Åžanghay Batı'ya açılan pencere, tıpkı Ä°zmir gibi

Güncelleme Tarihi:

Şanghay Batıya açılan pencere, tıpkı İzmir gibi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2002 00:00

DoÄŸan Medya Grubu Basılı Yayınlar ve TV koordinatörü Nuri ÇolakoÄŸlu ile 25 yıl önce de gittiÄŸi Çin'in dününü, bugününü ve yarınını konuÅŸtuk.1978 yılında, o zamanların moda deyimiyle, bir ‘‘Marksist, Leninist ve hatta Maoist‘‘ olarak Çin'i ziyaret etmiÅŸ, izlenimlerini günlük Aydınlık gazetesinde dizi halinde yayınlamıştı. DoÄŸan Medya Grubu Basılı Yayınlar ve TV koordinatörü Nuri ÇolakoÄŸlu geçtiÄŸimiz günlerde yine Çin'deydi. 25 yıl önce gittiÄŸi yerleri bu kez farklı bir gözle gezdi, Çin'deki müthiÅŸ deÄŸiÅŸimi belgeledi. ÇolakoÄŸlu ile Çin'in dününü, bugününü ve yarınını konuÅŸtuk.25 yıl önce Çin'e gittiÄŸinizde Dörtlü Çete olarak bilinen Mao sonrası iktidar devrilmiÅŸti. Bu kez de Çin Komünist Partisi'nin artık sadece işçilerin ve köylülerin partisi olmaktan çıkıp, kapitalistlerin de üye alınmasına karar verildiÄŸi 16. Kongre'si sırasında oradaydınız. Hep böyle olaÄŸanüstü dönemlerde Çin'de olmayı planlıyor musunuz?- GazeteciliÄŸin yüzde 30'u bilgi görgü ise geri kalanı doÄŸru zamanda doÄŸru yerde olmaktır. Ä°lk gidiÅŸim sahiden de Çin'deki ilk köklü dönüşümün olduÄŸu, Dörtlü Çete'nin alaÅŸağı edilip Deng Siao Ping'in iktidara geldiÄŸi, geçiÅŸ dönemi sancılarının olduÄŸu bir dönemdi. Bu sefer kimse fazlaca Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Kongre ile ilgili deÄŸildi. Eskiden siyaset konuÅŸulurken insanlar coÅŸkuluydu, ÅŸimdi ise hayatlarının alt motiflerinden biri. Ä°nsanlar esas olarak günlük yaÅŸam standartları ile meÅŸgul.‘‘Çin üzerinde parlayan kızıl yıldız‘‘, rengini kaybediyor, parti ideolojik olarak da geri mi çekiliyor yani? - Ä°deolojiyi görmüyorsunuz. Eskiden kızıl bayraklar, sloganlar, resimlerle doluydu her yer. Åžimdi ucuzluk, indirim, Escada'nın, Nike'ın ışıklı, cazip bilbordları. Eskiden kimsenin aklından bile geçmeyen ÅŸeyler bunlar.Sosyalist Piyasa Ekonomisi'nin sonuçları mı bunlar?- Çin'in en büyük kaygısı Rusya'ya benzemek. Çin’de herÅŸey devlet ekseninde dönüyor. Ãœretilen herÅŸey devlete satılıyor, herkesin parasını devlet veriyor, bütün hizmetleri devlet saÄŸlıyor. Böyle devlet merkezli bir sistem var. 25 sene önce bu noktadan yavaÅŸ yavaÅŸ kırmaya baÅŸlamışlar ve bugüne gelindiÄŸinde çok önemli bir mesafe aldıklarını gördüm. Mao'nun Kültür Devrimi ile tasfiye ettiÄŸi liberallerin geri dönüşünün sonucu bu. Mao'nun ismi Kongre'de bile bir iki kez geçti. Kızıl Kitap ise iÅŸportada hediyelik eÅŸya durumunda. ÇKP düzenli bir ÅŸekilde ricat halinde, geri plana doÄŸru çekiliyor. Kendi tabirleriyle Sosyalist Piyasa Ekonomisi'ni yerleÅŸtirmeye çalışıyorlar.Bu geliÅŸimin Türkiye'ye benzer yanları olduÄŸu söylenebilir mi?