Şan Tiyatrosu’nu polis yaktı
Güncelleme Tarihi:
Demirhan HARARLI
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2001 01:43
Nebil Özgentürk'ün hazırlayıp sunduğu ‘‘Bir Yudum İnsan’’ adlı programa konuk olan ünlü tiyatrocu Ferhan Şensoy, 16 yıl sonra bir sır perdesini araladı.
Şensoy, 1985 yılında esrarengiz bir yangınla kül olan Şan Tiyatrosu'nun bir kundaklama sonucu yandığını iddia
etti. Şensoy, ‘‘Bir ara bizi koruyan polisler değişti ve duşta olduğu-muz sırada bizi diri diri yakmak istediler. Tiyatroyu ateşe veren aşırı dinci polislerdi. Bunu ilk defa 16 yıl sonra açıklıyorum’’ dedi.
Köktendinci kesime yönelik ironik eleştirilerin olduğu ‘‘Muzır Müzikal’’ adlı oyunu sahnelediği için o yıllarda hep tehdit aldığını söyleyen Ferhan Şensoy, Şan Tiyatrosu yangınıyla ilgili iddialarını ise şu sözlerle dile getirdi: ‘‘Önce mektup geldi, 'Eğer bu oyunu sahnelemeyi sürdürürseniz, kendinizi yok bilin' diye yazıyordu. Sonra telefon geldi, 'Eğer bu akşam da perdeyi açarsanız sonucuna katlanırsınız' dendi. Ve bir gece tüm güvenlik önlemlerine rağmen önce dört patlama duyuldu, ardından sahneden alevler yükseldi. Ateş kulisi sardı, koltuklara sıçradı. Şan Sineması yanıyordu. Gece bekçisi Niyazi Özlü, alevlerin ortasında yaşamını yitirdi. İlginçtir, daha alevler söndürülmeden yetkililer bir açıklama yaptı: Yangın elektrik kontağından çıktı.’’
DAVA ŞENSOY'A AÇILDI
Oysa ne müzikal oyuncuları ne sanat çevreleri ne de Ferhan Şensoy, aynı kanıdaydı. Muzır Müzikal, bir kesimi kızdırmıştı ve bir sabotaj söz konusuydu Şensoy'a göre. Şensoy, sanat camiasında büyük bir üzüntüye yol açan bu saldırının, yaşamı boyunca unutamayacağı ağır darbelerden biri olduğunu da söyledi. Dönemin İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut da, ‘‘Yangın elektrik kontağından çıkmıştır’’ açıklamasını yapmıştı.
O dönemde yangının bir sabotaj olduğu iddia edilse de, fazla bir inceleme yapılmadı. Bunlarla birlikte Şensoy hakkında da muzır oyunlar yazmak ve sahnelemek suçundan dava açılmıştı. Şensoy, bu davadan 21 gün hapis cezasına da çarptırıldı.
Ferhan Şensoy, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Önce mektupla tehditler geldi. Sonra 200-300 kişi, beyaz takkeli sakallı arkadaşlar ön sıralarda blok teşkil edip söylediğime koro halinde cevap veriyordu. Labaluba suresi diye bir sure okuyorum, böyle bir sure yok. Ama İskender Evrenasoğlu diye bir bürokrat vardı. Onun ‘Bana sure indi' diye bir beyanatı vardı Hürriyet Gazetesi'nde. Ben de onun üzerine ‘Bakın bana da Labaluba suresi indi' diye parodisini yaptım. Ama birinci dereceden bundan rahatsız olan ve Muzır Müzikal'in ‘tu kaka' bir şey olduğuna karar veren o dini kesim, artık muntazam bilet alarak 200-300 kişi topluca gelerek, önce sözle saldırıyorlardı, giderek sahneye saldırı başladı, sahneye atlayanlar bile vardı.’’
