Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da suç örgütlerine ardı ardına yapılan operasyonlar sonrası suç örgütlerinin yakalanmamak için yeni taktikler geliştirdikleri ortaya çıktı. Kamuoyunda “Sarallar” olarak bilinen suç örgütüne yönelik yapılan operasyonlar sonrası hazırlanan iddianame örgütün iç yüzünü de gözler önüne serdi. Müşteki E.A’nın iddianamede yer alan ifadesinde, finans danışmanı olduğunu iflas edince Bayram A.B. isimli kişiden borç aldığını anlattı.
DOĞALGAZCI GİBİ EVE GİRİP TEHDİT ETTİLER
Borcun bir kısmını ödediğini anlatan Bayram A.B, “Bayrampaşa’daki eve akşam saatlerinde İgdaş kıyafetleri ile 3 erkek şahıs gelmiş. Babama bu sokakta doğalgaz sorunu varmış kombiye bakmamız lazım demişler. Babamda onları içeri davet etmiş. Eve giren şahısları evin içerisini kolaçan ederek babama ‘Bu evde sadece siz mi yaşıyorsunuz?’ demişler. Babam da ‘Başka kimsemiz yok sadece biz yaşıyoruz’ demiş. Sonrasında da bu şahıslar evden dışarı çıkmışlar. Şahıslar gittikten hemen sonra babam tekrar kapıyı açtığında kapıya ‘Oğlun bizi arasın borcu ödesin, bir daha gelişimiz böyle olmaz’ yazılı bir not ve bu notun altında da bir telefon numarası olduğunu görmüş. Bunun üzerine olayı bana haber verdi. Ben de aynı gün aynı saatte bu numarayı aradığımda telefonda görüştüğüm kişi bana ‘Bıraktığımız mesajı aldın mı?’ diyerek sordu. Bende almadığımı söyledim” dedi.
SUÇ ÖRGÜTLERİNDEN “CEMAAT” TOPLANTISI
Örgütün gizli toplantılarını ise “Cemaat” adı altında yaptıkları da ortaya çıktı. Şikayetçi H.M verdiği ifadede şüpheli İnanç Saral tarafından “Cemaat” adı altında bir toplantıya çağırıldığını söyledi. M.O.O isimli bir kişiyle ticari birlikteliği olduğu için bu toplantıya çağırıldığını anlatan H.M, “İnanç Saral, bana hitaben ‘M.O.O’ya olan bu parayı ne zaman ödeyeceksin’ dedi. Bende kendisine ‘Benim M.O.O’ya değil onun bana borcu var’ dedim. Ancak inanmak istemediler. İnanç Saral artık bu konulara kendilerinin bakacağını ve bu parayı alacaklarını söyledi” dedi. İddianamede ise örgütün “Cemaat” adını kullanması ile ilgili olarak, “Ticari olarak anlaşamayan tarafları işletmekte oldukları ‘Eski Sporcuları Sevenler Derneği’ ismiyle faaliyet gösteren işyerinde buluşturarak ‘cemaat’ olarak adlandırdıkları toplantılar gerçekleştirdikleri, anlaşmazlığa düşen ticari işletmecilerin adli ve idari olarak devletin yasal organlarına müracaat etmek yerine bu kişilere müracaat ettikleri, bu şekilde bir çok kişiyle toplantılar yaptıkları” ifadeleri kullanıldı.
POLİS MEMURU DA ŞÜPHELİ
İddianamede bir polis memurunun da şüpheli olması dikkat çekti. Halen görevde olduğu belirtilen polis memurunun örgüt içinde aktif olarak yer almadığı ancak, şüpheli Murat Orçun Onat ile irtibatlı olduğu, Onat’ın piyasadaki kiralık araçların haciz durumları ve kendi GBT bilgilerini sorduğu, trafik cezalarını kontrol ettirdiği ve EDS cezalarının işleme konmadığına ilişkin çok sayıda telefon konuşması olduğu belirtildi. Polis memuru hakkında da, “örgüt üyesi olmamakla birlikte görevini kötüye kullanma yolu ile suç örgütüne yardım etmek” suçundan daha açıldı.
Şüpheli Sultan Selim Saral’ın, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Suç Örgütüne Yarar Sağlamak Maksadıyla Yağma, Birden fazla kişiyle birlikte suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak suç örgütü yararına yağma, Suç Örgütlerinin İsimlerini Kullanarak Tehditte Bulunmak” suçlarından 44 yıl 3 aydan 71 yıl 9 aya kadar, benzer suçlardan şüpheli Ümit Serkan Saral’ın 18 yıldan 40 yıla kadar, şüpheli Ömer İnanç Saral'ın 11 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Şüpheli trafik polisi İ.A.'nın ise "Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildiği iddianamede, diğer şüphelilerin farklı oranlarda hapis cezaları ile cezalandırılmaları istendi.