Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2002 00:00
Turizm Bakanı Taşar, 16 kişilik heyetle ABD'den sonra Kanada'ya gidiyorTÜRKİYE yangın yerine dönmüş durumda. Kritik günler geçiriyoruz. Toplum yıkıcı acı duyuyor. Gençler gün geçtikçe çökük duygularla umutlarını yitiriyor.Dış borcumuz 200 milyar doların üstünde.Güvenini yitiren hükümet üçüncü yılını tamamlıyor.Başbakan'ın 'yarı mobil' vaziyette olduğu açıklanıyor.'Komplo' teorileri ile kafalar karıştırılıyor.Atla it izi karışıyor.Büyükler küçüklere egemenlik kuruyor.Kimse ayağını yorganına göre uzatmıyor.'Adil düzen' sadece lafta kalıyor.Halk debeleniyor; bazı çevreler keyif çatıyor.Futbol Federasyonu, oy karşılığında Kore'ye 'ballı gezi' düzenliyor.Beylerden tıs çıkmıyor.Geçen cuma günü New York'ta 'Türk Günü' yapıldı.Üç bakan da eşleriyle gelmişlerdi New York'a...(ABD'deki azınlık günlerine hangi ülkenin bakanı ya da heyetleri katılıyor acaba?)Devlet Bakanı Prof. Şükrü Sina Gürel 'Türk Günü'nden bir hafta önce Amerika'ya gitti.'Taze' Devlet Bakanı MHP'li Reşat Doğru, 'Türk Günü' dolayısıyla düzenlenen Dünya Türkleri Konseyi'nin doğal davetlisi; Dış Türklerle görevli bir bakan olarak... O da eşiyle birlikte.Mustafa Taşar'ın, Erkan Mumcu'dan sonra getirildiği Turizm Bakanlığı sırasında neredeyse görmediği ülke ve kıta kalmadı.Taşar, Amerika'yı çok seviyor... Hangi bakanlığa gelirse gelsin mutlaka görmesi gereken bir ülke... Nitekim mehterli 'Türk Günü'nün en renkli simasının Taşar olduğu medyada yer aldı.Bakan'ın yanında eşi ve kızından başka müsteşarı, müsteşar yardımcısı, ilgili daire müdürleri ve eşleri de kendisine eşlik ediyorlar.Taşar'ın heyeti tam 16 kişi... Bundan sonraki gezisinde Kanada'ya da uzanıyor.Turizm sezonu çoktan başladı; Taşar gelecek yıl için şimdiden ABD ve Kanada'yı markaja almış durumda.Siyasetçilerimiz 'Türk'ün Türk'e tanıtıldığı' toplantıları ne çok seviyor.Tevfik Fikret'in ünlü 'Han-ı Yağma'sında şöyle der:‘‘Yiyin, efendiler yiyin; bu han-ı iştiha sizin;Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!’’Başka söze gerek yok.Yazık bu ülkeye ve ekonomik sıkıntı içinde debelenen insanlara...Bir hafta süre veriyorumSAYIN Başbakanım ve bakanlarım... Ben asilim sizler benim vekilimsiniz. Neden Anayasa ve 233 sayılı KHK'nın yürürlükte olan (nitelik maddesi olan) 7. maddeyi kararnameye koymayarak Gübre Sanayii'nde çalışmış, postacılıkla hiçbir bilgisi olmayan kişileri PTT'ye genel müdür ve genel müdür muavini yaptınız? Mesleki ve idari bilgisi olmayan kişileri partinize baş yapabilirsiniz amma devlet kuruluşlarına genel müdür yapamazsınız.Sizleri dava ettim... Sayın hákim, TV kameramanlarını duruşmaya almadı; bana söz vermedi. Üç dakika süren duruşma sonunda davamı reddetti. Hákimi dava ettim. Asliye Mahkemesi 30 Nisan gününe verdiği duruşmayı bensiz 25 Nisan günü davacısız yapmış, şimdi kararı alıp onu temyiz edeceğim.Asıl mesele sizleri Sulh Mahkemesi'nde dava ettim. Sulh'un temyizi yok. Bu dosyayı diğerini götürdüğüm yer olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürerek sizleri şikáyet edeceğim. Sizlere bir hafta süre veriyorum. PTT'de bulunan yönetim kurulu üyeleri ve başkanını nitelikli kişilerden teşekkül ettiriniz. O zaman bütün davalarımı sona erdireceğim. Aksi halde beni mazur görünüz, vatanımda reddolan davamı Strasbourg'da İnsan Hakları'nda kazanacağım. Bundan eminim. Saygılarımla müsbet ama menfi cevabınızı beklediğimi bilmenizi isterim.Nusret ÇAKIROĞLUDavacınız ve PTT'nin tabii müşterisi-ANKARAEminönü'nde değişen ne var ki...EMİNÖNÜ Belediyesi'nde kaçak inşaatlar durmaksızın sürüyormuş... Laleli'den bir grup esnaf geldi; bavul ticaretinin en hareketli sokağı olan Mesihpaşa Caddesi'nin durumunu anlatarak ‘‘Yazıp duruyorsunuz da ne oluyor?’’ dedi. Anlattıklarını olduğu gibi naklediyoruz:‘‘Mesihpaşa Caddesi'nde 'yeşil alan' olarak ayrılan yerde geçen yıldan beri Çavuşpaşa adında cami inşaatı sürüyor. Kaçak inşaatı kaş göz arasında yaptırmakla görevli Belediye Fen İşleri Müdürü Ahmet Orhan Sar... Eski ülkücü olan Şar, belediyenin araç-gereç ve malzemelerini inşaatta kullanıyor. Bağış yapmayan çevre esnafına gözdağı veriyor. İmar Müdürü Halis Çobanoğlu, Eminönü 'şantiye' alanına dönmüşken, çevresinde nelerin döndüğünden habersiz mi?’’Cami inşaatında takiyeyi şöyle anlatıyorlar: ‘‘Cumhuriyet'ten önce burada cami olduğunu söylüyorlar. Caminin altına pasaj yapacaklarından Bizans kalıntılarını dozerlerle yok ettiler. Ancak olay basında çıkınca 'burada ulemanın mezarları varmış' denilerek başka mezarlardan getirdikleri mezar taşları ile bir 'sahte mezar'lık oluşturdular. Caddeye bile tecavüz ettiler. Dedikleri gibi burada Osmanlı'dan kalma bir cami bulunuyorsa altında pasajı da mı vardı? 1 nolu Koruma Kurulu bunları hiç takip etmez mi? Eminönü Kaymakamı bu sahteciliği görmez mi? Daha da önemlisi cami işinin koordinatörlüğünü yapan Sar, SP'li Teknik Başkan Yardımcısı Coşkun Aksu (DSP Eminönü eski İlçe Başkanı) tarafından teftiş edilmez mi? 'Badana boya' adı altındaki Laleli ve Cankurtaran'daki inşaatlara dikkat Aksu...Kavak poleniBÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanımız, acil bir karar alıp kavakları derhal budamalıdır. Mevsim geçse de kamuoyunu oluşturarak önlem alın. Batıda da kavak ağacı var ama polensizi... Allerji nedeniyle insanların oksijeni yok edip boğazını tıkayan, öksürürken bel ve boyun fıtığı olup damar çatlatan bu ağaçları kesmezseniz astımlılar için binlerce dolar döviz harcadığımızı bilin... Ya da çare olarak bu ağaçları kesmek isteyen belediye başkanlarına tepki gösteren 'klasik çevreciler' bilimsel çözüm üretin lütfen... Ama üretin. Dr. Ahmet ÇADIRCI-BAKIRKÖYBir müfettiş bunu yaparsaADANA Numune Hastanesi'nde 5 yıla yakın zamandır üroloji uzmanı olarak çalışmaktayım. Özveri ile çalıştım, hakkımda en ufak bir şikáyet yoktur. Hastanede otorite boşluğu ve görevi kötüye kullanma mevcuttur. A.Y. isimli hemşire hakkında eylemlerinden ötürü Başhekimliğe şikáyet dilekçesi verdim, herhangi bir işlem yapılmadı. Bunun üzerine bakanlığa şikáyet ettim; gelen başmüfettiş Ahmet Gürpınar ifademi aldı. Verdiğim belgeleri değerlendirmedi, gösterdiğim tanıkları dinlemedi. Aleyhimdeki kişileri konuşturup tek taraflı, kasıtlı ve yanlı soruşturma yaptı. Bunun sonucunda da tayinim Ceyhan Devlet Hastanesi'ne çıkartıldı. Oysa bana saldırıda bulunan hanım hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Dürüst olarak görev yapmak suç mudur? Bir başmüfettişin insanların devlete olan güvenlerini zedelemeye hakkı var mıdır?Opt. Dr. Seçkin SERİNSÖZ-ADANAGÜNÜN SÖZÜ‘‘Konya'ya gelen yabancı turistler ilk olarak tanımak ve bilgi almak için Mevlana Müzesi'ni ziyaret ederler. Ancak yerli turist ise Mevlana Müzesi'ne çocuğuna iş bulması için dua etmeye geliyor, gezmeye değil.’’(Konya Vali YardımcısıMustafa Erdoğan)MESAJ KIZIM Konya Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi'nde okuyor. Bu bölüme her yıl 100 öğrenci alınıp, bunlar dikiş ve nakış öğretmeni olarak mezun oluyorlar. Kız Meslek Liseleri'nde, Ankara Gazi mezunları da Halkeğitimler'de görev yapabiliyorlar. Ancak bu yıl yapılacak kamu memur sınavına dahil edilmediler. Bu gençlere bir de ortaokullarda iş eğitimi dersi verme hakkı tanınmıştı. O hak da yok. Çocuklarımız neden boşuna boşuna okutuluyor. YÖK, bu gençleri sahipsiz bırakamaz. Mustafa SİNEM-AYDINERZURUM'dan Ali Özsoy, bir SSK'lı olarak SSK Bölge Hastanesi'nden şikáyetlerini sıralamış... Uzman doktorları 15.30'dan-16.00'dan sonra hastanede görmenin imkánsız olduğu, bazı doktorlara para verilmeden ameliyat yapılmadığı, pratisyenlere nöbet tutturulduğu, gece uzman doktorların bulunmadığı ve bu nedenle sevk edilen hastaların perişanlık yaşadığı gibi iddialara SSK başhekimi ne diyor?DIŞBANK çalışanlarından: Kadıköy şubesinin 'Yunuslar' diye bilinen dört polisi şoför arkadaşımızı öldüresiye dövdü. Bu mesajımızı Kadıköy Emniyet Müdürü'ne duyurmanızı rica ediyoruz.
button