Güncelleme Tarihi:
ÖNCE PSİKOLOG İLE GÖRÜŞTÜRÜLDÜ
Duruşma başlamadan önce Neriman Türkoğlu kısa bir süre psikolog ile görüştürüldü. Görüşmenin ardından psikolog, Neriman Türkoğlu’nun hala olayın etkisi altında olduğunu, görüşme esnasında olayı anlatırken ağlama nöbetine girdiğini ancak ifade verebileceğini söyledi. Psikolog eşliğinde ifade veren Neriman Türkoğlu cinayeti görmediğini belirterek şunları söyledi:
ŞİKÂYET ETTİM AMA DİNLETEMEDİM
“1 Eylül 2017’den itibaren fiilen sanık ile ayrı yaşıyorduk. Boşanma davası açtım. Boşanma davası devam ediyor. Bana sürekli şiddet uyguluyordu. Yiğitcan benimle kalıyordu. Aile mahkemesinin kararına göre her ayın ilk ve 3’üncü haftası hafta sonları oğlum Yiğitcan, sanık ile kalıyordu. Olay tarihinden önceki bir dönmede yine Yiğitcan sanığın yanında iken, sanığın oğluma yönelik tehdit içeren sözleri nedeniyle oğlum kaçarak yürüme mesafesinde olan annemin evine gelmişti. Bu olaya ilişkin emniyete giderek tehditten dolayı suç duyurusunda bulunmuştum. Emniyet'te bana şiddet olmadığını söylediler.
'İÇERİDE YOĞUN BİR GAZ KOKUSU VARDI'
“14 Eylül 2017’de oğlum sanığın kardeşi Melike’nin evindeyken vurma olayı gerçekleşmiş. Ben vurma olayını görmedim. Ancak oğlumu anlatması ile duydum. O gece akşamleyin yani 14 Eylül’ü 15 Eylül’e bağlayan gece ağabeyim bana sanığın WhatsApp’tan görüntüler attığını, çocukla evde olduğunu ve bizi çağırdığını söyledi. Bunun üzerine ağabeyimle sanığın Fatih’teki evine gittik. Öncesinde polislere de haber vermiştik. Gelen görüntülerde kapı ve pencereler kapalı olduğu için zehirlenme olma ihtimali nedeniyle polisler hemen girişteki daire ana vanasını kapattılar. Polisler sanığa kapıyı açmasını söylüyorlardı. Arabadaydım. Daha sonra sanığın beni çağırdığını söylediler. Gittiğimde sanık kapıyı normal olarak açtı. Gece yarısıydı. İçeri girdiğimde yoğun bir gaz konusu vardı. İçeri girince camı pencereyi açarak havalandırmaya başladım. Kendisinin söylediği gibi o açmadı ben açtım.
'ÇIKMAMA İZİN VERMEDİ'
“İçeride ben, sanık, oğlum Yiğitcan ve bir komşumuz İlknur vardı. Özlem diye bir yakınımızın içerde olup olmadığını hatırlamıyorum. Bu süre içerisinde sanığın tekrar bir araya gelmemiz yönünde talepleri oldu. Ben ise mümkün olmayacağını söyledim. Bu şekilde 10-15 dakika sürdü. Ben içeri girdikten sonra kapıyı sürgülemiş ve kilitlemişti. Çıkmak istedim ancak sanık buna engel oldu. Polisler de kapının açılmasını istiyorlardı. Sanık ise 5 dakika daha diye karşılık veriyordu. Kapı açılmayınca polisler zorla kapıyı kırarak içeri girip oğlumu ve beni kurtardılar.
'PLANLI YAPTI'
Yiğitcan ile sanık, sanığın kardeşi Melike’nin evindeyken, sanık beni arayarak oğlumla dışarı çıkacaklarını köprüden kendisini atacaklarını söylemişti. Bunun üzerine ağabeyime haber verdim. Ailemle olayın peşindeyken oğlum salimen geldi. Sanığın olayları planlı yaptığını düşünüyorum. Hatırlamıyorum dediği beyanları doğru değildir. Sanık bu olaydan 1,5 ay kadar önce bana ‘sana öyle bir acı yaşatacağım ki bunu hiç unutmayacaksın’ diye telefon ile tehdit etmişti. Şikayetçiyim.”
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Nezir Türkoğlu'nun "kasten yakın akrabayı öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "kasten yaralama" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından da 4,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.