Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2008 15:35
MUĞLA'nın Güllük Körfezi'nde uyarılara rağmen kaçak olarak denizi dolduran turistik tesisin şantiyesi, çevreci baskınına uğradı.
ŞANTİYEYİ BÖYLE BASTILAR
Şirket ve iktidar aleyhine sloganlar atan çevreciler, şantiye binasına temsili ‘vatandaş mührü’ vurup şirket yetkililerine mektup bırakarak, dolgunun kaldırılmasını, ormanlık alanda devam eden tesis inşaatına son verilerek yeniden kamuya ve devlete terk edilmesini istedi.
Koruma altındaki Halep çamlarının da bulunduğu Pina Yarımadası'ndaki Çomça Koyu'nda 49 yıllığına tahsisli orman arazisinde beş yıldızlı, bin 200 yataklı turistik tesis inşaatına devam ederken, denize dolgu yaparak 45 metre genişliğinde 1200 metre uzunluğunda alan kazanan MNG Holding A.Ş.'ye sadece 21 bin 500 YTL kaçak dolgu cezasının kesilmesi çevrecileri harekete geçirdi. Çevreciler, iş makineleri bağlanıp dolgu faaliyeti durdurulan tesisin şantiye binasına ve dolgu alanına gelerek eylem yaptı. Yurtsever Cephe Bodrum Grubu tarafından organize edilen eyleme yaklaşık 60 çevreci katıldı. MNG Holding'e ait şantiye ve dolgu alanında hiçbir işçinin bulunmadığı, tüm iş makineleri ve kamyonların araziden çekildiği görüldü. Ellerinde ‘Yağma talan ülkeye ihanettir’ pankartı taşıyan çevreciler ‘MNG Bodrum'dan defol’, ‘Bu memleket bizim’, ‘Yağmanın panzehiri yurtseverliktir’, ‘Talana karşı yurtseveriz’, ‘Bu ülke, bu halk satılık değil’ sloganları attı.
TUTANAK Bu arada çevrecilerin, şirket şantiyesine bıraktığı mektup ise şöyle: Suç: Tahsis yolu ile 85 dönüm orman arazisinin imara açılarak 49 yıllığına kiralanması ve yağmalanan bölgeden denize kaçak dolgu. Suç Tarihi: Tahsisin onaylandığı günden bu yana ısrarla sürdürülüyor. Suçlu: MNG Holding A.Ş. ve imtiyazı sağlayan devlet içindeki odaklar. Mağdur: Halk, tarih, doğa. Suçun Nevi: Bilerek ve planlayarak yağmalama, talan. MNG Holding A.Ş. yetkilileri, Biliyoruz ki bu tarihi önemdeki tutanağımız pek sizi hoşnut etmeyecektir. Ankara'da puslu bakanlık odalarında iş bitirmeye alışkın sermayeniz bu tutanaktan rahatsız olacaksınız. Takdir edersiniz ki bizler de yurtseverler olarak sizin halka ait ülke zenginliklerini, güzelliklerini yağmalamanızdan, talan etmenizden rahatsız olduk. Varlık nedenlerimizden birisi de bu yağmayı durdurmak. Bu yönüyle bakıldığında aslında yaptığımız rutin ve anlaşılır bir işlem. Biz bunu Bodrumlu Yurtseverler ilk defa yapmıyoruz. Son da olmayacak. Karaya çıkan yağmacı korsanlar misali, ülkeye ‘Satılık Vatan’ tabelası asmanın dışında haraç- mezat pazarlamayı kendine iş edinmiş AKP iktidarı sizler açısından siyasi bir nimettir. Onların bürokratları da kamu binaları içinden halka değil, size hizmeti asli görevleri sayabilir. Ancak bir gerçeği kabullenmeniz sizin açınızdan da daha doğru olacaktır. Tüm planlı ve Ankara destekli yağmanız Bodrumlu yurtseverlerin mührüne toslamıştır. Bu dolgu resmen de mühürlenip kaldırılacaktır. İşlediğiniz suçun bedeli var. Bunun hesabını vereceksiniz. Ankara'nın peşkeşine ve güvencelerine dayanarak burada bir yasallık elde edemezsiniz. Doymak bilmez yağma histerileriniz Yurtseverlerin ülkeye ve ülkenin kamusal zenginliklerine sahip çıkma onur ve kararlığına çarpmıştır. Derhal halka ait bu topraklardan çekilmeniz ve yağma faaliyetinize son vermeniz konusunda sizi uyarıyoruz. Sizleri de şu anda yağmaya vurduğumuz mühürle planı yaptığınız Ankara’ya göndereceğimizin müjdesini halkımıza veriyoruz. |
Sözcü Ayhan Karahan ve Ahmet Aksüt yanlarında getirdikleri 4 metrelik zincir ve kilidi şantiye binasının kapısına asarak, kapıyı temsili olarak mühürledi, MNG Holding yöneticilerine iletilmek üzere mektup bıraktı.
