Salgına yeni önlem: 31 Aralık 4 Ocak kısıtlaması

Güncelleme Tarihi:

Salgına yeni önlem: 31 Aralık 4 Ocak kısıtlaması
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2020 07:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası salgınla mücadele kapsamında 31 Aralık Perşembe saat 21.00’den 4 Ocak Pazartesi saat 05.00’e kadar kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması olacağını duyurdu. Erdoğan esnafa da toplam 5 milyar lirayı bulan destek paketi açıkladı. Üç ay 500-750 lira kira desteği yapılacak. Esnaf destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi, pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, kuaför gibi birçok kesimin faydalanacağını belirten Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

Haberin Devamı

Bu süreçte tedbirleri sıkı bir şekilde devam ettireceğiz. Elde edilen kazanımları güçlendirmek için sokağa çıkma sınırlaması, 31 Aralık Perşembe saat 21.00’den, 4 Ocak saat 05.00’e kadar kesintisiz uygulanacaktır. Sağlıkçılarımıza ve diğer çalışanlarımıza destek olmak amacıyla kamuya ait okul öncesi kurumları, ana sınıfları hariç, faaliyetlerini sürdürebilecektir. Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malullüğü veya meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacaktır. Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır. Sağlık Bakanımız ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımızı bu hususun süratle neticelendirilmesi hususunda görevlendirdim. Mevcut uygulamalarla ilgili ihtiyaç duyulacak sıkılaştırma veya normalleşme adımlarını istediğimiz anda atma imkanına sahibiz. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çoğunun bizden daha kötü durumda olması Türkiye’nin salgınla mücadelede geride değil, tam tersine ileride olduğunun işaretidir.

Haberin Devamı

AYDA 1000 TL VERECEĞİZ

Yıl sonuna kadar yüzde 20’den yüzde 10’a indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranı uygulama süresini 1 Haziran’a kadar uzatıyoruz.

Yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını da 1 Haziran’a kadar yüzde 8 olarak uygulamaya devam ediyoruz.

Konaklamadan yeme içmeye, yolcu taşımacılığından bakım onarıma birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin süresini 1 Haziran’a kadar uzattık.

Belediyelere, mülkiyet veya tasarruflarında bulunan taşınmazların irtifak hakkı, kiralama ve benzeri kullanımından kaynaklanan bedellere indirim veya erteleme kararı alabilme imkanı sağladık.

806 bin vatandaşımız ile kısıtlamalar ile salgından doğrudan etkilenen 432 bin 567 esnafımız bulunuyor. Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişi olan bu kesime 3 ay süreyle ayda 1000 lira destek ödemesi yapacağız.

Haberin Devamı

Ayda 1 milyar 240 milyon liradan toplamda 3 milyar 718 milyon liralık bir desteği esnafımızın hizmetine sunmuş bulunuyoruz.

3 AYDA 5 MİLYARLIK DESTEK

Hibe şeklinde vereceğimiz doğrudan esnaf destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi ile pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, pastaneci, kadın ve erkek kuaförü, pansiyon, yurt, kreş, düğün salonu işletmecisi gibi kesimler faydalanacaktır.

İşyeri kira olan esnafımıza yine 3 ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız.

Önümüzdeki 3 aylık süreçte esnafımıza toplam 5 milyarlık destek sağlamayı hedefliyoruz.

Hazine taşınmazları üzerindeki turizm tesisleri ile deniz turizmi tesislerinin kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma ve hasılat payları ile ecrimisillerin ödeme sürelerini başvuru şartı aramaksızın 1 yıl erteliyoruz. Ertelemenin turizm sektörüne katkısı 925 milyon lira.

