Şanssız Vali: 3 sel 2 deprem yaşadı

Sel felakati üzerine Hatay'da görevlendirilen Adana Valisi Oğuz Kağan Köksal, ''Afetlerin aranan valisi'' olarak anılmaya başlandı. Köksal, valilik görevini yürütürken 3 sel ve 2 deprem afetinde görev yaptı.

Vali Köksal, ilk olarak 1990 yılında atandığı Malatya Valiliği sırasında sel afetiyle karşı karşıya geldi. Afette kentin içme suyu şebekesi tamamen çöktü, 15 civarında can kaybı oldu.

1992 yılında Denizli'ye atanan Vali Köksal, burada ise hem sel hem de deprem afeti yaşadı.

Adana Valiliği görevine başladıktan iki yıl sonra da 27 Haziran 1998 tarihinde, 6.3 şiddetindeki depremle yüz yüze geldi. Depremde 185 kişi hayatını kaybetti.

Hatay seli yaşandığında Ankara'da bulunan Vali Köksal, Hatay Valisi Yener Rakıcıoğlu'nun emekli olması sebebiyle hemen bu Hatay'a gönderildi. Sel felaketinin izleri silinmese de kentte yaşamın normale dönmesinde afet deneyimi bulunan Vali Köksal'ın büyük katkısı olduğu belirtiliyor.

ZARARLAR VE BOYUTLAR FARKLI

Vali Köksal, valilik görevine ilk 1988 yılında Tekirdağ'da başladığını, daha sonra Malatya, Denizli ve Adana Valiliği sırasında, Hatay seli ile birlikte 3 sel ve 2 deprem afetinde fiilen görev yaptığını söyledi.

Malatya Valiliği sırasında çok büyük bir sel afetiyle karşı karşıya kaldığını anlatan Vali Köksal, sel nedeniyle içme suyu şebekesinin tamamen çöktüğünü, 15 civarında can kaybı olduğunu ifade etti.

Sel afetiyle Denizli'de de bir kez daha karşılaştığını, ayrıca bu ilde bir de deprem afeti yaşadığını kaydeden Vali Köksal, şöyle devam etti:

''Bilindiği gibi 1998 yılında Adana depremi oldu. Çok büyük bir afetti. Sel ve deprem afetlerinde zararlar ve boyutlar farklı. Depremde en önemli olay enkaz altında kalanların çıkarılmasıdır. Hatay'da dere yatağında oturanlar hemen tahliye edildiği için can kaybı olmadı. Böyle olunca 'Daha büyüğünü nasıl önleriz' boyutuna kanalize olduk. Çünkü meteoroloji yağışların devam edeceği bilgisini veriyordu. Asi'nin daha fazla taşması durumunda nereleri tahliye edeceğimizi planladık.

Sel çekildikten sonra evleri kullanılamaz olan insanların yerleştirilmesi, zarar görenlerin tespiti çalışmalarını başlattık. Peşinden zarar görenlere kısa ve uzun dönemde neler yapılabileceğini rapor haline getirip Başbakanlığa, ilgili bakanlıklara gönderdik.''

Sel afetinde binalardan çok, altyapı ve ekili alanların zarar gördüğünü, depremlerde ekili alanlarda genelde sorun yaşanmadığını belirten Vali Köksal, ''Sel, köprü, yol, içme suyu, elektrik ve kanalizasyon şebekesinde önemli sorunlara yol açıyor. Salgın hastalık için ortam hazırlıyor. Depremde de bunlar olabilir ama bu boyutta olmaz'' dedi.

DEPREM DAHA YIKICI

Yıkıcı depremlerde, her şeyin göz önünde bulunması nedeniyle psikolojik etkisinin daha büyük olduğunu ve korku yarattığını ifade eden Vali Köksal, şunları söyledi:

''Vatandaş artçı depremler korkusuyla aylarca evlerine giremiyorlar. Adana'da artçı depremler 6 ay devam etti. Deprem, afettezarar görmeyenleri de etkiliyor. Vatandaşın korkusu daha büyük oluyor.Selde ise afetten zarar görmeyenler, elektrik ve suları da verilmişse normal hayatlarını sürdürüyorlar. Oysa Adana depreminde evlerinde çatlak olmayanlar bile günlerce dışarıda yattılar. Deprem genel hayatı daha çok etkileyen bir afet. Ayrıca depremlerde fısıltı gazetesi daha çok çalışıyor. Yağış olup olmayacağını meteorolojiden öğrenmek mümkün, ama depremde böyle bir şans olmuyor.''

HATAY'DA NE YAPILMALI?

Hatay'da uzun vadede derelerin mutlaka ıslah edilmesi, dere yatağında yıkılan evlerin yerine yenilerinin yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Vali Köksal, ''Asi Nehri'nin yatağı mutlaka yeniden derinleştirilmeli ve kenarlı tahkim edilmeli'' dedi.

''Su kendinden alınanı mutlaka geri alır. Ama 20 yıl ama 50 yıl sonra'' diyen Vali Köksal, ''Bana göre şu anda su kendinden alınanı geri aldı. Amik Gölü kurutulmamış olsaydı bu afet yaşanmazdı. Tabiatın dengesi bozulmamalı'' diye konuştu.

Altyapıda büyük hasarlar olduğunu, belediyelerin kendi olanaklarıyla bunun altından kalkmalarının mümkün olmadığını anlatan Vali Köksal, şunları söyledi:

''Mutlaka Hatay Kurtarma Master Planı hazırlanarak, tüm işler tek elden yürütülmeli. Aşırı yağış durumunda gelen suyun debisi belli oldu. tarma Master Planı'nda bu dikkate alınmalı. Su, daraltılarak yapılan seddelerin hepsini yıktı. Eski tarihi köprüler ayakta dururken, yeni köprüler yıkıldı. Çünkü yeni köprüler dar yapılmış. Uzun vadeli işler yapılmazsa aynı manzara ile mutlaka tekrar karşılaşılır. Belediyelerin hepsi borçlu. Destek çıkılarak ayakta durabilecek hale getirilmeleri gerekir.''