Güncelleme Tarihi:
O, Sadettin Teksoy!.. Jestleri, mimikleri ve sunduğu programlarıyla ekranın en ilgi çeken karakteri. Sadettin Teksoy, uzun süredir uyguladığı yazılı basına röportaj vermeme kararını, Türkiye'nin en iyi gençlik ve müzik dergisi Popsi için bozdu. Popsi'de ‘‘izleyicisine adrenalin salgılatan tek televizyon programcısı’’ olarak tanımlanan Teksoy, Jale Güven'le yaptığı röportajda şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Teksoy, sarı renkli montunun ‘‘ekol’’ olduğunu belirtti.
Yaptığı program için pek çok ülkeye giden Saadettin Teksoy, Popsi'deki röportajında en çok Irak'a gittiğini belirtti. Teksoy, ‘‘Uzun zamandır dünyanın pek çok ülkesini gezen bir televizyon programcısı olarak bu gezilerde neler hissediyorsunuz?’’ sorusuna, ‘‘Birçok yere ikinci, hatta üçüncü gidişim; artık cazip gelmiyor. Allah nasip eder de bir kitap yazarsam, anlatacağım. İlk yurtdışı gezim Ürdün Kralı Hüseyin ile Nur'un evliliği için Amman oldu. O zamana kadar Edirne'den dışarı çıkmış değilim. Düğünde mesela smokin giyeceğim, smokin hak getire, nerede? Ondan sonra İran-Irak savaşı çıktı, 18 kez Irak'a gittim, şimdi de 19. oldu. Rekor Irak'ta’’ diye cevap verdi. Teksoy, başarısının sırrını da gittiği bölgenin kültürüyle bütünleşmesine bağlayarak şunları söyledi:
‘‘Ben mesleğe 1972 yılında Hürriyet Gazetesi'nde, Hafta Sonu'nda başladım. Bunu hep söylüyorum; Sadettin Teksoy gökten zembille inmedi, yukarı ağır ağır çıktı. ‘Teksoy Görevde'nin en önemli farkı ise, bizim gittiğimiz bölge kültürünün içine girmemiz. Biz Meksika'ya gittik, 15 gün dolaştık orada ve 40 kasetle geldik. Her zaman söylüyorum; başarının üzerine yattığın anda bitersin! O heyecan olacak içinde...’’
SARIYI SEVERİM
Saadettin Teksoy, artık bir ekol haline gelen sarı montunu İngiltere’de Lordlar Kamarası'ndaki bir görüşmesinde bile çıkarmadığını, bu sarı montun artık kesin bir tarz olduğunu belirtti. Ünlü televizyoncu, ‘‘Peki, bu ekol yaratan montun rengini nasıl seçtiniz?’’ sorusuna ise, ‘‘Sarıyı benim tercih edişimin nedeni, birincisi renk olarak güzel, sarıyı seviyorum. İkincisi ekranda çok güzel görünüyor. Bazen duyuyorum, İstanbul'un en seçkin spor giyim mağazalarından semt pazarlarına kadar, sarı montlar en ön plandaymış. Pazarlarda ‘Sadettin Teksoy'un montu!' diye bağırıyorlarmış’’ dedi. Programlarının büyük ilgi uyandırması konusunda da Sadettin Teksoy, şu açıklamayı yaptı:
‘‘Mesela Mısır'a defalarca gidildi. Niye bir tek Sadettin Teksoy'un gidişi konuşuluyor? Programdan sonra 150 bin Türk vatandaşı turist olarak Mısır'a gitti. Ankara'daki Mısır Büyükelçiliği ve İstanbul' daki başkonsolosluk şaşırdı. Bir Hac Belgeseli, Ortadoğu topraklarında yapılmış en duygusal, en güzel programlarından biridir.’’
Normal ötesinin üstüne gidiyorum
Gizemli olayları programına konu eden Saadettin Teksoy, ‘‘Teksoy Görevde, Türkiye'de normal ötesi diye nitelendirilen olayların üzerine giden, uzmanlaşmış tek program. UFO Derneği açılıyor, hemen bize davetiye gönderiyorlar. Artık bu program, Türkiye'de parapsikoloji ve UFO'larla ilgili tek referans haline geldi’’ yorumunu yaptı. Peru'daki İnka mezarlığında yaptıkları çekimi hiç unutamadığını belirten Teksoy, o anı şöyle anlattı: ‘‘Her yer kum. Üzeri açık çukurlarda iki bin yıllık kadın ve erkek cesetleri var; ana rahmindeki pozisyonlarında iplerle bağlanmışlar. Hava durgun, çöl sıcağı... Cesetlerin yanında ‘Bismillah' diyoruz, çekime başlıyoruz, fırtına başlıyor! Çekimi durduruyoruz, fırtına da diniyor. Son derece sinir bozucu, gerilimli bir olaydı. İnatlaşıyoruz resmen ölülerle.’’