Haberin Devamı

DÖVİZDEN TL’YE ÇEVİRİN

Pek çok yerde salgının yeniden yükselişe geçmesi işimizi zorlaştırıyor. Her şeye rağmen yatırım, istihdam ve üretilebilirliği sürdürmek için tedbirlerimizi almaya, hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Tüm vatandaşlarımızla birlikte esnafımızın, tüccarımızın yanında olduk. Verdiğimiz nakit desteklerin tutarı, 45 milyar lirayı buldu. Biz dün olduğu gibi bugün de samimiyetle esnaflarımıza ve tüccarlarımıza destek olmayı sürdürüyoruz. Bu amaçla Türk Lirası mevduat ve katılım hesaplarıyla ilgili faiz ve stopaj oranlarını düşürmüştük. Son zamanlarda Türk Lirası cinsi olan varlıklara güveni arttırmak için piyasa dostu adımlar atıldı. Risk priminde düşüş, Türk Lirasında değerlenme yaşandı. İktidarda bulunduğumuz 18 yıl boyunca mali disiplinin korunması hususunda özen gösterdik. Merkezi yönetim, bütçe açığının milli gelire oranını 2020 için yüzde 4,9 olarak hedeflemiştik. Gerçekleşmeler 2020 yılını yüzde 4,5 altında bütçe açığıyla kapatacağını gösteriyor. Vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden TL’ye çevirerek, mücadelemize destek vermelerini bekliyorum. Türkiye’de toplam borçların milli gelire oranı, yüzde 167 ile yönetilebilir bir seviyededir. Ülkemiz güçlü bankacılık sistemi sayesinde yerli ve yabancı yatırımcıların ihtiyaçları olan desteğe sahiptir. Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve tek hanelere düşürdüysek şimdi de bunu sağlayacağız.

Haberin Devamı

251 FABRİKA ÜRETİMDE

Küresel ekonomide iktisat tarihine geçecek bir dönem yaşıyoruz. Salgınla başlayan kriz, tüm makro ekonomileri derinden sarsıyor. İşsizlik, turizm gibi birçok gösterge tarihinin en kötü dönemini yaşadı. Salgının tedavisi konusunda başarıya ulaşan her adım ciddi toparlanmayı da beraberinde getirmeyi sağlıyor. Hepsinden önemlisi her durumda vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Ekonomimizin güçlü ve kırılgan yönlerini gayet iyi biliyoruz. Türkiye salgın sonrası döneme güçlü, dayanıklı ve rekabetçi küresel bir oyuncu olarak girmekte kararlıdır. Salgın şartlarına rağmen yılın ilk 11 ayında organize sanayi bölgelerinde 251 fabrika üretime başladı. Üretim tarafındaki bu güzel gelişmelerin istihdama etkilerini görüyoruz. Aldığımız tedbirler sayesinde Eylül’de işsizlik oranı geçen seneye göre, 1,1 puan gerileyerek yüzde 12,7 olarak gerçekleşti.

Haberin Devamı

KARABAĞ ARTIK ŞANLI BİR ZAFERİ İFADE EDİYOR

AZERBAYCAN ziyaretimiz çok önemli mesajlar içeriyor. Özellikle bölge ülkelerini bu zaferden rahatsızlık duymak yerine 30 yıllık işgalin sona erdirilmiş olmasının mutluluğunu Azerbaycanlı kardeşlerimizle paylaşmaya davet ediyoruz. Türkiye ve Azerbaycan bu hissiyatla öz kardeş olarak selamlaşmış ve yepyeni bir köprü inşa etmiştir. Azerbaycan, 44 gündür süren vatan muharebesini zaferle taçlandırmıştır. Dağlık Karabağ’ın vatan hasreti son bulmuştur. Karabağ artık donmuş bir ihtilafı değil, hakkın batıla galip gelmesi sonucunda kazanılmış şanlı bir zaferi ifade ediyor. Azerbaycan Bayrağı, 30 yıllık bir aranın ardından gururla dalgalanıyor. Bakü sokaklarında ellerinde, arabalarında ve balkonlarında Türkiye Azerbaycan bayrağı taşıyan Azerbaycanlı kardeşlerimizin coşkusuna biz de ortak olduk. Azerbaycan’ın işgalden kurtardığı topraklarında yeniden imar ve kalkınma projelerini değerlendirdik. Artık pasaport yok, kimlikle Azerbaycan’a gidip geleceğiz. Değerli kardeşim Aliyev’e selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Vatan, bayrak uğruna hayatını kaybeden Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

MİLLETİM DERSİNİ VERECEK

KENDİ içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, hırsızlık gibi ahlaki çöküntüyü işaret eden hadiseleri yalanla tersine çevirmeye kalkacak kadar tefessüh eden bu kokuşmuş zihniyetin takdirini milletimize bırakıyoruz. Ana muhalefetin başındaki zattan bu tacizlerden, cinsel ilişkilerle, hırsızlıklarla, soygunlarla alakalı şu ana kadar en ufak bir açıklama duydunuz mu? Duymadık. Bu nasıl bir muhalefetin başı olmaktır. Ben öyle inanıyorum ki ilk seçimlerde benim milletim, o ahlaki yöndeki gücüyle beraber bu ahlaksızlara gereken dersi verecektir.

