Şam satrancı

Güncelleme Tarihi:

Şam satrancı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2011 00:00

Hillary Clinton’ın bugün başlayacak Türkiye gezisinde, Suriye meselesi Türkiye ve ABD arasında yapılacak ikili görüşmelerde ana gündem maddesi olacak.

Washington’daki Suriyeli yetkililer, ABD’nin bir Suriye politikası olmadığını, Clinton’ın Davutoğlu’nu dinlemeye gittiğini söylerken, Türkiye ve Suriye arasında da bir mutabakat sağlandığını savundular.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın bugün başlayacak Türkiye gezisinde, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yapacağı görüşmelerde ABD ile Türkiye’nin, eşgüdümlü yürüttüğü Suriye politikasının ana hatları belirlenecek. Bakan Clinton ve Başkan Obama, hafta başında ABD’nin Şam’daki birimlerine yapılan saldırının ardından Suriye rejimine şimdiye kadarki en sert mesajı yolladı. Ancak Hürriyet’e Clinton’ın Türkiye gezisini değerlendiren üst düzey bir Suriyeli, ABD’nin bir Suriye politikası olmadığını savunarak, şunları söyledi:

ABD’nin politikası yok
/images/100/0x0/55eae045f018fbb8f89c547a


“Beğenin ya da beğenmeyin, Bush zamanında ABD’nin bir Suriye politikası vardı. ‘Bu ülke benim düşmanımdır’ diyorlardı. Obama zamanında ise bir ilişki geliştirme gayreti var ama net bir politika yok. Clinton’ın Türkiye gezisinde ortaya bir öneri koyacağını düşünmüyorum. Bu konuda daha çok Türk tarafının ne önereceğini dinleyecektir. Türkiye ile ilişkilerde ise biz bir mutabakat sağladık. Türkiye’nin bazı kırmızı çizgileri var. Şu anda Türkiye’de bulunan mülteciler aslında Türkiye için bir sorun değil. Bu kişilerin çoğu Arap. Asıl sorunu, Suriye’deki Kürtlerin Türkiye’ye geçmesi olur. İçlerine kimlerin sızacağını kontrol edemezsiniz ve bu Türkiye için büyük bir güvenlik sorunu yaratır. O yüzden Suriye Ordusu da Kürtlerin yaşadıkları yerlere girmiyor. Kamışlı, Amude son derece sakin. Böylece Türkiye’nin kırmızı çizgilerine uyuyor. Şu anda Türkiye’de bulunan mülteciler sorununun çözümü artık sadece bir lojistik sorunu. Biz garanti verdik. Gelsinler ‘Kimse zarar görmeyecek’ dedik. Türkiye ‘Yollarız ama elimizde araç yok’ dedi. Biz, ‘Şam’dan günde 2 bin kişi taşıyacak kadar otobüs yollayalım’ dedik. Ama mülteciler gitmek istemedi. Yine de yavaş yavaş sayıları azalıyor.”

2’nci hesap hatası olmaz

Suriyeli yetkili, ABD Büyükelçiliği’ne yapılan saldırının ardından Clinton’ın açıklamalarını nasıl değerlendirdiği konusunda ise Şam’ın bir hesap hatası yaptığını söyledi. Olaylardan sonra böyle bir tepki geleceğini kimsenin tahmin etmediğini belirten yetkili, aynı hatanın Hizbullah konusunda tekrarlanmayacağını belirterek, “Elçilik olayından sonra eğer ABD böyle bir tepki verdiyse, İsrail’e karşı Hizbullah’ın kullanılması halinde ABD’nin Suriye’ye saldırdığını görebiliriz. Bu nedenle ikinci bir hesap hatası olmaz. Şam, İsrail’e karşı Hizbullah kartını kullanmaz” diye konuştu.

Suriye halkına bağlı

Önceki hafta Şam’da Devlet Başkanı Beşar Esad ile bir araya gelen ABD Kongresi’nin en aykırı üyesi Ohio Milletvekili Dennis Kucinich ise yönetimin aksine Esad Rejimi konusunda umutlu olduğunu belirtti. Kucinich şunları söyledi: “Esad’ın yaptığı düzenlemelerden tatmin olunup olunmayacağı tamamen Suriye halkına bağlı. Yapılanlara bakmanız gerekir. Muhalif grupların toplanmasının teşvik edilmesi. Muhaliflerle diyalog kurulması. Geniş katılımlı protestolarda güvenlik güçlerinin daha dikkatli davranması. Ancak elbette halen hükümetin yeni bir Anayasa yaklaşımıyla yeni bir demokrasi anlayışına geçmesi gerek. Daha yapılacak çok şey var. Suriye Hükümeti’nin ABD Yönetimi ile teması için bir inisiyatif üstleneceğim.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!