Güncelleme Tarihi:
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, ’Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, yağma, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, kumar oynatmaya yer temin etmek, hileli kumar oynatarak nitelikli dolandırıcılık ve rüşvet vermek’ suçlarından gözaltına alınan Sami Hoştan, 7 Eylül 2012 günü tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konuldu. Böbrek kanseri nedeniyle kemoterapi gören Hoştan, cezaevinde yeniden rahatsızlanınca geçen 25 Eylül günü Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede yapılan tetkiklerin ardından Hoştan’a karaciğer metastazı teşhisi konularak Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Servisi’ne yatırıldı. Serviste başında 4 jandarma nöbet tutan Hoştan’ın 28 gündür tedavisi sürüyor. Sami Hoştan’ın eşi Nuriye Hoştan ve kızı Ebru Konacak’ın Edirne’ye gelerek ziyaretlerine izin verilmedi. Hostan’ın yakınları her gün hastaneye gelerek temiz kıyafet ve günlük gazete getiriyor.
"HASTALIĞI YAŞAMI TAHDİT EDER DURUMDA"
Sami Hoştan’ın tedavisiyle ilgilenen Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bili Dalı İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İrfan Çiçin, hastanın rahatsızlığının yaşamını tehdit eder durumda olduğunu belirterek şunları söyledi:"İdrar yollarından kaynaklı kanseri söz konusu, bu kanser lenf nodları ve karaciğere yayılmış. Ortadan tamamen kaldırılabilirlik ihtimali son derece düşük ve yaşamını tehdit eder durumda. Bu kitleler aynı zamanda bağırsakta yarım tıkanıklığa neden olduğu için bağırsak geçişini bozmakta, ağızdan tam anlamıyla beslenememekte. Hastamızı sıvı ve yumuşak gıdalarla besleyebiliyoruz, Normal beslemeye geçince ciddi problemler yaşıyoruz. Biran önce kemoterapiye başlanıp tedavisinin sürdürülmesi gerekiyor. Fakat hasta yargı yoluyla tahliye imkanlarını araştırıyor. O yüzden de bizdeki tedaviyi henüz kabul etmiş değil. Tahliye olmazsa biz, olursa da istediği yerde tedavisine başlanacak."
"BABAMIN YAŞAM HAKKINI İSTİYORUZ"
Babasının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu anlatan Ebru Konarak, "Babam hastane odasında yanında 4 asker ile birlikte aynı odada, hijyen şartları tam oluşmadan tutuluyor. Biz babamın yaşam hakkını istiyoruz. Avukatımız Hakan Tunçka tarafından tahliyesi için mahkemeye başvurduk. İnşallah olumlu bir cevap gelir ve daha iyi şartlarda ve hijyen içinde kemetarapi tedavisi başlar" dedi.
"MÜVEKKİLİMİN BEKLEMEYE TAKATİ YOK"
Müvekkilinin tahliye edilmesi için dün İstanbul 23’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurduklarını açıklayan Avukat Hakan Tunçka ise şu bilgileri verdi: "Müvekkilimim yaşam ve tedavi olma hakkı tehlike altında. Hastanenin raporları İstanbul Adli Tıp Kurumu’na ulaştı. Ancak müvekkilimin beklemeye takati yok. İstanbul 23’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne sağlık durumundan dolayı tahliye edilmesi talebimizi hazırladığımız dosya ile sunduk. Müvekkilim tutuksuz yargılandığı Ergenekon Davası kapsamında ceza aldı ve yurt dışı çıkış yasağı konuldu. Dosyayı ise temyize götürdük."