- Evet, Ä°nönü ve Bayar çizgileri gibi. Türkiye'de de bir liberal bir de devletçi anlayış var. Bu ikili seçim cumhuriyet tarihinin ilk 50 yılında bir sarkaç hareketine yol açıyor. Türkiye'de köklü dönüşüm Özal'la birlikte oldu. Artık o yol, yol deÄŸil deyip liberal ekonomiye geçti. Çin'de de aynı sarkaç hareketi var, oranın Özal'ı da Deng Siao Ping. BirÅŸeyler yapmış revizyonist diye tasfiye edilmiÅŸ. Yeniden ve köklü ÅŸekilde geri geliyor. Liberallerin çıkış noktası Åžanghay. Åžanghay Çin'in Batı'ya açılan penceresi, tıpkı Ä°zmir gibi.YABANCI ŞİRKET AKINIGavur Åžanghay yani- Aynen, yeni fikirler hep oradan gelmiÅŸ, milliyetçilik, komünizm, kültür devrimi ve ona karşı hareket orda baÅŸlamış. Dışa açık olmaktan, dışarıyla daha çok temas halinde olmaktan gelen bir özellik.25 yıl önceki yazı dizisinde sadece Renmin Ribao gazetesinin 6 milyon sattığını söylüyorsunuz. Bugün tirajların durumu ne. Çinliler ne okuyor?- Tirajlar çok büyük ve Parti gazeteleri gene var ama inanılmaz sayıda yayın var. Burada bir D&R'a gittiÄŸinizde ne görüyorsanız hepsi var. Cosmos, Elle, magazinler, moda dergileri hepsi.Çin'in 2010 yılında dünyanın en büyük ekonomisi olacağı ileri sürülüyor. Gerçekçi mi bu yaklaşımlar?- Dünya Ticaret Örgütü’nün kararları 2005'de yürürlüğe girdiÄŸinde tüm dünyaya Çin malları akacak, öyle bir üretim potansiyelleri var. Batı bundan korkuyor. Bir kısmı bu yüzden Çin'i engellemeye çalışıyor. Akıllı olanları ise Çin'e gelip teknolojilerini veriyor ve o gün geldiÄŸinde Çin'le birlikte dünyaya yayılıp para kazanmayı planlıyor. Pek çok yabancı ÅŸirket Pekin'de faaaliyet gösteriyor.Ekonomi liberalleÅŸirken demokrasi konusunda nasıl bir geliÅŸim olmuÅŸ?- Bizim anladığımız anlamda bir demokrasi için 25-30 yıl lazım. Çin Rusya'nın düştüğü kaostan çok korkuyor. Çin'in resmi nüfusu 1,2 milyar. 200 milyon da kayda geçmemiÅŸ insan olduÄŸu tahmin ediliyor. Böyle bir kaos düşüncesi gerçekten korkutucu. O yüzden demokratik açılımlar, özgürlükler konusunda çok aceleci deÄŸiller. Önce ekonomi, refah yaklaşımı var.Bizde, 'kiÅŸi başına gelir 10 bin dolar olsun o zaman batıdaki gibi bir demokrasimiz olur' diyen siyasilerin yaklaşımı gibi.- Tamamen aynı. Çin'de kiÅŸi başına gelir 840 dolar. Bunu 10 yıl içinde ikiye katlamayı hedefliyorlar. Son Parti kongresi bu yüzden üretimin önündeki engelleri kaldırmaya, bürokrasiyi yok etmeye çalışıyor. Bu yüzden de yabancı sermayenin yoÄŸun ilgisini çekiyor. 