Karahan yaptığı basın açıklamasında Pina Yarımadası'nda geçen yıl yanan bölgenin iki yıl önceden MNG Holding'e 49 yıllığına tahsis edildiğini savundu. Karahan, Turizm Teşvik Yasa Tasarısı'nın TBMM gündeminde oluşu nedeniyle yağmanın zamanlamasının tesadüf olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Asırlık çam ağaçlarının yanmasıyla MNG Holding A.Ş.'nin projesinin onayının da aynı tarihlere denk gelmesi tesadüf olamaz. Öncelikle buradaki yağma faaliyetinin önemli görünen parçalarından yasa dışı kaçak dolgunun mühürlenmesi için 3 gün önce 24 saat süre vermiştik. Kamu görevi yürüten kurum temsilcileri halk adına değil, adeta MNG Holding A.Ş.'nin memuru gibi hareket etti. MNG Holding A.Ş. de bu zaafiyetten yararlanarak AKP'nin şımarık, yaramaz, söz dinlemez sermayesi gibi davrandı. Daha da ileri giderek, ‘neyse cezası öderiz’ dedi, kamuoyu ile dalga geçti. Sadece kaçak dolgunun mühürlenmesi ve kaldırılması yetmez. Kıyı ve orman yağmasına son verilmeli, yağmacılar, onlara yardım- yataklık yapan resmi- gayriresmi tüm kurumlar ve yetkililer mutlaka yargı önünde hesap vermeli. Bu mühür sadece MNG Holding A.Ş.'nin yağma projesine vurulmadı. Aynı zamanda bu uğursuz planların adresi Ankara'ya, ülkeyi tüccar zihniyeti ile yöneten siyasete, AKP iktidarına, ‘görevim ülkeyi pazarlamaktır’ diyen halk ve vatan düşmanlığına vurulmuştur. Bu mühür hep beraber tanık olduğumuz, arsız yağma girişimlerinin üzerine örtülen türban belasını da ülkemizin başından söküp atacaktır. Yağmaya ve cinayeti işleyenlere ve göz yumanlara karşı hukuki mücadele başlatacağız. Türk adaleti bunlara en ağır cezayı vermezse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne konuyu taşıyacağız.”
Avukat Ahmet Aksüt de Abu Dabi'den açıklama yapan MNG'nin patronu Mehmet Nazif Günal'ın “Birkaç avuç toprak döktüysek ne olmuş, biz nasıl olsa izinleri alırız” sözlerini değerlendirdi. Aksüt, “Bunları bilinçli olarak yaptıklarının farkında. Doğa ve çevre cinayeti işleyenler yavuz hırsızı bastırıyor. Küçük para cezalarıyla dalga geçiyor. Deniz babasının havuzu değil, vatan kendisinin çiftliği değil. Hukuk, kanun tanımayan, mülki amirle alay eden bu kişiler toplum vicdanında ve hukuk önünde mutlaka hesap verecek. MNG Pina'dan gitmediği sürece eylemler sürecek. Başlatacağımız hukuk mücadelesinde kamu ve devlet adına kazanacağımız zafer Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli çevre davası özelliğini kazanacak” dedi. Çevrecilerin eylemini jandarma da yakından izledi. Eylem olaysız bitti.
AKP'Lİ DEĞİLİZÖte yandan MNG Holding A.Ş. Turistik Tesis Şantiye Müdürü Makine Mühendisi Sinan Karaağaçlı, DHA muhabirine yaptığı açıklamada dolgunun ardından verilen cezayı ödeyeceklerini söyledi. Karaağaçlı, “Yaptığımız turistik tesis inşaatı için molozları bir yere dökmemiz lazımdı, nasıl olsa denize dolgu yapacağımız için hafriyatı denize döktük. Vatandaş tepkisinde haklı olabilir, ama biz de 500 kişiye ekmek vereceğiz. Ayrıca basında çıkan haberlerden dolayı bizi AKP yandaşı gibi görmeye başladılar. AKP ile ilgimiz yok, böyle değerlendirilmekten rahatsızız. Burası çok kötüydü, pislik içindeydi. Sahili temizledik, denizi doldurduk, bunda ne var ki. Üzerimize boşuna geliyorlar. İznimizi alıp dolguya devam ederiz” dedi.