'in manşetinde yer alan ‘Öğrenci harçlarını da vakfa aktarmış' haberiyle ilgili de şunları söyledi:
‘‘Sınavlar için, müracaat formları gibi şeylerin basılması lazım. Daha önce Sağlık Sosyal Vakfı tarafından yapılırken, bugün bu vakıf tarafından yapılıyor olması neden olumsuzluk? Bu gelirleri bakanlığa tahsis edilen vakıf tarafından yapılacaktır.’’
Su firmalarına hologram satabilmek için vakfın kurduğu şirket için de Durmuş, şöyle konuştu:
‘‘Birileri ülkede sağlıklı su satmak zorunda. Halk sağlığını tehdit edemezler. Sucuların avukatları, basının da avukatıysa basın onların arkasına geçmemeli. Halk sağlığını korumak için kaynak suyundan, güvenli dolum yapılan suyun halka doğrudan iletilmesini istiyoruz. Terkos, kuyu suyunun, kaynak suyu adı altında sunulmasını doğru bulmuyoruz. Bu mücadele devam edecek. Yakışıklı olmayan, şık olmayan sözlerle bize hakaret edenlerin arkasına basın yayın kuruluşları geçerse, kötüyü, çirkini, yanlışı, halk sağlığını tehdit edenin arkasına geçmiştir. Burada bir rant hedefi yoktur. Sağlık Bakanlığı'na ait bir vakfa gelen gelirlerin hiçbirisi, Sağlık Bakanı veya çalışanların lehine dönmez. Geçmişte dönen vakıfları esas alıyorsanız, onu ona soracaksınız. Bu vakıf kişiselleştirilecek ya da bakanlık dışına çıkarılacak bir vakıf değildir.’’
Basın kuruluşları: İsimleri açıkla
GAZETECİLİK meslek örgütleri, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, ‘zarfla para alan gazeteciler’ iddiasına açıklık getirmesini ve adlarını açıklamasını istediler.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Elinde belge varsa hem tüm gazetecilere yönelik haksızlığını gidermek, hem de meslek ilkelerinin uygulanmasını sağlamak için iddiasına konu olan adları açıklamak zorundadır.
Basın Konseyi: Bakan, bu ağır suçlamayı kanıtlayamazsa, tüm kamuoyu önünde hem kendinden önceki bakanlar, hem de görevini büyük fedakarlıkla yerine getirmeye çalışan gazeteciler açısından müfteri konumuna düşecektir.
Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Türkiye Temsilciliği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Foto Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Profesyonel Haber Kameramanları Derneği, Türkiyle Gazeteciler Cemiyeti Ankara Temsilciliği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan da ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, Durmuş’un isimleri bildirmesi istendi.
Tazminat parası da fondan
SKANDAL niteliğinde uygulamaları ve konuşmaları ile gündemden düşmeyen Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un yasal olarak cebinden ödemesi gereken ‘kişisel’ tazminat paralarını dahi, Sayıştay denetimine tabi olmayan 3418 Sayılı yasanın 39/b maddesine göre Bakanlık Fonu'ndan ödediği öğrenildi.
Durmuş'un görevden aldığı bazı bürokratları, haksız görevden alındıkları gerekçesiyle mahkemeye başvurarak yürütmeyi durdurma kararı alınca, buna Durmuş'un geliştirdiği formül şöyle özetlendi:
‘‘Bakan Bey yasal süresi içinde göreve başlatmayınca, mağdur bürokrat bu kez Bakan'ın şahsı aleyhine tazminat davası açıyor. Kişisel tasarrufu sonucu mahk*m olduğu bu parayı yasal olarak cebinden ödemesi gerekir. Ancak, Sayın Durmuş, yasalara ve etik kurallara aykırı olarak bu tazminatların parasını da fondan ödüyor. Oysa, kendisinden önceki bakanlardan H. İbrahim Özsoy, kişisel uygulamasından mahkûm olduğu tazminatı cebinden ödemişti.’’
Durmuş'un bugüne kadar bu nitelikte ödediği tazminat miktarı belirlenemedi.
SINAV PARASI DA VAKFA
Durmuş'un ayrıca, Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü'nce bir süre önce yapılan şef ve şef yardımcılığı sınavına katılan yaklaşık 2 bin adaydan kişi başına alınan 20 milyon liralık sınav ücretini de TÜRKSEV'e yönlendirdiği ve yaklaşık 50 milyar lira gelir sağladığı kaydedildi. Türk Tabipleri Birliği, bu sınavın iptali için yargıya başvurdu.
SAĞLIKBANK KURACAK
Bu arada, Durmuş sağlık kartı çıkarma hazırlığına girdi. Durmuş, 5'inci eseri olan ‘Bir Nefes Sağlık’ kitabında en önemli hedefinin ‘Sağlıkbank-Sağlık Finansman Kurumu’ oluşturmak olduğunu bildirdi. Durmuş, kurmayı planladığı Sağlıkbank ile herkese sağlık kartı verileceğini söyledi.