25 yıl içinde doÄŸru politikalarla, yeterli yetersiz ayrı bir tartışma konusu ama, gelinen noktada karınları doymuÅŸ. Avlu içindeki tek katlı evlerin modası geçmiÅŸ Yüksek binalarda 150 metrekarelik daireler moda Eskiyi koruyalım hareketi bile doÄŸmuÅŸ. Zenginler eski evleri restore edip oralarda oturuyor. Bizim Mao ceketi diye bildiÄŸimiz, aslında Sun Yat Sen ceketi olan gri renkli, boÄŸaza kadar düğmeli ceket ve aynı renk pantolondan oluÅŸan herkesin giydiÄŸi üniformanın yerini rengarenk giysiler almış. Burada, Ä°stiklal caddesinde ne görüyorsanız öyle giyiniyorlar. Pekin'de onlarca büyük alış veriÅŸ merkezi var. Tabi Escada, Dior, Nike, Adidas gibi bütün markalar da. Ãœstelik Türkiye'dekinin beÅŸte biri fiyatına. Çin 25 yılda geri üretim teknolojisini geliÅŸtirmiÅŸ, emek ise çok bol ve çok ucuz. Çok üretip ucuz satıyorlar. Otomobillerin camlarındaki dantelalar sökülmüş yerine mafyoz görüntülü siyah filmler takılmış25 yıl önce, aÄŸustos ayıydı, Pekin Oteli'ndeki odamın balkonundan gördüklerim hala aklımda. Toplu halde ve büyük bir sessizlik içinde geleneksel Tay çi çuan yapan yüzlerce insan ve caddeden akıp giden binlerce bisikletli. Åžimdi Tay çi çuan yapan kimse pek yok. Toplu hareket etmek yerini bireysel davranışlara terketmiÅŸ. Bisiklet hala var ama caddeleri otomobiller iÅŸgal etmiÅŸ. 25 yıl önce siyah, Kızıl Yıldız marka, camları dantelalı bir kaç limuzin vardı. Åžimdi ise her marka ve model otomobil caddelerde seyrediyor. dantelalar sökülmüş, yerine siyah film kaplanmış mafyoz bir görüntüsü var. Türkiye'de altı farklı marka üreten otomobil fabrikası var. Çin'de ise her eyalette iki, üç otomobil fabrikası var. Buick, Volkswagen Passat, Jeep Cherokee, Toyota, gördüğünüz her otomobil Çin'de yapılıyor.Sincan'da cami sayısı 23 yılda 23 misli arttıSincan 16 milyon nüfusu olan ama Türkiye'nin dört katı büyüklüğünde bir bölge. Uygurlar var. Okullarda hem uygurca hem de Çince öğretiliyor. Ana dilde eÄŸitim sorun deÄŸil yani Çin'de, kimse bölünmeyi aklına getirmiyor. Dini inançlar da baskı altında deÄŸil. Ama dinin siyasallaÅŸmasına izin verilmiyor. Müslümanların en yoÄŸun olduÄŸu bölge burası. Türklere akraba kavimlerden baÅŸka Hui denilen Çinli Müslümanların sayısı da burada büyük rakamlara ulaÅŸmış. Ä°slamiyet yaygınlaÅŸmış. 1979'da Sincan'da bin cami varken ÅŸimdi 23 bin cami var. Özellikle de radikal Ä°slami akımlarla derdi var Çin'in. Tıpkı bizdeki gibi, bireysel inanç olarak görüldüğü sürece Budizm, Hırıstiyan ya da Ä°slamiyet önemli deÄŸil ama siyasi bir deÄŸiÅŸim projesi olarak sunulmasından rahatsızlar ve engellemek için ellerinden gelen her ÅŸeyi yapıyorlar. ABD'nin YeÅŸil KuÅŸak teorisinin sonucu Pakistan, Afganistan, Özbekistan gibi ülkelerle birlikte Çin'de de bu akımlar güçlenmiÅŸ. Devlet BaÅŸkanı Jiang Zemin uluslararsı konferans heyetiyle birlikte bizi kabul ettiÄŸinde bundan yakındı. Sincan'daki islami köktendinci hareketin militanlarının El Kaide ve Bin Ladin tarafından eÄŸitildiÄŸini anlattı. Nuri ÇolakoÄŸlu ve kameraman Serdal TaÅŸkın'ın Çin gezisi notları CNN Türk Perspektif programında 22 Aralık ve 29 Aralık saat 22.05'te iki bölüm halinde yayınlanacak.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!