Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, terör sorununun çözümü için başlatılan sürecin bir samimiyet sınavı olduğunu belirterek, “Çözümü bütün kalbimizle arzu ediyoruz ve bunun gerçekleşmesi için biz vakarımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Bu süreç bir turnusol kağıdıdır” dedi. AK Parti Genel Merkezi’ndeki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’ndaki konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gizli ajandası olduğunu savunan Erdoğan özetle şunları söyledi:
NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ
“Türkiye’de terör sorununun sona ermesiyle her türlü rantını kaybedecek olan kesimler var. Bunlar, bu hassas sürecin ilerlememesi için ellerinden geleni yapacaklardır ve yapıyorlar. Acıyı dindirmek, Türkiye’nin ayağına bağ olan bu sorunu sonlandırmak, Türkiye’de kardeşliği daha da pekiştirmek için ne gerekiyorsa meşru daire içerisinde onu yapıyoruz ve yapacağız. Bize işte bu ortaya koyduğunuz anlayış çerçevesi dışında atfedilen her niyet iftiradır, yalandır, asılsızdır. Dün MHP Genel Başkanı, bilinçsizce öyle bir pas attı ki bunu taca atmak da mümkün değil. Mealen aktarıyorum: ‘Başbakan şunları söyledi, yüzde 34 oy aldı. Başbakan şunları şunları yaptı yüzde 47 oy aldı. Başbakan şöyle şöyle konuştu yüzde 50 oy aldı. Başbakan şimdi de bu süreci nihayete erdirirse yüzde 70 oy alır’ diyor. Bu muhteşem matematik yeteneğinden, siyasi çözümlemesinden, özellikle de AK Parti ile ilgili bu siyasi öngörüsü ve iyi niyet temennilerinden dolayı sayın Bahçeli’yi tebrik ediyorum. Sayın Bahçeli, demek ki sorun Başbakan’da ya da millette değil, sorun demek ki sizde.
AK PARTİ - BDP 2 GÜNDE 5 GÖRÜŞME
Operasyonlar sürecek
Biz her türlü kışkırtma, tahrik, provokasyon karşısında soğukkanlılığımızı ve sağduyumuzu muhafaza edeceğiz. Birileri buradan farklı anlamlar çıkarmasın. Terörle mücadeleden vazgeçecek, terörle mücadeleyi asla askıya alacak değiliz. Terör örgütü silahlarını bırakıncaya kadar, terör örgütü saldırılarına son verinceye kadar bizim güvenlik güçlerimiz operasyonlarına devam edecektir. Yarın (perşembe) ve cuma günü Diyarbakır, Tunceli, Mersin ve Kahramanmaraş’ta yapılacak gösterilerde de güvenlik güçlerimiz, tahriklerin ve sabotajların önüne geçmek için yine son derece hassas ve müteyakkız olacaklardır. Siyasetçilerin, sorumluluk makamında olanların da aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Bu süreç bir turnusol kağıdıdır, bir samimiyet sınavıdır. 75 milyon, kimin nerede durduğunu bu süreçte çok daha net olarak görecek ve eminim ki en güzel şekilde de takdir edecektir. Bakın BDP, bir kez daha Paris’te yaşanan olaylardan hükümeti sorumlu tutmak gibi kışkırtıcı bir tavrın içine girdi. Bunlar ucuz, çirkin siyaset örnekleridir. Bunlar Fransa’ya, kendi efendilerine ve örgütlerine soru soracak cesareti bulunmayanların kof kabadayılık gösterileridir.
HANİ ATATÜRK’ÜN PARTİSİYDİ?
Bir başka kof kabadayılık örneğini de CHP’nin o malum teröristlere çiçek çocuk muamelesi yapan, teröristlerin evine taziyeye giden milletvekili sergiledi. Şimdi ben çok merak ediyorum. Hani bu Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün partisiydi, Cumhuriyet’ten bile eski bir partiydi, hani bu CHP Cumhuriyet’i kuran partiydi? Her fırsatta ‘Atatürkçüyüm’ diyen ‘Kemalistim’ diyen Kuvayı Milliye ruhunu sürekli istismar eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün artık ‘Ege’de Rumlara etnik temizlik yapıldı’ diyen bir parti haline geldiğini görüyoruz. Kılıçdaroğlu teröristin evine taziyeye giden kendi milletvekiline güya ayar vermeye çalışıyor. Hiç kusura bakmasın, üzüm üzüme bakarak kararırmış, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Gerçekten çok yazık. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hemşerisi olan bu milletvekilinden daha farklı bir zihniyete sahip değil. Çünkü gizli ajandası var. CHP Genel Başkanı, o malum milletvekilinden farklı bir yerde değildir.”
Çin’e kadar gitmişken araştır
“Kılıçdaroğlu, o koltuğa oturduğu andan itibaren Türkiye’yi, kendi ülkesini, yani bizleri, ‘gazetecileri hapse atan bir ülke’ olarak dünyaya lanse etti ve ediyor. Nereye gittiyse ‘Çin’den daha fazla tutuklu gazeteci Türkiye’de var’ dedi. Şimdi kendisi Çin’de. Şimdi buradan hatırlatıyorum ki araştırsın. Gerçeği defalarca yüzüne çarptık ama pişkinlikle ülkesini karalamaya devam etti. H.D. isimli şahıs güya gazeteci. Mahkûm olduğu suçlar ne biliyor musunuz? MLKP terör örgütüne üye olmak, kaldığı hücre evinde değişik çapta ateşli silahlar bulundurmak, resmi belgede sahtecilik, Kadıköy’de marinaya patlayıcı koymak, silahlı banka soygunu. Suçlar bunlar, bu gazeteci. Böyle gazeteci olur mu? Bir başka şahıs; M.G, mahkûm olduğu suçlar; DHKP-C üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, bir polis memurunu, bir bekçiyi katletmek, şehit etmek, polise silahlı saldırı, polislerle silahlı çatışmaya girmek, yaralamak ve öldürmek, işte size bir gazeteci daha arkadaşlar böyle gazeteci olur mu? E.S, mahkûm olduğu suçlar; TKPML, TİKKO ve PKK örgüt üyesi olmak, emniyet müdürlüğü ekiplerine silahlı saldırı, silahla yaralamak, örgüt adına haraç toplamak. İşte bunlar CHP Genel Başkanı’nın gazetecileri.”