Güncelleme Tarihi:
Engin Altay, önceki akşam TSK Güçlendirme Vakfı’na ilişkin yasa teklifinin görüşmeleri için kürsüye geldiğinde MHP’lilerin tepkisiyle karşılaştı. MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ayağa kalkarak Altay’a doğru yürümeye başladı. Altay da “Gel, dövecek misin” karşılığını verdi. MHP ve CHP’liler arasında karşılıklı laf atma ve tansiyon yükselince TBMM Başkanvekili MHP’li Celal Adan, oturuma ara verdi. Arada da tartışma sürdü. CHP ve MHP milletvekilleri arasında itiş-kakış yaşanırken, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP’li Altay’ı Genel Kurul’dan dışarı çıkarttı. Genel Kurul’da yaşanan arbede Meclis tutanaklarına özetle şöyle geçti:
Bülent Karataş (MHP İstanbul): CHP’nin malum ve müflis bir grup başkanvekili, liderimize ‘şamar oğlanı’, teşkilat başkanımız Sayın Semih Yalçın’a ‘çakal’ deme ayıp ve ahlaksızlığına cüret etmiştir. Bu iğrenç bühtan ve isnatları kendisine aynen iade ediyorum, şamar oğlanları arıyorsa aynaya baksın, tokat manyağına dönmüş kirli yüzünü görsün. Bozkurtla çakalı ayırt edememesini ise şaibeli ve sakat zihniyetine yoruyor, hadsizliğinden ve densizliğinden dolayı bu şahsı açıkça kınıyorum.
Engin Altay (CHP Grup Başkanvekili): Bir kere, burada açık bir sataşma var. Ne o ya? Beni mi döveceksiniz ya? Beni mi döveceksiniz?
Cemal Enginyurt: Ayıp ya, ayıp!
Altay: Kuru gürültüye pabuç bırakmam, önce onu söyleyeyim.
Enginyurt: Biz de bırakmayız! Bizim liderimize hakaret etme hakkın yok! Kemal Kılıçdaroğlu’na ya da bir başka lidere tek laf etmedik. Sen de bizim liderimize hakaret etme!
Altay: Gel, gel, gel... Otur yerine, otur yerine, otur yerine.
Enginyurt: Ne yaparsın oturmazsam? Beni mi döversin?
Altay: Gel. Sen beni dövecekmişsin zaten, gel. Had bildirecekmişsin, gel.
Enginyurt: Biz Kemal Kılıçdaroğlu’na hep ‘Sayın’ dedik, hakaret etmedik.
Altay: Ben de Sayın Bahçeli’ye ‘Sayın’ diyorum.
Enginyurt: Sen Devlet Bahçeli’ye ‘şamar oğlanı’ diyemezsin! Böyle bir hakkın yok senin! Böyle bir hakkın yok!
Altay: Dün Erkan Akçay’la biz bu konuyu yarım saat konuştuk. Ne söylediğimden haberin yok senin.
Enginyurt: Böyle bir hakkın yok!
Altay: Otur yerine!
Enginyurt: Sen otur!
Altay: Senden mi öğreneceğim ne konuşacağımı! Gel, gel gel. Başka da kimse gelmesin.
Celal Adan: Sayın milletvekilleri, sizi sükûnete davet ediyorum.
Enginyurt: Gel, istediğin yere gel!
Altay: Sen gel! Geliyordun ya, gel!
Başkan Adan: Birleşime beş dakika ara veriyorum.”