Sarayda film gibi soygun

Güncelleme Tarihi:

Sarayda film gibi soygun
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dünyanın sayılı müze ve tarihi anıtlarından biri kabul edilen Topkapı Sarayı'nda önceki gün ortaya çıkan hırsızlık olayı, sırrını koruyor. Maddi ve manevi değeri çok büyük olan birçok eser dururken 11. yüzyıla ait el yazması Kuran'ı çalan hırsızın yakalanması için İstanbul Polisi alarma geçti. Akıl almaz soygun, Topkapı Sarayı'ndaki güvenlik sistemindeki boşluğu da gözler önüne serdi.

TRAFODA PATLAMA

Soygunun olduğu gece Topkapı Sarayı'nın trafosunda ‘‘garip’’ bir patlama olduğu ve elektrikler kesildiği belirlendi. Saat 22.30 sularında meydana gelen patlamanın ardından TEDAŞ'tan gelen görevlilerin polis nezaretinde onarım yaptıkları, ancak saat 01.30'da trafoda yeniden patlama olduğu kaydedildi. İkinci patlamanın ardından meydana gelen arızanın sabah onarıldığı, bu arada hırsızlığın ortaya çıktığı ifade edildi.

ALARM YOK

Topkapı Sarayı'nda 11. yüzyıl Selçuklu dönemine ait Kuran'ın çalındığı Minyatür El Sanatları Sergi Salonu'nun da aralarında bulunduğu birçok bölümde alarm sisteminin olmadığı belirtildi. Ayrıca hırsızlık yapılan bölümde spot ışıklarının yaklaşık 10 gündür bozuk olduğu ve bu nedenle de güvenlik kameralarının sağlıklı görüntü alamadığı belirlendi.

GÜVENLİK KAMERASI

Saray yetkilileri, hırsızlık anında güvenlik kameralarının açık olduğunu ve kameraların görevliler tarafından 24 saat süreyle izlendiğini belirtirken, polis spot ışıkları yanmadığı için görüntülerin bozuk olduğunu kaydetti. Güvenlik kameralarının kaydettiği 10 kasete el konularak, Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şubesi'nde incelemeye alındı. Spot ışıklarının sönük olması yüzünden hırsızın fener veya çakmak ışığında çalışmış olabileceği ihtimali üzerine incelemenin büyük bir titizlikle yürütüldüğü bildirildi.

HIRSIZ İÇERDE MİYDİ

Soygunla ilgili soruşturmayı yürüten Asayiş Şube Hırsızlık Büro Amirliği dedektifleri, her türlü ihtimali değerlendiriyor. Müze Müdürü Filiz Çağman başta olmak üzere güvenlik görevlileri ve gece de müzede kalarak Kuran okuyan hatiplerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin ifadesine başvuruluyor. Hırsızın içeriden yardım görmüş olması ihtimali üzerinde duran polis, soyguncunun gündüz ziyaretçi gibi girdiği sarayda gece saklanıp daha sonra da soygunu gerçekleştirmiş olabileceğini de ifade etti.

GÜVENLİK SORUNU

Birçok değerli eserin muhafaza edildiği müzede meydana gelen hırsızlık sonrası değerli eşyaların güvenlik sorunu gündeme geldi. Dış güvenliği Jandarma, kapı güvenliği polis ve özel güvenlik, iç güvenliği ise tamemen özel güvenlik görevlileri tarafından sağlanan Topkapı Sarayı Müzesi'nde yıl içersinde güvenlik kameraları ve alarm sistemi için 120 milyar lira harcandığı belirlendi. Geniş bir alana yayılan binlerce yıllık tarihi eserlerin sergilendiği Topkapı Sarayı Müzesi'nde gece güvenliğininin sadece 14 kişilik bir ekip tarafından sağlanmaya çalışıldığı belirtildi.

PADİŞAH TABLOLARI

Topkapı Sarayı'nda meydana gelen hırsızlık olayında, camekánın kilidini kırararak, tarihi Kuran'ı çalan hırsız ya da hırsızların salonun üst katında bulunan ve içerisinde padişah tabloları ile başka kıymetli eserlerin bulunduğu bölümün kapısını da zorladıkları, ancak açamadıkları belirtildi.

Çalıntı eser İnternette

Kültür Bakanlığı, olayın ortaya çıkmasından hemen sonra hırsızlığı, İnternetteki web sayfasında duyurdu. ‘‘Topkapı Sarayı'ndan Elyazması çalındı’’ başlığıyla verilen haberde şöyle denildi:

‘‘Topkapı Sarayı Müzesi, Kitap ve Portre Teşhir Salonu'nda teşhir edilen 1091 yılında Osman Bin Hüseyin Gaznevi tarafından yazılan el yazması Kelam-ı Kadim'in çalındığı belirlendi. ’’

Bakanlığın web sayfasında daha sonra eser hakkında geniş bilgilere yer verildi.

Sipariş hırsızlık mı

Topkapı Sarayı'ndan birçok değerli eserler dururken yalnızca 11. yüzyılda Osman Bin Hüseyin Gaznevi tarafından yazılan Kuran'ın bir bölümü olan kitabın çalınması, çeşitli soruları akla getirdi. Hırsızın diğer eserlere dokunmaması, sadece belirli bir parçayı çalmak üzere içeri girdiği ihtimalini kuvvetlendirdi. Çalıntı kitabın Avrupa ülkeleri ve ABD'de alıcı bulması ihtimalinin az olduğunu kaydeden uzmanlar, Arap ülkelerinden birindeki bir koleksiyoncunun siparişi üzerine soygunun yapılmış olabileceğini ifade ettiler. Polis yetkilileri de bu konuda uzmanların yanı sıra ünlü antikacıların da ifadelerine başvurulacağını bildirdi.

23 yıl önce de soyulmak istendi

Paha biçilmez eserleriyle soyguncuların gözbebeği olan Topkapı Sarayı'na yönelik daha önce de soygun girişimleri olmuş ama başarıya ulaşılamamıştı. 1976 yılının haziran ayında gerçek kimliği saptanamayan 27 yaşındaki Amerikalı Robert Mongan, soygunun son çalışmalarını tamamladığı sırada Milli İstihbarat Teşkilatı ve polisin ortaklaşa çalışmaları sonucu yakalanmıştı. Soygun girişimi, Topkapı Sarayı Müdür Yardımcısı Mukaddes Pazu sayesinde önlenebilmişti.

Topkapı soygunu film olmuştu

Dünyaca ünlü rejisör Jules Dassin'in 1964 yılında Paris'te galası yapılan ‘‘Topkapı-Günışığı’’ adlı filmi Fransa'da büyük ilgi görmüştü. Film, Topkapı Sarayı'nda gerçekleştirilen zekice kurgulanmış bir soygunu konu alıyordu. Dönemin ünlü film yıldızları Melina Mercouri, Peter Ustinov ve Maximillian Schell'in başrollerini paylaştığı film 63 yazında İstanbul'da çekilmişti. İstanbul'un güzelliklerine de bol yer veren film Paris'in lüks sinemaları Marignah ve Berlitz'de gösterime girmişti.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!