Samandağ, rüzgar enerjisi santralı üssü olacak
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2008 10:47
Hatay'ın Samandağ ilçesinde Sebenova ve Gözene köyleri arasında yapılan, yıllık 110 milyon kilovat saat enerji üretimi sağlayacak rüzgar enerji santralinin test çalışmalarına başladığı bildirildi.
Santrali kuran Aksa Enerji Üretim Anonim Şirketi, Enerji Proje Müdürü Sancar Saraçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 türbinden oluşan santralin yaklaşık 60 milyon avro değerinde olduğunu ve 2 yılda tamamlandığını söyledi.
Santralin tam kapasiteyle çalışması halinde 1,2 milyon hanenin elektrik tüketimini karşılayacağını belirten Saraçoğlu, şöyle devam etti:
“Santralin toplam kuruluş gücü 30 Megavat olacak. 15 adet 2 bin kilovat saat gücünde, 67 metre kule yüksekliği ve 80 metre kanat çapına sahip Danimarka malı türbinlerden oluştu. 25 yıl işletmede kalacak santral için hiç bir girdi yakıt kullanılmayacak ve aynı zamanda çevre dostu olan bu yatırımlar ile yenilenebilir enerji konusunda öncülük yapmış olacağız. Test çalışmalarına başladık. Yılda 110 milyon kilovat enerji üreteceğiz. Bu da 1,2 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılama anlamına geliyor. Hafta sonunda Bakanlıktan gelecek yetkililer santralin kabulünü yapacak. Daha sonra da ürettiğimiz elektriği yapacağımız protokol ile Türkiye Elektrik İletim AŞ'ye (TEİAŞ) vereceğiz.”
Saraçoğlu, santralin 5 Nisan Cumartesi günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in katılımıyla törenle hizmete gireceğini de söyledi.
“KÖYLÜLERİ İKNA ETMEK ZOR OLDU”
Saraçoğlu, Gözene ile Sebenova köylerine yayılan 15 türbin için arsa istimlakı konusunda sorunlar yaşadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Köylüler bilgi eksikliğinde dolayı, rüzgar enerji santralinin hem tarıma hem de insan sağlığına zarar vereceği kaygısıyla bize zorluk çıkarttılar. Daha sonra onları film, slayt gibi eğitici çalışmalarla ikna ettik. Arazilerini yüksek fiyatlara aldık. Ayrıca, aynı arazide tarım yapmalarına izin verdik. Bunların yanı sıra santralin yapılması sırasında ve günümüze dek köylülerin şantiyemizde sigortalı olarak çalışmalarını sağladık. Rüzgar enerji santrali çevre dostudur. Canlı sağlığına hiç bir zararı olmadığı gibi, yerli ve yabancı turistlerin de ziyaretçi akınına uğrayacağına inanıyoruz. Hedefimiz rüzgar potansiyeli yüksek olan ilçemizi 'enerji üssü” yapmaktır.”
“RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALLERİ YETERSİZ”
Kuraklık nedeniyle elektrik enerjisi ihtiyacının her geçen gün arttığını, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmaya çalışıldığını, bu kapsamda önem kazanan yenilenebilir enerji kaynakları arasında rüzgar enerjisinin önemine değinen Saraçoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye, rüzgar enerjisi potansiyeli olarak çok şanslı bir ülke ancak, bunu çeşitli nedenlerle değerlendiremiyoruz. Karasal rüzgar açısından Türkiye'de özellikle Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Manisa, Hatay illeri çok önemli bölgeler. Üzülerek söylemek gerekirse rüzgar potansiyelimizin şu anda sadece binde 5'ini değerlendiriyoruz. Ülkemizde rüzgar enerjisi santrallerinin 10 yıllık geçmişi bulunuyor. Özellikle santrallerin kurulacağı alanın kamulaştırılmasında büyük sıkıntı çekiyoruz. Hükümet daha ucuz ve çevre kirliği açısından daha iyi olan rüzgar enerjisi konusunda yatırımcıların önünü açmalı ve bir an önce daha esnek yasal düzenleme yapmalı. Çünkü ülkemiz rüzgar enerji santrali bakımından binde 5 değil, yüzde 15-20 kapasiteyi kaldırabilecek durumda. Böylece enerjide dışa bağımlılık biter.”
