Güncelleme Tarihi:
Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine gelen, suça sürüklenen çocuk Ogün Samast'ın babası Ahmet Samast'ın, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ile Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 19 sanığın yargılandığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava çerçevesinde “tanık” sıfatıyla talimatla ifadesi alındı.
Daha önceden söz konusu dava kapsamında yine “tanık” sıfatıyla talimatla ifadesi alınan ve halen Ankara'da görevli olduğu belirtilen eski Trabzon Emniyet Müdür Yardımcısı Necati Ekici'nin ifadeleri doğrultusunda ifadesi alınan Ahmet Samast, Ekici'yi tanımadığını söyledi.
Ekici'ye “Ogün'ün yerini jandarma komutanı bilebilir” ya da “Ogün sürekli jandarma komutanı ile görüşürdü” diye beyanda bulunmadığını savunan baba Samast, Dink'in öldürüldüğü tarihte Pelitli'de görevli jandarma komutanını tanımadığını, oğlunun görüştüğü bir komutan da olmadığını ileri sürdü.
Baba Samast, Ogün Samast'ın olay sonrası yakalandığında “Trabzon'a yakalanmak için gidiyorum, zira oradaki jandarma görevlileri beni sever” diye beyanda bulunduğunun hatırlatılması üzerine de oğlunun niçin böyle bir beyanda bulunduğunu ve neden İstanbul'da teslim olmadığını da bilmediğini çünkü İstanbul'a giderken kendisine herhangi bir şey söylemediğini ifade etti.
Ogün Samast'ın olay tarihinde ortaokuldan mezun olduğunu, henüz liseye başlamadığını, İstanbul'a giderken silahı ile bilet parasını kimlerden aldığını ve İstanbul'a kimlerle gittiğini de bilmediğini söyleyen baba Samast, olayı televizyonda öğrendikten sonra durumu bildirdiği polis ve jandarmanın evinde arama yaptığını da belirtti.
“KOMUTAN” VE “UZMAN” KİM?
Bu sırada söz alan Dink ailesi avukatlarından İsmail Cem Halavut, Ogün Samast'ın üzerinde babası Ahmet Samast adına kayıtlı cep telefonu bulunduğunu, telefonda “komutan” ve “uzman” olarak kayıtlı 2 cep telefonu numarası olduğunu belirterek, Ahmet Samast'a bu kişilerin kim olduğunun ve görüşüp görüşmediğinin sorulmasını istedi.
Mahkeme heyetince bu konudaki beyanı sorulan baba Samast da “Ogün'e cinayet olayından çok önce cep telefonu almıştım ancak komutan ve uzman olarak kayıtlı kişilerin kim olduğunu bilmiyorum, bu numaraları telefona ben kaydetmedim, bu kişileri tanımıyorum ve görüşmedim” dedi.
Jandarma görevlisi Ahmet Faruk Aydoğdu'yu tanıyıp tanımadığı da sorulan baba Samast, bu kişiyi tanımadığını söyledi.
Dink'in öldürülmesinin ardından tehdit edilip edilmedikleri de sorulan baba Samast, “Dink'in öldürülmesi sonrası bize yönelik tehdit olayları olmadı ama olaydan sonra evimize sık sık telefonlar gelmişti, telefon çalıyor ancak cevap verilmiyordu. Olay sonrası 5-10 gün boyunca bu cevapsız telefonlar sürdü. Bu telefonlar genellikle 15.00, 16.00 saatlerinden sonra geliyordu ve 24.00'ten sonra arayan olmuyordu” diye konuştu.
Dink cinayeti sanıklarından Yasin Hayal ile Zeynel Abidin Yavuz'u da mahalleden tanıdığını kaydeden Ahmet Samast, “Yasin Hayal, mahallede simit satardı. Polis Necati Ekici'yi ise tanımıyorum, gördüğümü de hatırlamıyorum” ifadesini kullandı.
Baba Ahmet Samast'ın ifadesine ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan avukat İsmail Cem Halavut, Ekici ya da Ahmet Samast'ın yalan söylüyor olabileceğini belirterek, bu kişiler hakkında “yalan tanıklık yapma” suçundan suç duyurusunda bulunabileceklerini söyledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de Şişli'deki gazete binası önünde öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın iddianamesinde, sanıklardan Erhan Tuncel'in “Hrant Dink'in öldürülmesine azmettirme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, “terör örgütünün yöneticisi olma”, “patlayıcı madde imal etme”, “patlayıcı madde atma”, “mala zarar verme” ve “6 kişinin yaralanmasına neden olma” suçlarından da 22,5 ile 48 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Yasin Hayal'in “Hrant Dink'i öldürmeye azmettirme” suçundan müebbet, “terör örgütünün yöneticisi olma”, “Ferit Orhan Pamuk'u tehdit etme” ve “ruhsatsız silah bulundurma” suçlarından 18 ile 30 yıl arasında, diğer sanıklardan Mustafa Öztürk, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu'nun “Hrant Dink'in öldürülmesi eylemine yardım etme” ile “terör örgütüne üye olma” suçlarından 22,5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Yaşar Cihan ve Halis Egemen hakkında “terör örgütüne yardım etme” suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında hapis cezası isteminde bulunuluyor.
İddianamede, Salih Hacısalihoğlu, Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak'ın da “terör örgütüne yardım etme”, “ruhsatsız silah taşıma” ve “suçluyu gizleme” suçlarından 7,5 ile 16 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Sanıklardan Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci hakkında düzenlenen iddianamede de bu sanığın “Hrant Dink'in öldürülmesine yardım etme” ve “terör örgütüne üye olma” suçlarından 22,5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenmiş, dosya daha sonra ana davayla birleştirilmişti. Yine bu sanıklarla ilişkisi olduğu tespit edilince hakkında dava açılan Yasin Hayal'in akrabası Osman Hayal'in dosyası da bu davayla birleştirilmişti.
Yaşı küçük olduğu için dosyası ayrılan Ogün Samast ise Sirkeci'deki İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, “Hrant Dink'i tasarlayarak öldürdüğü” ve “ruhsatsız silah taşıdığı” gerekçesiyle 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.