Güncelleme Tarihi:
Pandemi hepimizin hayatını etkiledi. Salgın yüzünden aramızdaki mesafeyi arttırdık. Hâlâ maskenin ardından iletişim kurmaya alışmaya çalışıyoruz. Hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen bu nesne sanatçılara da ilham veriyor. Önce Baksı Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulan ‘Maske/Çağrışımlar’ sergisi İstanbul’a geldi. Contemporary İstanbul Vakfı’nın Fişekhane’deki ilk üretim ve sergi mekânı Cocoon’da gezilebilecek sergide 20 sanatçının maske yorumları yer alıyor. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Feride Çelik, Banu Çarmıklı ve Özlem Yalım’dan oluşan sanat kurulunun şekillendirdiği sergi ücretsiz görülebilecek.
Hayatlarının odak noktasında oyuncak yerine maske olan çocuklar için...
SİMAY BÜLBÜL
‘Fanustaki Çocukluk’, 2020
Bu eser bahçelerde, sokaklarda, okullarda oyun oynayacakları en değerli dönemleri, cam fanus olarak evlerin, duvarların arasında geçirip hayatlarının odak noktasında oyuncak yerine maske olan çocuklar için tasarlandı. Bu yüzden cam pleksi üzerine siyah beyaz bir çocuk resmi baskısı ve Lego’dan bir maske üretildi. Bu resim ve maske şeffaf bir fanus kutu içine hapsedildi.
Aşkın kokusu oksijen etkisi yaratır
AYKUT EROL
‘Aşk Maskesi’ (Love Mask), 2020
Yaşanan aşkın hissettirdiği tam da böyle bir şeydir: Beyinlere hükmeden sadece ve sadece kalptir. Nefes alışlar, kokular, sesler ve sonunda ruhlar iç içe geçmiş; sanki iki vücutta tek bir kalbin atışı duyulur. İki kişidirler ama tek ruh vardır. Aşkın kokusu oksijen etkisi yaratır damarlarında.
Maskeli hallerimiz kolektif hafızamızdan artık silinemeyecek bir gerçek
FIRAT ENGİN
‘Otoportre 2020’, 2020
Artık kanıksadığımız ama bir yıl öncesine kadar çok apokaliptik bulabileceğimiz maskeli görüntüler pandeminin önemini vurguluyor. Maskeli hallerimiz kolektif hafızamızdan artık silinemeyecek bir gerçek ve bizzat deneyimleyen kuşaklar için artık unutulmaz bir imge. ‘Otoportre 2020’ neon malzeme ve dijital bir portre fotoğrafla kurgulanmış ‘şimdi’yi içeren ama geleceğe dönük bir çalışma.
Hayatla ölüm arasındaki çizgiyi belirleyen minicik bir eşya
FELEKŞAN ONAR
‘GetmePPE’, 2020
Hayatla ölüm arasındaki çizgiyi belirleyen minicik bir eşyayı tükettikten sonra sokaklarda, yerde görmek insanlığın ne kadar kısa bir hafızaya sahip olduğunu hatırlatıyor. Camdan şekillendirdiğim bu maskelerle doğa içinde insanoğlunun yeri, sahiplenmemiz gereken dengeler gibi konuları sorgulama sürecini bir kullanımdan daha uzun vadeye yaymayı umuyorum.
Başlangıçta her şey parlar, yaşarken renk değiştirir
HATİCE GÖKÇE
‘Tel Maske’, 2020
Kullandığım materyal tel ve telin en güzel işlendiği teknik; tel kırma. Hayatta var olmaya çalışırken başlangıçta her şey parlar, yaşarken renk değiştirir, kimi zaman başka bir renge döner. Aynı tel kırma tekniğinde işleme ilk yapıldığında telin renginin beyaz olması, zaman geçtikçe oksitlenerek hafif sarımtırak bir renge dönmesi ve bu rengin yapılan işe doğal bir görünüm vermesi gibi. Yaşamla ölüm, var oluşla yok oluş arasındaki ince kesik çizgiler gibi...