Güncelleme Tarihi:
Tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında hayatını kaybeden Milliyet Gazetesi Yazarı Sami Kohen, dün Neva Şalom Sinagogu’nda düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törende taziyeleri Kohen’in eşi Mirka Kohen, kızı Jale Aldiş Kohen, oğlu Alp Kohen ve gelini Seda Kohen kabul etti. Hahambaşı İsak Haleva, dualar okudu. Ardından da ailesi ve dostları Sami Kohen’i anlattı.
‘MERKEL GELDİ’ DEYİNCE...
Gelini Seda Kohen, Sami Kohen’in son nefesine kadar gazetecilik yaptığını belirterek, “Bundan tam 5 gün önce yoğun bakıma yanına girerken, hemşire yanımıza gelip, ‘Sizin geleceğinizi söyledik ama hiç tepki vermedi’ dedi. Yanına sokulup, ‘Biliyor musun, Angela Merkel geldi’ dedim. Bir anda canlandı ve ‘Tek başına mı geldi, heyetle mi’ diye sordu. Biz de ‘Yok, tek başına geldi’ deyince, yanıtı ‘Bakalım ne olacak’ oldu. Yani yaşamının son anında bile yine mesleğine döndü” dedi.
HER ÖLÜM ERKEN BİR ÖLÜM
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto da Kohen’in ardından duygularını “Cemal Süreyya bir şiirinde ‘Her ölüm erken ölümdür’ der. Sami Kohen’in ölümü de çok erken bir ölüm. Uzun yıllar birlikte çalıştık. Her toplantıya mutlaka gelir, her çağırdığımızda mutlaka gelir, bize yardımcı olmaya çalışırdı” şeklinde ifade etti.
FON MÜZİĞİMİZ HABERLERDİ
Törenin ardından Sami Kohen’in cenazesi, Ulus’taki Arnavutköy Musevi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Burada açıklama yapan oğlu Alp Kohen ise şunları söyledi:
“Bizim evde fon müziği hep haberler, koku ise baskıdan yeni çıkmış gazetenin matbaa kokusu olmuştur. İlgisini çeken bir şey olduğunda hep not aldığı için bizim evde asla kağıt kalem eksik olmadı. Yılmazdı, sebatkârdı. Babam, dağınıklıktan hoşlanmazdı. Kendi deyimiyle, ‘nizam, intizam’ her zaman önemliydi. Planlı olmak çok önemliydi. Biraz fazla uyuduğunuzda, ‘gün kaçıyor’ diye sitem ederdi. Klasik müzik her zaman ruhunun gıdasıydı. Çok bilgili bir dinleyiciydi hatta yoğun bakımda bile klasik müzik ona eşlik etti. Oturduğu pek görülmezdi, televizyon seyrederken bile hep ayakta dururdu. Meraklıydı, hep öğrenmeye gayret ederdi. Çok soru sorardı.”