POLİSLER DEĞİŞTİRİLDİ
Ünlü oyuncu, Şan Tiyatrosu yangınını çıkaranlardan bazılarının kendilerini koruyan polislerin arasından olduğu konusunda büyük şüphelerinin de olduğunu söyledi. Şensoy, ‘‘4 bin metrekarelik bir yer. Hadi yakalım desek, 20 dakikada elbirliğiyle yakamayız. Çok planlı ve programlı. Tahminim, bizi koruyan timin içinden birilerinin bu işin yapılmasında da çalıştığıdır. Kimdir bilmiyorum ama bizi korumakla görevli polis timinin içinden birileri yakıcı tim olarak da çalışmıştır. Bütün polisi suçlamak adına demiyorum. Çünkü bizi korumakla görevli ekip yangından bir hafta önce değiştirildi’’ dedi.
etti. Şensoy, ‘‘Bir ara bizi koruyan polisler değişti ve duşta olduğu-muz sırada bizi diri diri yakmak istediler. Tiyatroyu ateşe veren aşırı dinci polislerdi. Bunu ilk defa 16 yıl sonra açıklıyorum’’ dedi.
Köktendinci kesime yönelik ironik eleştirilerin olduğu ‘‘Muzır Müzikal’’ adlı oyunu sahnelediği için o yıllarda hep tehdit aldığını söyleyen Ferhan Şensoy, Şan Tiyatrosu yangınıyla ilgili iddialarını ise şu sözlerle dile getirdi: ‘‘Önce mektup geldi, 'Eğer bu oyunu sahnelemeyi sürdürürseniz, kendinizi yok bilin' diye yazıyordu. Sonra telefon geldi, 'Eğer bu akşam da perdeyi açarsanız sonucuna katlanırsınız' dendi. Ve bir gece tüm güvenlik önlemlerine rağmen önce dört patlama duyuldu, ardından sahneden alevler yükseldi. Ateş kulisi sardı, koltuklara sıçradı. Şan Sineması yanıyordu. Gece bekçisi Niyazi Özlü, alevlerin ortasında yaşamını yitirdi. İlginçtir, daha alevler söndürülmeden yetkililer bir açıklama yaptı: Yangın elektrik kontağından çıktı.’’
DAVA ŞENSOY'A AÇILDI
Oysa ne müzikal oyuncuları ne sanat çevreleri ne de Ferhan Şensoy, aynı kanıdaydı. Muzır Müzikal, bir kesimi kızdırmıştı ve bir sabotaj söz konusuydu Şensoy'a göre. Şensoy, sanat camiasında büyük bir üzüntüye yol açan bu saldırının, yaşamı boyunca unutamayacağı ağır darbelerden biri olduğunu da söyledi. Dönemin İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut da, ‘‘Yangın elektrik kontağından çıkmıştır’’ açıklamasını yapmıştı.
O dönemde yangının bir sabotaj olduğu iddia edilse de, fazla bir inceleme yapılmadı. Bunlarla birlikte Şensoy hakkında da muzır oyunlar yazmak ve sahnelemek suçundan dava açılmıştı. Şensoy, bu davadan 21 gün hapis cezasına da çarptırıldı.
Ferhan Şensoy, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Önce mektupla tehditler geldi. Sonra 200-300 kişi, beyaz takkeli sakallı arkadaşlar ön sıralarda blok teşkil edip söylediğime koro halinde cevap veriyordu. Labaluba suresi diye bir sure okuyorum, böyle bir sure yok. Ama İskender Evrenasoğlu diye bir bürokrat vardı. Onun ‘Bana sure indi' diye bir beyanatı vardı Hürriyet Gazetesi'nde. Ben de onun üzerine ‘Bakın bana da Labaluba suresi indi' diye parodisini yaptım. Ama birinci dereceden bundan rahatsız olan ve Muzır Müzikal'in ‘tu kaka' bir şey olduğuna karar veren o dini kesim, artık muntazam bilet alarak 200-300 kişi topluca gelerek, önce sözle saldırıyorlardı, giderek sahneye saldırı başladı, sahneye atlayanlar bile vardı.’’
POLİSLER DEĞİŞTİRİLDİ
Ünlü oyuncu, Şan Tiyatrosu yangınını çıkaranlardan bazılarının kendilerini koruyan polislerin arasından olduğu konusunda büyük şüphelerinin de olduğunu söyledi. Şensoy, ‘‘4 bin metrekarelik bir yer. Hadi yakalım desek, 20 dakikada elbirliğiyle yakamayız. Çok planlı ve programlı. Tahminim, bizi koruyan timin içinden birilerinin bu işin yapılmasında da çalıştığıdır. Kimdir bilmiyorum ama bizi korumakla görevli polis timinin içinden birileri yakıcı tim olarak da çalışmıştır. Bütün polisi suçlamak adına demiyorum. Çünkü bizi korumakla görevli ekip yangından bir hafta önce değiştirildi’’ dedi.