Salkım Hanım’ın gizli zabıtları kayıp

Güncelleme Tarihi:

Salkım Hanım’ın gizli zabıtları kayıp
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2001 01:59

Varlık Vergisi kararının alındığı tek parti döneminde, CHP Meclis Grubu'nda hararetli münakaşalar yaşandığı biliniyordu. Salkım Hanım'ın Taneleri filmi gündeme gelince, ben de CHP Meclis Grubu tutanaklarının peşine düştüm.

Daha baştan CHP arşivinin tarih boyunca iki kez talan edildiği gerçeğiyle yüzyüze geldim. Talanlardan ilki, Demokrat Parti tarafından 1953'te yapılmıştı. Kaybolan tutanaklar, Türkiye tarihi açısından büyük önem taşıyordu, çünkü CHP'nin tek parti olduğu döneme aitti. Bu arada, şunu da belirteyim ki, Demokrat Parti'nin arşivini de 27 Mayısçılar yok etmişti! CHP arşivi peşinde oradan oraya koşturdum, yıllar sonra Devlet Arşivleri'ne gönderilmiş, henüz tasnifi tamamlanmamış belgeler arasında çabaladım durdum. Varlık Vergisi tartışmalarının olduğu tutanakları bulamadım.

CHP ile ilgili kayıp belgelerin peşine düşmemi sağlayan, Salkım Hanımın Taneleri filmiyle ilgili tartışmalar oldu. Varlık Vergisi yeniden gündeme gelince anlaşıldı ki, tarihte bir nokta hep karanlık kalmıştı. O da vergiyle ilgili olarak CHP Meclis Grubunda yapılan tartışmalardı.

Varlık Vergisi'nin 11 Kasım 1942'de TBMM Genel Kurulu'ndan önce CHP Meclis Grubu'nda görüşülmesinin ‘‘birçok münakaşaya yol açtığı’’, hatta bir grup milletvekilinin yasaya karşı çıktığı biliniyordu. Ama gizli olarak yapılan CHP Meclis grubu toplantısının tutanakları ortada yoktu.

Gerek dönemin İstanbul Defterdarı Faik Ökte'nin, gerekse gazeteci Rıdvan Akar'ın Varlık Vergisi ile ilgili kitaplarında CHP Grup görüşmelerinin tutanaklarının gizli kaldığı yazılıyordu.

Ben de bu tutanakları aramaya koyuldum.

Daha başlarken, CHP arşivinin tarih boyunca iki kez talan edildiği gerçeğiyle yüzyüze geldim. İlk olarak Demokrat Parti iktidarı 1953'de CHP'nin malvarlığıyla birlikte arşivine de el koymuştu. İkinci talan da 12 Eylül 1980 döneminde yaşanmış, partiler kapatılınca, diğer partilerin arşiviyle birlikte CHP'nin arşivi de toplanıp SEKA'ya gönderilerek hamur yapılmıştı! O dönemde sadece TBMM'deki CHP Grup odalarında bulunan kimi belgeler kurtulabilmişti. O da TBMM yöneticilerinin kimi CHP'lilere, odalarındaki kişisel eşyalarını alma izni vermeleri sayesinde...

Asıl peşine düşmem gereken, CHP arşivinin 1953'te DP'nin el koyduğu ve tek parti dönemini de içeren bölümüydü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştüm. Maalesef CHP, kendi arşivine sahip değildi; bu konudaki bütün çabaları sonuçsuz kalmıştı.

BELGELER BODRUMA ATILMIŞ

CHP'nin eski Genel Başkanı Altan Öymen de parti arşivini ve özellikle Meclis tutanaklarını 1980 öncesinde de aradıklarını söyledi. Öymen'in CHP Grup Başkanvekili olduğu sırada bu konuyla tarihçi ve yazar Kemal Zeki Gençosman görevlendirilmiş, TBMM ve Kültür Bakanlığı depolarında yapılan araştırmalar sonuçsuz kalmıştı.

CHP ve tek parti dönemiyle ilgili çalışmalar yapan birçok araştırmacı da CHP arşivinin peşine düşmüş, ancak tatminkar sonuçlar alamamışlardı. Bu konuyu araştıranlardan biri olan Prof. Dr. Mete Tunçay, Toplumsal Tarih dergisinin Şubat 1999 sayısındaki ‘‘CHP'nin tek parti dönemi’’ başlıklı yazısında özetlemişti:

‘‘Benim işittiklerime dayalı tahminim, DP iktidarının başlarında CHP mallarına el konurken, partiye ait arşiv malzemesinin de şimdi müze olan 1. TBMM binasının bodrumuna çuvallar içinde konulmuş bulunduğu, bunların 12 Eylül temizliğinde gözden kaçmış ve daha sonra Cumhuriyet Arşivi'ne devredilmiş olduğudur. Dolayısıyla, oradaki malzeme sadece bir parti için değil, TC'nin geçmişi için çok önem taşıyan 1950 öncesine aittir. ’’

Araştırmacı Rıfat Bali, CHP arşivinin bir bölümünün Devlet Arşivleri'ne aktarıldığını doğruladı. Arşivin sadece tasnifi tamamlanan bölümü araştırmacılara açılmıştı. Bali, Varlık Vergisi görüşmeleriyle ilgili CHP Meclis Grup tutanaklarını aramış ama bulamamıştı.

DEVLET ARŞİVLERİNDEKİ KOLİLER

Bütün veriler tek yönü, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nü gösteriyordu. Devlet Arşivleri'nin Yenimahalle'deki binasına gidip, Cumhuriyet Dairesi Başkanı Oktay Şimşek ile görüştüm.