YAPTIRIM SÖYLEMLERİ ÜZÜNTÜ VERİCİ

SON dönemde Amerika ve Avrupa’da ülkemize yönelik yaptırım söylemlerinin artmış ve süreçlerin hareketlenmiş olması üzüntü vericidir. Halbuki Türkiye, AB’den yaptırım değil yıllardır geciktirdiği tam üyelik sözünü yerine getirmesini beklemektedir. NATO müttefikimiz Amerika’dan da yaptırım değil terör örgütlerine ve bölgemizle ilgili hesabı olan güçlere karşı verdiğimiz mücadelemizde destek bekliyoruz. Biz ne komşularıyla ne de herhangi bir devletle gerilim, hele çatışma peşinde koşan bir ülke asla değiliz. Ama bu durum ülke ve millet olarak hakkımızın, hukukumuzun, egemenliğimizin çiğnenmesi karşısında sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor. Kimsenin hakkına el uzatmadığımız gibi hiç kimsenin hakkımızı yemesine müsaade etmeyiz.

ERDOĞAN’DAN OECD’YE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, kriz halinde hayata geçirilen işbirliği ve dayanışmanın kalıcı olmasını isteyerek, “Uluslararası işbirliği, gelişmekte olan ülkelerle mülteciler ve yerlerinden edilmiş kişileri önceleyerek yürütülmelidir. Bu konuda OECD’nin öncü bir rol oynaması gerektiğine inanıyorum” dedi. Erdoğan, İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) kuruluşunun 60’ıncı yıldönümü programına gönderdiği video mesajda şunları kaydetti:

“Türkiye olarak, dengeli ekonomik büyüme ile kalkınmanın temini, refah ve istihdamın artırılması hedefleri doğrultusunda, OECD’de etkin bir işbirliği ve dayanışma sergiliyoruz. Teşkilat 60 yıldır, hazırladığı anlaşmalar ve sözleşmelerle, iyi uygulama örnekleriyle, oluşturduğu standartlarla, paylaştığı tavsiye ve istatistiki tahlillerle küresel ekonomide önemli bir aktör olduğunu kanıtlamıştır.

TÜRKİYE’NİN ÇABASI

COVID-19 salgını ne kadar kırılgan bir dünyada yaşadığımızı ve esasen birbirimizle ne kadar bağlı olduğumuzu bir kez daha göstermiştir. Türkiye olarak bu dönemde insanımızın sağlığı için gereken tüm tedbirleri alırken, ekonomik faaliyetlerimizi aksatmamak için çaba harcadık. Ekonomik İstikrar Kalkanı ve Sosyal Koruma Kalkanı paketleriyle girişimcimizin, esnafımızın, dezavantajlı kesimlerin yanında olduk. Salgın şartlarına rağmen hem kamu kuruluşlarımız hem özel sektörümüz yatırımlarını artırarak sürdürüyor.

Küresel sorumluluk bilinciyle uluslararası yardımlaşma ve dayanışmayı da asla ihmal etmiyoruz. Türkiye olarak şimdiye kadar 156 ülke, 9 uluslararası kuruluşa yardım sağladık.

Kriz halinde hayata geçirilen bu işbirliği ve dayanışmanın kalıcı olmasını temenni ediyorum. Kasım ayının sonunda tertiplenen çevrimiçi G20 Liderler Zirvesi’nde de değindiğim üzere, uluslararası işbirliği, gelişmekte olan ülkeler ile mülteciler ve yerlerinden edilmiş kişileri önceleyerek yürütülmelidir. Bu konuda OECD’nin öncü bir rol oynaması gerektiğine inanıyorum.” ANKARA

BAKMADAN GEÇME!