Şanlıurfa'daki bağ evi cinayeti

3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar İbrahim B, olayı azmettirdiği iddia edilen Ömer Faruk T'nin kardeşi Mustafa T. ile sanık ve müşteki avukatları hazır bulundu.
Cinayetin azmettiricisi olarak tutuklanan ancak geçen duruşmada tahliyesine karar verilen Ömer Faruk T. ile tutuksuz sanık Leyla Ö, duruşmaya katılmadı.

Duruşmada söz alan müdahil İbrahim Orhan Ö, kardeşinin ölümünden Ömer Faruk T'nin sorumlu olduğunu, bu kişiden talimat alan sanıkların cinayeti işlediğini savundu.
“Tarikat şeyhi” olduğunu iddia ettiği Ömer Faruk T'nin cinayeti 10 gün önce planladığını ve sanıklarla birlikte kendisine ait bağ evinin bahçesinde cesedi gömmek üzere çukur kazdırdığını ileri süren İbrahim Orhan Ö, “Cinayet tarikat şeyhinin talimatıyla işlenmiştir. Ondan habersiz bir şey yapılmaz” dedi.
Müdahil Avukatı Salih Yıldız ise Ömer Faruk T'nin tarikat ilişkilerinin cinayetin zeminini oluşturduğunu savundu.
Ömer Faruk T'nin kendisini “şeyh” olarak tanıttığını, bu şekilde hakimiyet kurduğunu, bu durumdan nemalandığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:“Bu sistem çökünce maktulü susturmuştur. Sanık İbrahim B, cezaevinden gönderdiği dilekçede bu durumu beyan etmiştir. Olayın meydana geldiği bağ evi Ömer Faruk T'ye aittir. Olayda şeyh olduğu iddia edilen kişinin aracı kullanılmıştır. Bu kişinin cep telefonu kayıtları ve olay sonrası tavırları cinayet için yeterli kanıtları oluşturmaktadır. Dolayısıyla Ömer Faruk T'nin olaydan haberdar olmadığını kabul etmek mümkün değildir.”
Yıldız, kamuoyunda infiale neden olan olayda dinin bu şekilde kullanılmasının insanları üzdüğünü, Cumhuriyet Savcılığının söz konusu tarikatla ilgili iddianame hazırladığını kaydetti.

Sanık avukatlarından Mehmet Dilan, 1 yıldır devam eden duruşmada müvekkili Ömer Faruk T'nin, İsmail Hikmet Ö'yü öldürdüğü yönünde kesin bir sonuca ulaşılamadığını belirterek, suçlamaların dedikodu olduğunu söyledi.
İbrahim B'nin cinayeti, maktulle arasındaki bir sorundan dolayı gerçekleştirdiğini, Mustafa T'nin ise cinayetten haberdar olmadığını, sadece suça yardım ettiğini savunan Dilan, şunları söyledi:
“Dolayısıyla beyan edildiği gibi tasarlayarak adam öldürme gerçekleştirilmedi. Cinayetin Ömer Faruk T. ile İsmail Hikmet Ö'nün eşi Leyla ile ilişkisi olduğu için işlendiğini iddia ediyorlar. İsmail Hikmet Ö'nün ailesi Leyla'nın müvekkilimle ilişkisi olduğunu bilseler zaten bu cinayetten önce infaz ederlerdi. Amaç, Leyla Ö'yü içeri tıkıp malları bölüşmektir.”

SAVCININ MÜTALAASI

Cumhuriyet savcısı ise sanıklar Mustafa T. ile İbrahim B'nin “İsmail Hikmet Ö'yü tasarlayarak öldürme”, maktulü öldürdükten sonra üzerinde bulunan cep telefonu, cüzdan ve 1500 YTL'yi aldıkları için “hırsızlık” ve “olayda silah kullanma” suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.
Savcı, ayrıca “tasarlayarak adam öldürme” suçuna ortak olduğu iddia edilen Ömer Faruk T. ile Leyla Ö. hakkında olayla ilgili kesin ve somut deliller elde edilmediğini, bu nedenle beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar İbrahim B. ve Mustafa T'nin tutukluluk halinin devamına, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmanın ertelenmesine karar verdi.

Tarım Reformu Şanlıurfa Bölge Müdürlüğünde çalışan İsmail Hikmet Ö, 26 Şubat 2006 tarihinde bir bağ evinin bahçesinde ölü bulunmuştu. Yapılan ilk incelemede, İsmail Hikmet Ö'nün, tartıştığı bacanağı İbrahim B. ve 2 arkadaşı tarafından öldürüldükten sonra düğün töreni için davet edildiği bağ evinin bahçesine gömüldüğü belirtilmişti. Ölenin yakınları, cinayetin tarikat şeyhi olduğu ileri sürülen Ömer Faruk T'nin talimatıyla gerçekleştirildiğini savunmuştu.