Eski Meclis binası (şimdiki adıyla Ankara Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzesi) depolarında bulunan CHP'ye ait yüzlerce koli belge, 1992'de kendilerine gönderilmişti. Uzmanlar, CHP Genel Merkezi'nin 14 bürosuna ait belgelerden ilk beşinin tasnifini tamamlayarak, geçen yıl araştırmacılara açmıştı. Tasnifi tamamlandıkça öbür bürolara ait belgeler de peyderpey kullanıma açılacaktı.

Tek yolum vardı. Kullanıma açılan CHP arşivine ilişkin kataloğu tek tek taradım, bazı belgelerin orijinalini çıkartarak inceledim. Tasnif edilmiş binlerce belge arasında CHP Meclis Grubu çalışmalarına ilişkin tek bir yazı, telgraf, mektup bile bulamadım.

Sadece tek parti döneminin son yıllarında CHP Grubu içinde kurulan ‘‘Müstakil Grup’’ belgelerine ilişkin bir iz bulabildim. O da Müstakil Grub'un 1946'da lağvedilmesinden sonra bu gruba ait belgelerin CHP Genel Sekreterliği'ne devredildiğine ilişkindi. Ancak belgelerin kendisi arşivde yoktu. Daire Başkanı'na göre, tasnifi tamamlanmamış belgeler arasında da CHP Meclis grubuna ilişkin tek bir belgeye rastlamamışlardı!

Büyük olasılıkla CHP arşivi çuvallar içinde oradan oraya taşınırken bir kısmı çalınmış, bir kısmı unutulmuş ya da imha edilmişti. Varlık Vergisi tartışmalarını içeren CHP Meclis Grup tutanakları da böyle bir akıbete uğramış olabilirdi. Aramaya özel arşivlerde, sahaflarda ve kamu kuruluşlarının depolarında devam etmem gerekiyordu. Aramaya elbette devam edeceğim. Ama anlaşılıyor ki, bulma ihtimalim maalesef çok zayıf.

ATATÜRK, YAHUDİLERİ AŞAĞILAYAN KARTPOSTALLARI TOPLATMIŞ

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ndeki CHP belgeleri sayesinde, Cumhuriyet tarihi farklı bir açıdan okunabiliyor. 1942'de ‘‘Varlık Vergisi’’ yoluyla azınlıklar üzerinde baskı kuran Cumhuriyet yönetiminin Atatürk döneminde farklı davrandığı anlaşılıyor. Bu konuda önemli bir örnek, Bakanlar Kurulu'nun 19 Haziran 1936 tarihli kararı: ‘‘Hususi menfaatler temini maksadıyla tertib ve tab ettirilerek Türkiye'ye sokulan veya Türkiye'de basılan Yahudileri tezyif edici resimleri havi kartpostalların satıştan men edilerek toplattırılması ve Türkiye'ye sokulmasının yasak edilmesi...’’ Yahudileri aşağılayan kartpostalların yasaklanmasıyla ilgili bu kararda, Cumhurbaşkanı Atatürk ve Başbakan İnönü'nün yanısıra 11 bakanın imzası bulunuyor.

CHP arşivinin 48 yıllık rotası

İlk ve ikinci Meclis binaları günümüzde Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzeleri. CHP arşivi uzun yıllar 2. Meclis binasının depolarında saklandığı için arşivin tarih içinde izlediği yolu da en iyi bilen kişi, Müze Müdürü Ertuğrul Danık. Danık şu bilgileri veriyor:

1953'de 6195 sayılı yasayla CHP arşivine el konuluyor.

Arşiv Ulus gazetesi matbaasında bekletiliyor. 2 Ocak 1959'da TBMM Müzesi'ne devrediliyor.

Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, belgeleri tasnif etmek üzere 26 Ekim 1963'de bir heyet oluşturuyor.

Kitaplar kütüphanelere, kıyafet resimleri Etnoğrafya Müzesine, plaklar Devlet Konservatuvarına, gravür ve fotoğraf camları Müzeler Genel Müdürlüğü'ne gönderiliyor. Belgeler Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve TBMM Başkanlığı'na gönderiliyor.

1979'da TBMM Başkanı Cahit Karakaş, CHP'ye ait evrağı tekrar TBMM Müzesi'ne gönderiyor.

1988'de Asuman Dikmen başkanlığında bir komisyon oluşturuluyor.

1991'de CHP arşivinin ‘‘Devlet Arşivi’’ niteliği taşıdığı kanısına varılıyor.

Arşiv, 24 Aralık 1992'de Devlet Arşivleri'ne devrediliyor.

Herkes birbirinin arşivini yok etmiş

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü arşivleri, iki bölümden oluşuyor; Osmanlı arşivi ve Cumhuriyet arşivi. Osmanlı arşivi muhteşem; binlerce belge bulunuyor ve büyük bölümü açık. Cumhuriyet arşivi ise son derece sınırlı. Birkaç bakanlığın belgeleri, Bakanlar Kurulu kararları ve CHP belgelerinden oluşuyor. Cumhuriyet arşivinde Cumhuriyet'in tarihi yok. Partilerin tarihi en somut örnek. Cumhuriyet tarihiyle özdeşleşmiş CHP'nin tarihindan çok az belge kalmış geriye. Dahası, CHP'nin arşivine el koyan Demokrat Parti'nin de arşivi yok. Ona da 27 Mayısçılar el koyup yoketmiş...

Varlık Vergisi yüzünden her şeyini kaybedenlerin eşyaları haraç mezat satıldı. Marmara Apartmanı'ndaki bu müzayededeki gibi. (Kaynak: Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları, Ayhan Aktar, İletişim Yayınları).
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!