Güncelleme Tarihi:
Kırım'dan Çek Cumhuriyeti'ne, Estonya'dan Vietnam'a kadar uzanıyordu gönüllüler. Çevre tutkusu, araştırmacı genç beyinleri bir kez daha ülkemizde buluşturdu. İstanbul, artık gelenekselleşen 6'ncı Uluslararası Çevre Proje Olimpiyatı'nı ağırladı. Fatih Koleji'nin 1-4 Haziran'daki Dünya Çevre Haftası'nda organize ettiği yeşil olimpiyat yeni şampiyonlar yarattı.
Güney Kore ekibi iki altın madalyayla en büyüktü. Altın madalya getiren projeler: Mayanın çoğalması ve hava kirliliği arasındaki ilişki, sanayi atıklarıyla kirlenen göllerin silikat aracılığıyla temizlenmesi ve eski sağlığına kavuşması. Altın madalya paylaşıldı. Özbekistan petrolün ayrıştırılması ve Türkiye'den Bekir Açan ile Enes Konuk ozon aracılığıyla atık sulardaki maddelerin çürüme oranını inceleyen projeleriyle en başarılı seçildiler. Malatya'dan Yaşar Kenan Şeftalicioğlu da lazerle bitki yetiştirmesiyle bronz madalyaya layık görüldü. Genç çevreci bir ay boyunca 01:00 ile 04:00 saatlerinde bitkiye verilen lazer ışınlarıyla yüzde 347'lik büyüme tespit etti.
Dünya gençlerinin temiz, sağlıklı, güzel bir dünya için çaba harcaması, çevreyle ilgilenmesi gerçekten umut vericiydi. Projeler arasında neler, neler yoktu ki. Gürültünün bitkiler üzerindeki etkileri, insan faaliyetlerinin dağlardaki ekosisteme zararları, toprak kaymalarının önceden belirlenmesi, doğal gazın denizaltından taşınmasının zorlukları ve avantajları, zirai kombi makinasıyla yakıt ve enerji tasarrufu, kentlerin atık sularından içme suyu elde edilmesi, Ohrid Gölü'ndeki balıklardaki ağır metaller ve bunların insan sağlığına etkisi diye uzayıp gidiyor
Fatih Koleji, Türkiye'nin ilk ve tek uluslararası çevre olimpiyatının organizatörü sıfatıyla haklı olarak gururlu. Bu yıl 25 ülkeden çok sayıda temsilciyi konuk ettiler, İstanbul'u tanıttılar, gezdirdiler, ödüller, hatıralar dağıttılar. Bunlar hiç de küçümsenecek bir girişim değil. Çevrenin genç sözcüleri, doğa sevgisiyle serpilen dostlukları, hayran kaldıkları İstanbul'u eminim ki unutamayacaklar.
Gelelim ödül törenine ve ödüllerimize. Yaşamak zorunda kaldığım sıkıntıları paylaşmak, böyle bir organizasyonun daha profesyonel ve enternasyonel olması adına eleştirilerimi duyurmam gerekiyor. Böyle bir etkinliğin finali, yani olimpiyat şampiyonlarının açıklandığı 4 Haziran en önemli gündü. 1 Haziran'da ödüllerini alan meslektaşlarım o gün yoktular. Halbuki yeni projeler, şampiyonlar, bunlarla röportaj daha anlamlı değil miydi? Fatih Koleji ile önceki yıl tanıştım ve ilk ödülümü aldım. Geçen yıl yine davet geldiğinde katılmadım, kendimce protesto ettim. Her yıl aynı kurumdan benzer plaketler almak anlamsızdı. Bu yıl çağrılarını kıramadım. Değerlendirilmek, heyecanlarına destek vermek istedim.
Bu yıl çevre basın ödülleri ajans, gazete, dizi, dergi, televizyon haberleri, köşe yazısı, radyo ve televizyon programları kategorilerindeydi. Basın ve yayından 28 gazeteci ödüllendirildi. Şimdi bir önerim var. Gelecek yıl bir değişiklik yapın ve basın ödüllerini kaldırın. Tüm arkadaşlar çevre olimpiyatını izlemeye koşarsak, işte o zaman bizleri alkışlayın. Gazetelerimizde çevre için beyin yoranların çabaları yazılsın, fotoğrafları çıksın, bizlerin değil.
Ödül töreninin olağanüstü uzunluğu da dayanılmazdı. Mikrofonu kapan her konuşmacı zamanı unutuverdi. Bir gazeteci, bir olayı izlemek için üç saati aşkın bir zamanını ayırmak zorunda kalırsa nasıl haberi yetiştirebilir ki? Uluslararası Çevre Olimpiyatı'nı düzenleyen ilgililerin dikkatine sunulur. Önerilerim, daha başarılı olmanız içindir.