Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, “Düzenlemeyle başörtüsünü, bir sorun ve ayrışma nedeni olarak ilk ve ortaöğretime taşımak amaçlanmaktadır” iddiasında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Bursa’da bazı sanayi tesisleri, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursaspor ve BUTGEM adlı mesleki eğitim merkezi turundan önce sorularımızı yanıtlarken, okullarda tek tip kıyafeti kaldıran düzenlemeyi, “Halkın yarısı yoksulluk sınırı altında yaşarken, ‘Herkes çocuğunu canının istediği gibi giydirsin’ demek, yoksullarla alay etmektir. İlkokul çağındaki kız çocuğunun kısa kollu gömlek giymesine yasak getiren anlayış sadece ve sadece sapıklıktır” şeklinde değerlendirdi. Düzenlemeyle ilgili soruyu yanıtlarken partisinin hazırladığı açıklama notunu da dağıtan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Getirilen düzenlemeyle başörtüsünü, bir sorun ve ayrışma nedeni olarak ilk ve ortaöğretime taşımak amaçlanmaktadır. O yaştaki çocukların asla anlamayacakları tartışmanın odağı haline getirilmesi tam bir cinayettir. Getirilen uygulama aslında bir kıyafet serbestisi değil, yeni bir kıyafet yasağıdır. Söz gelimi ‘Okul arması dışında herhangi bir rozet veya arma takılamaz’ yasağı, Atatürk rozetini de kapsamakta mıdır?”
DEVLET KIYAFET YARDIMI YAPSIN
Kılıçdaroğlu, CHP’nin bu konudaki önerisini de şöyle dile getirdi: “Okul kıyafetleri çocuklar arasında ayrımcılığa yol açmayacak şekilde okul yönetimleri tarafından belirlenmelidir. Devlet, okul kıyafeti alamayacak durumda olan ailelere yardımda bulunmalıdır. Toplumumuzun bütün kesimlerini bu yönetmeliğin kaldırılması için gerekli demokratik tepkiyi göstermeye çağırıyoruz.”
CAMİ İLE SİYASET SAYGISIZLIK
Kılıçdaroğlu, Taksim’e cami konusunu şöyle değerlendirdi: “Kişi başına düşen cami sayısına bakınca, ihtiyaç duyulan hemen her yere cami yapılabiliyor. Bakanların, başbakanların bu tür tartışmalar içine girmelerini doğru bulmam. Hele hele inançları siyasete malzeme etmeyi asla doğru bulmam. Cami üzerinden, din üzerinden siyaset, dine de camiye de saygısızlıktır. Çamlıca’da düşünülen cami konusunda yetkin kalemleri okudum. Yıllarını estetik ve sanata ayıranları okudum. Başbakan gibi düşünmüyorlar. Başbakanın estetik anlayışıyla bu işi bilenlerin anlayışları taban tabana zıt. Kaldı ki kendi kabinesinde bile farklı görüşler var.”
UTANMADAN GÖKDELENİ DİKTİLER
Kılıçdaroğlu, Sultanahmet Camisi’nin siluetini bozan gökdelenleri anımsatarak, şöyle dedi: “İstanbul’un bir kimliği vardı. 10 yılda bitirildi. Sultanahmet’in siluetinin ortasına gökdelenleri utanmadan dikersiniz, sonra da Çamlıca’ya cami için böbürlenirsiniz. Bu ne ahlaka sığar, ne İstanbul’a saygıya sığar. Osmanlı döneminde yapılan camilere bakın, keyifle izlersiniz. Cami elbette yapılabilir. İnsanlar gidecek ibadet edecek. Kim karşı çıkabilir? Ama bunu siyasi malzeme, dayatma yaparsanız doğal olarak bir kesimden de tepki alırsınız.”
İŞÇİLERLE YEDİ
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Bursa’da işçilerle biraraya geldi. Bursa gezisine Brusa Koltuk Fabrikası’nı ziyaretle başlayan Kılıçdaroğlu, burada işçilerle çay içti. İşçilerin tek tek elini sıkan Kılıçdaroğlu, onların ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, daha sonra Kaplanlar Soğutma’nın işçileriyle birlikte öğle yemeği yedi.
Erdoğan orada kanun çalsın
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili başlattığı tartışmayı nasıl yorumluyorsunuz?
Başbakan, Kanuni Sultan Süleyman’ı bir müzik aleti olan kanun çalan olarak biliyor. Çünkü dizi ile belgeselin ne olduğunun farkında değil. Cehaletin ötesinde bir tablo var. “Yargıya talimat verdim gereğini yapsın” diyor. O TV kanalının sahibini kınıyor. Bence kanal sahibi (Ferit Şahenk) dizide sayın Başbakan’a da bir rol vermeli. Belki dizinin izlenirliği daha çok artar. Kanun çalan kişi rolü uygun olabilir kendisi için.
Siz diziyi izliyor musunuz?
Arada sırada denk geldiğimde bakıyorum. Ancak, baştan sona bir bölümü izlemiş değilim.
Dokunulmazlık dosyalarını ayıklamak yanlış
BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına dönük hazırlık konusunda CHP’nin tutumu ne olacak?
Temel ilkemiz belli. Kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlık olmamalı. Yürütme organının arzusu üzerine dönemsel veya mevsimsel olarak şunu kaldıralım diğerleri kalsın derseniz, bu kabul edilecek bir uygulama değil. Objektif kural koyar, arkasında durursunuz.
Bekleyen 800’ün üzerinde fezleke var. Sadece BDP’lilerin dosyaları Meclis’e gelirse oy verir misiniz?
Dosyaların tamamı indirilirse oy veririz. Tamamı değil de seçerek getirirlerse yanlış olur. O zaman niye ilke koyduk ki? Tüm dosyalar sevk edilmeli, tüm vekillerin dokunulmazlığı kalkmalı ve Türkiye bu ayıptan kurtulmalıdır. Tüm dosyalar için yargı yolu açılsın. Aksi halde siyasi otorite, parlamentodaki egemen irade diğer vekilleri baskı altında tutma aracını elde etmiş olur.