Güncelleme Tarihi:
Tekin'in konuşmasından satırbaşları
Hayatında ilk kez geldiği TBMM’de nerede duracağını çok iyi biliyor. En stratejik, en kritik, BDP’nin kapısının önünde bekliyor ve eylemini gerçekleştiriyor. Bizler, milletvekillerimiz, BDP’li milletvekilleri orada olmasa, CHP’liler bu şahsın BDP’li olduğunu varsayarak bir BDP-CHP çatışmasının kaçınılmaz olduğu görülüyor.
Bu böyle sıradan münferit sokaktan giderken parlamentoya gideyim, CHP genel başkanına bu eylemi gerçekleştireyim söz konusu olmaması gerekiyor. Bırakın profesyonelce polis olmasına gerek yok. Ne diyor şahıs? Altındağ belediyesi önünde indim, mobese sistemlerinin tamamında görebilirsiniz. Doğru mudur? Gerçekten oradan inmiş midir? Yalnız mıdır? Çok net bir şekilde görebilirsiniz. İki, SGK kurumu önünde diyor. Yine baktığınız zaman, mobese olmasa bile, kurumun kendisinin kameralarını görebilirsiniz.
Daha önemlisi. Örneğin Mithatpaşa Caddesi, Kocatepe camii istikametine doğru, AVM önünde. Yahu bütün AVM’lerin kameralarının olduğunu çok net şekilde biliriz. Acaba bu kameralar incelendi mi? Bu şahsın ifadeleri doğru mu değil mi? Bu saate kadar bunlar yapılabildi mi? Yapıldıysa ana muhalefet genel başkanına yada partinin yetkililerine bir bilgi verme imkanı yok muydu?
Bir gazetecisiniz. Polis olmanıza gerek yok. Bu kadar net güzergahı söyleyen, annesinin söylemiş olduğu cümleleri bile şahısa evet annem böyle diyordu, kim seni kullandı cümlesinin olmaması herhalde ciddi soru işaretleri uyandıracaktır. Maalesef iktidarın çürümüş olduğu yerde devletin itibarının da önemli şekilde çürüdüğünü görüyoruz.
Yine sorulması gereken bir başka önemli olay. Tutanağa baktığınızda, bu tutanakta, kendisinin bu eylemi siyasi olarak yaptığını ifade ediyor. Yani başbakana yada hükümete karşı tavrından dolayı bu eylemi gerçekleştirdiği söylüyor. Polisin aklına acaba siz herhangi bir partiye üyeliğiniz var mı sorusunu sormaz mı? Şaşkınlıkla izliyor. Elbette CHP çaresiz bir siyasi parti değildir. Elimizde belge bilgiler var. Ne kadar sağlıklı olup olmadığını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız.
Hüseyin Çelik, saldırganın AK Partili olduğunu açıkladı. Saldırgan şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu şikayetçi olacak mı?
Dün akşam bizim elimize ulaşan veriler, AKP üyesi olduğunu biliyorduk. Ama soruşturmanın selameti açısından, soruşturmanın dejenere olmaması için bu cevapları hükümette bekliyorduk. Bunlar bilinmeyecek şeyler değildi.
İkincisi, biraz önce geldim tabi ne kadar doğru, burası Türkiye. Sanığın serbest bırakıldığı cümlesi söylendi, herhalde bir yanlışlık olması gerek diye düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde sayın Genel Başka'nın tavrını da sizlerle paylaşırım.
Meclis’te 3 saatlik bir zaman dilimi var. Yeni kayda göre 10:31’de giriyor, önce MHP grubuna gittiği, sonra nizamiyeye gittiği, meclis lokantasına geldiği, CHP grubuna gelip beklediği…
Meclis yemekhanesinde milletvekili refakati olmadan yemek yenmeyeceğini bilirsiniz. Bu sıradan bir insanın olmadığını, çok profesyonel olduğunu düşünüyoruz. Umut ediyorum ki yanılmaz istiyoruz ama sonuçlara baktığımızda ne yazık ki yanılacak gibi değiliz. TBMM’nin kameraları dahil olmak üzere, aynı zamanda biliyorsunuz, çok pratik biçimde polisin GBT’ye bakma şansı vardır. Yani 26 farklı olayda suç işlemiş bir insanın, parlamentoya kimliğini verirken GBT’sine bakılmaması da ciddi bir güvenlik açığı.
Ben üç yıldır koridorları ezberleyemedim. Ama o bütün koridorları, yemekhaneyi biliyor, siyasi partilerin grupları biliyor. Biz CHP olarak ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Ama bizden önce bu güvenlik güçleri nasıl önlem alacak? Kamuoyunu tatmin edecek hangi verileri getirecek?
Melih Gökçek’in seçim sürecinde bir ifade olmuştu, bir takım liderlere saldırı olabileceğini ifade etmişti. Bu söyleminin gerçek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizde Cumhuriyet savcıları derler. Savcılar, siyasilerin herhangi bir vatandaşın söylemiş olduğu her cümleyi değerlendirmesi gerekiyor. Yani belediye başkanı bir şeyler paylaşıyorsa, ya bilgiye ya belgeye dayalı olarak söylüyor. Şimdi o bilgilerin, savcıların ifadesini alarak sorması gerektiğine inanıyorum.
Saldırı Başbakan’a olsaydı?
Kime olursa olsun. Başbakan olabilir, ana muhalefet olabilir. Her türlü saldırı sonuna kadar dikkatle incelenmesi gerekir. Soruşturmanın sağlıklı tamamlanması gerekiyor. Önemli olan şu, siyasetin gerilimli ortasında, parlamentonun göbeğinde böyle bir eylemle karşı karşıya kalması, normal bir hukuk devletinde bu saldırı Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a sayılır. Ama böyle bir kültür oluşmadığı için, yok üyemizdi de attık cümleleri kamuoyunu tatmin edecek cümleler değildir.
Altını çizerek söylüyorum. Bu şahsın hangi milltvekilleriyle siyasilerle ilişkisinin olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Kanıtlanmamış hiçbir iddiayı paylaşmak doğru değildir.