‘Saltanat’ Meclis'te

Milletvekillerinin özel beklentilerine boyun eğmeyen kamu görevlilerini görevden aldırması skandallarına kamuoyunda büyük tepki yağıyor. CHP de bu ‘‘saltanat’’ın engellenebilmesi amacıyla konuyu Meclis'e taşıyacak.

CHP, Ahırlı İlçesi Kaymakamı Şevket Karahaliloğlu hakkında, ANAP Konya Milletvekili Ahmet Alkan'ı karşılamadığı gerekçesiyle sürgün kararı verilmesi ve bakan eşlerinin ‘Mersin saltanatı’nı Meclis'e getiriyor. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, ‘‘Devlet geleneklerini erozyona uğratan bu saltanata dur diyeceğiz’’ dedi.

Keskin, ‘‘Devletin valisi, hiçbir görevi olmayan ve bakan eşi olmaktan öte bir sıfat taşımayan ANAP'lıların karşısında elpençe divan durmak zorunda kalmıştır. Bu saltanata dur diyeceğiz’’ dedi.

Bu arada Atatürkçü kaymakamı görevinden aldıran ANAP'lı Alkan'ın, TBMM Bayındırlık ve İmar Komisyonu'nda irticayla mücadele yasalarına karşı çıktığı için komisyon üyeliğinden istifa ettiği ortaya çıktı.

Skandallar zincirinde madalyonun ters yüzünü de İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'nun eşi Hacer Başesgioğlu ile Orman Bakanı Ersin Taranoğlu'nun eşi Melek Taranoğlu'nun İçel'de Vali Şenol Engin ve Emniyet Müdür Vekili Hayrettin Gök'ün devlet töreni ile karşılanması oluşturdu.

Bu skandallar bazı milletvekillerinin hizmet veren değil, ‘Salla başını, al maaşını’ tipi bürokrat yaratmayı istediklerini de açıkça ortaya koydu.

İÇİŞLERİ ‘VEKİL İŞLERİ’ OLDU

ANAP Milletvekili Halil Cin'e, ‘‘Ben devlet memuruyum, sizin delegeniz değilim’’ diyerek karşı çıktığı için İçel Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz'ı Başesgioğlu'nun faks emriyle görevden alması da skandal tablosunu tamamladı. Partili milletvekillerinin ‘Şunu görevden al’ kaprislerini talimat kabul eden Başesgioğlu'nun bakanlığında son olarak bir de ‘torpil krizi’ patladı. Başesgioğlu, komiser yardımcılığı sınavında istediği kontenjanı alamayınca Personel Daire Başkanı Zeki Urgancıoğlu'nu görevden almaya kalkıştı. Urgancıoğlu, zorunlu olarak izne ayrıldı.

Skandala Meclis'ten ‘Saltanat devri geri mi getiriliyor’ tepkisi yükselirken, yargı da her fırsatta isyan bayrağını açtı.

YARGIDAN ELİNİZİ ÇEKİN

Danıştay'ın yeni Başkanı Erol Çırakman, geçen hafta 130'uncu kuruluş yıldönümü töreninde, idarenin işine gelmeyen yargı kararlarını uygulamamasını eleştirerek, hükümete ‘hukuk muhtırası’ verdi.

Çırakman, Başbakan, Başbakan Yardımcısı, TBMM Başkanı, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ve devlet bakanlarının önünde yaptığı konuşmada, ‘siyasal amaçlı’ atamalarını ‘kısır döngü’ yarattığını da hatırlattı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen de yargının bağımsız olmadığını vurgularken, kendisine baskı yapan ANAP Milletvekili Cin'e rest çektiği için görevinden olan İçel Emniyet Müdürü'ne destek verdi.

Özgen, ‘‘Onurlu bir devlet memuru davranışı sergileyen bu emniyet müdürünün görevden alan İçişleri'ni anlamak mümkün değildir’’ dedi.

YARGITAY UYARISI

Yargıtay 4. Ceza Dairesi de bakan talimatıyla ‘gözü kapalı’ imza atan bürokratları uyaran tarihi bir karar verdi. Yargıtay, bakanın emriyle idare mahkemesinin iade kararını yerine getirmeyen Turizm Bakanlığı eski Müsteşarı, APK uzmanı olan Nazif Ekzen ile Personel Dairesi eski Başkanı, APK uzmanı Kadir Yıldırım'ı mahkum etti. Ekzen ve Yıldırım, TCK'nın 64/1 ve 228. maddesindeki ‘görevde yetkiyi kötüye kullanarak memur hakkında keyfi işlemlerde bulunmak’ fiilinden yargılanarak, 3 milyon lira ağır para cezası ile 10 ay kamu hizmetlerinden men cezasına mahkum oldu.

MECLİS DE ÇIĞRINDAN ÇIKTI

Siyasi baskı, Meclis çatısı altında futbolcu tranfer pazarlığına varacak kadar günlük hayata girerken, TBMM'deki ‘siyasi torpilliler’ kara mizah örneği bir itirafla açıkça kamuoyu gündemine geldi. ANAP Eskişehir Milletvekili Mustafa Balcılar, ‘‘Sekreterimin kadrosu eski kurumundan getirilmemiş. Bana gelip, ‘Sen ne kadar beceriksizsin' diye baskı yaptı. Ben de dönemin TBMM Başkanı Kalemli'ye durumu ilettim, kadro verildi' dedi.

Balcılar, ‘‘Meclis'teki torpilliler 4 gruba ayrılıyor. Gariban, kuvvetli, daha kuvvetli ve yıldızlı torpilliler'. Bizimkinin de içinde bulunduğu 26 kişi gariban torpilliler’’ sınıflamasını bile yaparak, siyasi torpilin ‘sıradan, gündelik bir olay' haline geldiğini belgeledi.

Başbakan Yılmaz, kamuda nitelikli personel istihdamını öngören bir projeye start verirken, projenin önünde en büyük engel de aralarında kendi milletvekillerinin bulunduğu ‘siyasi baskı ve torpil' mekanizması oldu.

Yazı yazdık ama uygulamadık

İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, Konya Milletvekili Ahmet Alkan'ın isteği üzerine görevinden alındığı haberlerine, ‘‘Kaymakam hakkında soruşturmalar var. Bunlar devam ediyor. Kendisi halen görevinde’’ dedi. Başesgioğlu, kaymakam hakkındaki şikayetler üzerine, geçici görevle bir başka yere atanması konusunda yazı yazıldığını doğruladı ancak bu yazının işleme konulmadığını kaydetti. Bakan, ‘‘Adalet Bakanlığı tarafından da yürütülen bir soruşturma var. İlçenin Cumhuriyet Savcısı ile tartışmışlar. Hakaret iddiaları var. Aynı iddialar milletvekili ile tartışma nedeniyle de var’’ dedi. Öte yandan İçişleri Bakanlığı yetkilileri de Karahaliloğlu'nun geçici görev yazısına rağmen görevini sürdürmesinde, CHP milletvekillerinin devreye girmesinin etkili olduğu ileri sürdüler.