Samatya'da kampanya

Güncelleme Tarihi:

Samatyada kampanya
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 1999 00:00

Haberin Devamı

Kocamustafapaşa Sancaktar Hayrettin Mahallesi'ndeki bir evde, çocuk sesleri, pasta kokuları, karanfilli çay buharlarının ortasındayız. Bir kadın gününün normal seyri içinde, büyükçe bir doğalgaz sobasının yaydığı ısının etrafında sıcak sohbetler ediliyor. Çocukların okul sorunları, işsiz kalan kocaların sıkıntıları konuşuluyor. Çaylar bitiyor, boşlar gidip dolular geliyor.

Emekli erkek muhtar

Zaman ikindiye devrildiğinde kapı çalınıyor ve evdekilerin ölçülü ve sıcak tavırlarından beklenen misafirin geldiği anlaşılıyor. Gösterdikleri yakınlıktan evdekilerin bir kısmının yeni geleni tanıdığı anlaşılıyor. Yerine oturduktan sonra diğerlerine hitaben, ‘‘Benim adım Pilor Benli. Sancaktar Hayrettin Mahallesi muhtar adayıyım’’ diyor. Bayan Hayganuş, ‘‘Aman be evladım, siyaset bir kadın için zor iştir. Çocuklarına ayıracağın zamanı başkalarına harcarsın. Rahatını niye bozuyorsun?’’ diye takılıyor. Evdekilerin gülüşmelerine itiraz sesleri karışıyor. Nermin Hanım bir solukta genç muhtar adayına destek tiradı geçiyor:

‘‘Mahalle muhtarlıkları emekli erkeklere bırakılmış. Bu yüzden anamız ağlıyor. Oysa mahalleler evlerden oluşuyor ve bizim tüm hayatımız evde geçiyor. Emekli erkek muhtar ise halden pek anlamıyor. Kahvede geçireceği zamanının bir kısmını muhtarlığa ayırarak işleri çözeceğini zannediyor. Hiçbir sorun çözülmüyor.’’

Pilor Benli, heyecanla lafı Nermin Hanım'ın ağzından alıyor: ‘‘Dün mahallenin krokisini çıkarıyordum. Oğlum Aral, haritaya şöyle bir bakıp, 'Anne sen muhtar olacaksın ama nereye park edeceksin? Heryer apartmanlarla dolmuş' dedi. Doğruyu söyleyeyim; bemin aklıma gelmemişti. Oğlum şöyle bir kuş bakışı izleyince, mahallemizin ne denli mağdur edildiğini benden iyi gördü. Önceki muhtarların sayesinde Sancaktar Hayrettin Mahallesi'nde bir karış yeşil alan, çocuk parkı için şöyle irisinden bir toprak parçası kalmamış. Bu ise erkeklerin pek umurunda değil. Artık siyasete ağırlığımızı koymanın zamanı geldi de geçiyor.’’

Pilor Hanım, mahalle kültürünün korunması gerektiğini söylüyor. ‘‘Muhtarlıklar, ikametgah senedi ve nüfus hüviyet sureti veren bir devlet dairesi olmaktan çıkarılmalı’’ diyor:

‘‘Muhtarlıklar, yerel idarenin en küçük, en alt ama en önemli unsurudur. Eğer mahallede sorun çözülemezse, bu katlanarak, semte ve daha sonra da ilçeye yansır. İlçeden ile taşındığında artık işin içinden çıkılamaz bir hal alır. Yıllardır bir türlü çözülemeyen kanalizasyon sorunlarıyla yaşıyoruz. Sokaklarımız geceleri zifiri karanlık, yollarımız bozuk. 'Sorumlusu ilçe belediyesidir' deyip işin içinden sıyrılmak kolay. Oysa muhtarlıklar iyi çalışsa, sorunları bilse ve takip etse ve en önemlisi mahalleliyi harekete geçirse ortalık güllük gülistanlık olur. Ben muhtarlığımızı bir şikayet bürosu değil, hak arama merkezi olarak kullanmayı düşünüyorum. Vatandaşın her türlü sorunu takip edilip çözülmeli. Kadın ve çocuklara sağlık desteği, ihtiyacı olana hukuki destek verilecek.’’

Eski Samatyalı

Daha sonra Pilor Hanım bizi evine davet ediyor. 38 yaşındaki muhtar adayının iki çocuğu var. Kızı Liana 13, oğlu Aral 7 yaşında. Terzilik yaparak evin bütçesine katkıda bulunan Pilor Benli'nin eşi Serop Bey, çoğu Ermeni gibi zanaatkar; gümüşçülük yapıyor. Genç muhtar adayının babası, Artin Uluk, 1921 Yozgat doğumlu. 1938'de İstanbul'a gelip mahalleye yerleşiyor. Pilor Hanım ve çocukları da bu mahallede doğuyor. Benliler, buranın en eski ailelerinden biri.

Serop Bey, eşinin bölgede tüm Hıristiyan ve Müslüman kadınları temsil ettiğini, onlar tarafından çok sevildiğini söylüyor. Benli ailesi İstanbul'daki milyonlarca kendi halinde aileden biri. Mahallelerinin sorunları bir türlü çözülemeyince, kendi halinde olmanın yetmediğini, başkalarının halinde de olmak gerektiğini anlamışlar. Pilor Hanım mahallesini, oradaki insanlarla birlikte yönetmeye karar verip aday olmuş. Yüzlerce projesi var, bunları paylaşmak istiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!