Saraçoğlu, Türkiye'de tamamlanan 8 rüzgar enerjisi santralinin toplam 144 megavat olduğunu, bunlardan 480 milyon kilovat saat elektrik üretildiğini, 11 yeni santralin yapımının sürdüğünü, bunların çok yetersiz olduğunu da sözlerine ekledi.
Santralin tam kapasiteyle çalışması halinde 1,2 milyon hanenin elektrik tüketimini karşılayacağını belirten Saraçoğlu, şöyle devam etti:
“Santralin toplam kuruluş gücü 30 Megavat olacak. 15 adet 2 bin kilovat saat gücünde, 67 metre kule yüksekliği ve 80 metre kanat çapına sahip Danimarka malı türbinlerden oluştu. 25 yıl işletmede kalacak santral için hiç bir girdi yakıt kullanılmayacak ve aynı zamanda çevre dostu olan bu yatırımlar ile yenilenebilir enerji konusunda öncülük yapmış olacağız. Test çalışmalarına başladık. Yılda 110 milyon kilovat enerji üreteceğiz. Bu da 1,2 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılama anlamına geliyor. Hafta sonunda Bakanlıktan gelecek yetkililer santralin kabulünü yapacak. Daha sonra da ürettiğimiz elektriği yapacağımız protokol ile Türkiye Elektrik İletim AŞ'ye (TEİAŞ) vereceğiz.”
Saraçoğlu, santralin 5 Nisan Cumartesi günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in katılımıyla törenle hizmete gireceğini de söyledi.
“KÖYLÜLERİ İKNA ETMEK ZOR OLDU”
Saraçoğlu, Gözene ile Sebenova köylerine yayılan 15 türbin için arsa istimlakı konusunda sorunlar yaşadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Köylüler bilgi eksikliğinde dolayı, rüzgar enerji santralinin hem tarıma hem de insan sağlığına zarar vereceği kaygısıyla bize zorluk çıkarttılar. Daha sonra onları film, slayt gibi eğitici çalışmalarla ikna ettik. Arazilerini yüksek fiyatlara aldık. Ayrıca, aynı arazide tarım yapmalarına izin verdik. Bunların yanı sıra santralin yapılması sırasında ve günümüze dek köylülerin şantiyemizde sigortalı olarak çalışmalarını sağladık. Rüzgar enerji santrali çevre dostudur. Canlı sağlığına hiç bir zararı olmadığı gibi, yerli ve yabancı turistlerin de ziyaretçi akınına uğrayacağına inanıyoruz. Hedefimiz rüzgar potansiyeli yüksek olan ilçemizi 'enerji üssü” yapmaktır.”
“RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALLERİ YETERSİZ”
Kuraklık nedeniyle elektrik enerjisi ihtiyacının her geçen gün arttığını, enerjide dışa bağımlılığın azaltılmaya çalışıldığını, bu kapsamda önem kazanan yenilenebilir enerji kaynakları arasında rüzgar enerjisinin önemine değinen Saraçoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye, rüzgar enerjisi potansiyeli olarak çok şanslı bir ülke ancak, bunu çeşitli nedenlerle değerlendiremiyoruz. Karasal rüzgar açısından Türkiye'de özellikle Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Manisa, Hatay illeri çok önemli bölgeler. Üzülerek söylemek gerekirse rüzgar potansiyelimizin şu anda sadece binde 5'ini değerlendiriyoruz. Ülkemizde rüzgar enerjisi santrallerinin 10 yıllık geçmişi bulunuyor. Özellikle santrallerin kurulacağı alanın kamulaştırılmasında büyük sıkıntı çekiyoruz. Hükümet daha ucuz ve çevre kirliği açısından daha iyi olan rüzgar enerjisi konusunda yatırımcıların önünü açmalı ve bir an önce daha esnek yasal düzenleme yapmalı. Çünkü ülkemiz rüzgar enerji santrali bakımından binde 5 değil, yüzde 15-20 kapasiteyi kaldırabilecek durumda. Böylece enerjide dışa bağımlılık biter.”
Saraçoğlu, Türkiye'de tamamlanan 8 rüzgar enerjisi santralinin toplam 144 megavat olduğunu, bunlardan 480 milyon kilovat saat elektrik üretildiğini, 11 yeni santralin yapımının sürdüğünü, bunların çok yetersiz olduğunu da sözlerine ekledi.